KEŞMİR SORUNU: ÖNEMİ, TARİHÇESİ, GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU VE ÇİN İLE BAĞLANTISI


 






Keşmir sorunu, Güney Asya’nın jeopolitik istikrarını doğrudan etkileyen, uzun süredir çözülmemiş bir bölgesel çatışma alanıdır. Hindistan, Pakistan ve Çin'in doğrudan ya da dolaylı olarak müdahil olduğu bu mesele, sadece bölgesel değil aynı zamanda küresel bir nitelik taşımaktadır. Stratejik konumu, dini ve etnik yapısı, doğal kaynakları ve siyasi tarihsel arka planı ile Keşmir, uluslararası ilişkiler bağlamında önemli bir örnek teşkil etmektedir. Keşmir sorunu, yalnızca iki ülke arasındaki bir sınır anlaşmazlığı olmanın ötesinde, bölgesel güvenlik, uluslararası hukuk, nükleer caydırıcılık ve küresel güç dengeleri açısından son derece kritik bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Keşmir, nükleer silahlara sahip iki ülke olan Hindistan ve Pakistan arasında yer almaktadır. Her iki ülke de geçmişte Keşmir nedeniyle savaşmış, günümüzde de sınır hattında sık sık çatışmalar yaşanmaktadır. Bu durum, bölgesel bir gerginliğin kısa sürede küresel bir krize dönüşme ihtimalini artırmaktadır. Keşmir, dünyada iki nükleer güç arasında bu kadar uzun süredir çözülemeyen tek bölgesel sorundur. Keşmir, Hindistan, Pakistan ve Çin gibi büyük Asya güçlerinin tam ortasında yer alır. Himalayalar'ın kontrolü, su kaynakları, ticaret yolları ve stratejik askeri pozisyon açısından son derece kritik bir bölgedir. Özellikle Çin'in Keşmir’in Pakistan kontrolündeki bölümünden geçen Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) gibi projeleri, bölgenin küresel jeopolitik açıdan da ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Keşmir meselesi, halkların kendi kaderini tayin etme hakkı, işgal altındaki bölgelerin statüsü, askeri müdahalelerin meşruiyeti gibi uluslararası hukuk açısından önemli konuları gündeme getirmektedir. Aynı zamanda bölgede yaşanan hak ihlalleri — örneğin, gözaltılar, iletişim yasakları, protestolara karşı kullanılan orantısız güç — uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmekte ve bu sorunu insan hakları açısından da önemli kılmaktadır. Keşmir'in nüfusunun büyük çoğunluğu Müslümandır ve bu durum, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) başta olmak üzere birçok İslam ülkesinin konuyla yakından ilgilenmesine neden olmaktadır. Pakistan, bu durumu sıklıkla İslam dünyasının ortak meselesi olarak uluslararası platformlara taşımaktadır. Bu da Keşmir’i sadece bölgesel değil, dini ve ideolojik bir mesele haline getirmektedir. Keşmir’deki sürekli gerginlik, hem Hindistan hem de Pakistan’ın savunma harcamalarını artırmakta, bu da her iki ülkenin sosyal refah, eğitim ve altyapı gibi alanlara ayırabileceği kaynakları azaltmaktadır. Uzun vadede bu çatışma, sadece güvenlik değil, kalkınma açısından da büyük bir engel oluşturmaktadır.


I. KEŞMİR’İN TARİHÇESİ VE SORUNUN ORTAYA ÇIKIŞI

Keşmir sorununun kökeni, İngiltere'nin 1947'de Hindistan’dan çekilmesiyle başlar. Britanya Hindistan’ı ikiye bölünerek Hindistan ve Pakistan devletleri kuruldu. O dönem Hindistan’da 500’den fazla yerel prenslik vardı ve bu prensliklere Hindistan ya da Pakistan’a katılma veya bağımsız kalma hakkı tanındı.

Keşmir, nüfusunun çoğunluğu Müslüman, ancak yönetimi Hindu olan bir prenslikti. Prens Hari Singh, başlangıçta tarafsız kalmak istedi. Ancak 1947’nin sonlarında Pakistan’dan gelen silahlı grupların Keşmir’e saldırması üzerine, Maharaca Hindistan’dan yardım istedi. Yardım karşılığında Hindistan’a katılmayı kabul etti ve İlhak Anlaşması(Instrument of Accession) imzalandı. Bu gelişme Pakistan tarafından tanınmadı ve ilk Hindistan-Pakistan savaşı başladı

İlk savaşın ardından 1949’da Birleşmiş Milletler devreye girdi ve taraflar ateşkesi kabul etti.

