24. YILINDA SREBRENİTSA

Geçtiğimiz günlerde 24.yılını andığımız “Srebrenitsa Soykırımı”nı unutmadık unutmayacağız. Soykırım nedir? Siyasal, ulusal, ırksal ya da dinsel bir nedenle azınlık durumundaki bir insan topluluğunu soyca yok etmeyi amaçlayan toplu öldürme eylemi. Baktığımız zaman Srebrenitsa Soykırımı da tam olarak dinsel ve ırksal bir katliamdı.“Srebrenitsa” Türkçeye tam olarak çevrilmese de eskiden beri tarih boyunca gümüş yataklarının gümüş madenlerinin işletildiği bir yer olduğundan gümüşlüce, gümüşlük anlamlarına gelmektedir. Tam olarak Doğu Bosna’da yer alan Srebrenitsa 11  Temmuz 1995 yılında 8372 Müslümanın öldürüldüğü katliam 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’daki en büyük katliam olarak nitelendiriliyor.
 Katliam 1992 yılında savaş patladığından itibaren Sırp kuvvetleri tarafından alınamayan bir bölge olan Srebrenitsa’nın alınması odaklı planlanmış bir katliamdır. Sırpların Doğu Bosna’da hakimiyet kurmak istemeleri Jepa ve