Keşmir, fiilen ikiye bölünmüştür. Bu bölünme:

  • Cammu ve Keşmir: Hindistan’ın kontrolünde kalan bölge
  • Azad Keşmir ve Gilgit-Baltistan: Pakistan’ın kontrolünde kalan bölgeler şeklinde olmuştur.

BM, Keşmir’in geleceğini belirlemek için halk oylaması (plebisit) yapılmasını önerdi. Ancak Hindistan plebisit için Pakistan’ın askerî varlığını çekmesini şart koştu. Bu koşul yerine getirilmediği için oylama hiç yapılmadı. 

1950'lerde Hindistan Keşmir'i anayasal olarak bir eyalet olarak tanıdı. Bu dönemde Pakistan da Keşmir’i kendi topraklarına katmak için diplomatik ve askerî girişimlerde bulundu. 1965 yılında çıkan ikinci Hindistan-Pakistan savaşı, yine Keşmir nedeniyle başladı. Savaş, Sovyetler Birliği'nin arabuluculuğuyla Taşkent Anlaşması ile sona erdi. Ancak sorunun kökü çözülemedi.

1971’de yaşanan üçüncü Hindistan-Pakistan savaşı (esas nedeni Bangladeş’in bağımsızlığıydı), Pakistan’ın yenilgisiyle sonuçlandı. 1972’de imzalanan Simla Anlaşması, Keşmir konusunda tarafların barışçıl yollarla çözüm arayacağını öngördü. Ancak bu da kalıcı bir çözüm getirmedi.

1989’da Keşmir’in Hindistan kontrolündeki bölgesinde ayrılıkçı silahlı hareketler başladı. Bu hareketler zamanla büyüdü ve Hindistan bölgeye büyük güvenlik güçleri konuşlandırdı. Bu dönem, Keşmir halkı ile Hindistan ordusu arasında yoğun çatışmalar yaşandığı bir süreçtir. Binlerce sivil yaşamını yitirdi, insan hakları ihlalleri arttı.

Pakistan’a bağlı militanların Keşmir’in Kargil bölgesine sızması üzerine çıkan çatışma, iki ülkeyi tekrar savaşın eşiğine getirdi. Hindistan, bölgeyi geri aldı ve Pakistan uluslararası baskılar nedeniyle geri çekildi. Bu olaydan sonra Keşmir’deki çatışmalar yeniden tırmanmaya başladı.

5 Ağustos 2019'da Hindistan hükümeti, Keşmir'e özel statü tanıyan Anayasa'nın 370. maddesini iptal etti. Bu adımla Keşmir, doğrudan Hindistan hükümetine bağlı iki ayrı bölgeye (Jammu & Keşmir, Ladakh) ayrıldı. Karar, hem Keşmir halkı hem de Pakistan ve Çin tarafından sert şekilde eleştirildi. O tarihten bu yana Keşmir’de internet kesintileri, güvenlik ablukaları ve insan hakları ihlalleri yaygınlaştı.

Özetle Keşmir sorunu; kolonyal geçmişin mirası, etnik-dini gerilimler, milliyetçilik, ve büyük güç rekabeti gibi çok sayıda etkenin birleşimiyle şekillenmiş, günümüzde hâlâ çözülememiş ve milyonlarca insanın yaşamını doğrudan etkileyen ciddi bir uluslararası krizdir.

Sorun, zamanla sadece bir sınır anlaşmazlığı değil, milliyetçilik, dini kimlikler, etnik aidiyet ve güç mücadelesiyle örülmüş çok katmanlı bir hal almıştır.


II. GÜNÜMÜZDE KEŞMİR: SİYASAL VE TOPLUMSAL DURUM


Hindistan’ın Keşmir Politikası

Hindistan, Keşmir'i anayasal ve tarihsel olarak kendi toprağı olarak görmektedir. 2019 yılında Hindistan Hükûmeti, Keşmir’e özel statü tanıyan anayasanın 370. maddesini iptal etmiş ve bölgeyi doğrudan merkezî yönetim altına almıştır. Bu hamle, bölgede ciddi protestolara ve uluslararası eleştirilere yol açmıştır. Aynı zamanda internet kısıtlamaları, güvenlik güçlerinin baskısı ve sokağa çıkma yasakları Keşmir halkının günlük yaşamını zorlaştırmıştır.


Pakistan’ın Tepkisi ve Yaklaşımı

Pakistan, Hindistan’ın 2019’daki kararını yasa dışı olarak nitelendirmiş ve Keşmir’in kendi kaderini tayin etme hakkını savunmaya devam etmiştir. Pakistan yönetimi, Keşmir’in uluslararası bir ihtilaf olduğunu ve halkın kendi geleceğine karar vermesi gerektiğini savunmaktadır. Bu yaklaşım, Pakistan’ın diplomatik düzeyde BM, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kurumlar nezdinde girişimlerde bulunmasına neden olmuştur.


İnsan Hakları Sorunları ve Sivil Toplum

Keşmir'de on yıllardır süren çatışmaların en ağır sonuçlarını siviller yaşamaktadır. Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre, gözaltılar, işkenceler, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve sivillere yönelik şiddet vakaları yaygındır. Özellikle 2019 sonrası dönem, insan hakları ihlallerinin arttığı bir süreç olarak değerlendirilmektedir.


III. ÇİN’İN KEŞMİR İLE OLAN BAĞLANTISI

Keşmir sorunu sadece Hindistan ve Pakistan arasında bir sorun olmaktan çıkmış, Çin'in de aktif biçimde dâhil olduğu üç taraflı bir mesele haline gelmiştir. Bu durumun temel nedenleri şunlardır:


Aksai Chin ve Ladakh Anlaşmazlığı

Çin ve Hindistan arasında tartışmalı olan Aksai Chin bölgesi, Keşmir’in doğusunda yer almakta ve Çin tarafından 1962 Çin-Hindistan Savaşı’ndan bu yana kontrol edilmektedir. Hindistan ise bu bölgeyi Cammu ve Keşmir’in bir parçası olarak görmektedir. Bu nedenle Hindistan’ın Keşmir üzerindeki iddiaları, Çin’in Aksai Chin üzerindeki egemenliğini doğrudan etkileyen bir faktör hâline gelmiştir.

2020 yılında Ladakh bölgesinde Hindistan ve Çin askerleri arasında çıkan çatışmalar, onlarca yıl sonra ilk kez iki ülkenin fiziki olarak silahlı çatışmaya girmesi anlamına gelmiştir. Bu gelişme, Keşmir bölgesindeki kırılganlığı daha da artırmıştır.


Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC)

Çin’in Pakistan ile iş birliği içinde yürüttüğü dev altyapı projesi olan CPEC, Keşmir’in Pakistan kontrolündeki Gilgit-Baltistan bölgesinden geçmektedir. Hindistan, bu projeyi kendi egemenlik haklarının ihlali olarak değerlendirmekte ve Çin’i dolaylı olarak Keşmir ihtilafına müdahil olmakla suçlamaktadır.

Bu gelişmeler, Keşmir'in yalnızca iki ülke arasındaki değil, aynı zamanda küresel güç dengelerinin şekillendiği bir alan olduğunu ortaya koymaktadır.


SONUÇ VE DEĞERLENDİRME 

Keşmir sorunu, Güney Asya’nın güvenliğini tehdit eden en karmaşık ve çözülmesi zor sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Hindistan ve Pakistan arasındaki tarihsel rekabetin ötesinde, Çin’in stratejik çıkarlarının da meseleye dâhil olması, sorunu üç taraflı bir güç mücadelesine dönüştürmüştür. Aynı zamanda, Keşmir halkı bu çok aktörlü çatışmanın en mağdur kesimi olmayı sürdürmektedir.

Uluslararası toplumun ve özellikle Birleşmiş Milletler’in geçmişteki önerileri yeterince uygulanmamış, bölgedeki durum büyük ölçüde tarafldır.arın askeri ve diplomatik hesaplaşmalarına bırakılmıştır. Bu bağlamda, kalıcı ve adil bir çözüm ancak bölge halkının talepleri dikkate alınarak, diyalog ve uzlaşı yoluyla sağlanabilir. Keşmir’in geleceği, sadece bölgesel barış için değil, küresel güvenlik dengeleri açısından da büyük önem taşımaktadır.


KAYNAKÇA

1.     Schofield, V. (2003). Kashmir in Conflict: India, Pakistan and the Unending War. I.B. Tauris.

2.     Ganguly, Š. (1997). The Crisis in Kashmir: Portents of War, Hopes of Peace. Cambridge University Press.

3.     Wirsing, R. G. (1994). India, Pakistan, and the Kashmir Dispute: On Regional Conflict and Its Resolution. St. Martin's Press.

4.     Choudhury, G. W. (2002). Pakistan’s Relations with India. Journal of South Asian and Middle Eastern Studies, 25(2), 1-22.

5.     Panda, J. P. (2020). India-China Border Tensions and US Strategy in the Indo-Pacific. Institute of Chinese Studies.

6.     Small, A. (2015). The China-Pakistan Axis: Asia's New Geopolitics. Oxford University Press.

7.     United Nations Security Council Resolutions on Kashmir (1948–1957). Retrieved from: https://www.un.org            



ESMA KAYA

BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARAS İLİŞKİLER

 



Yorumlar

Popüler Yayınlar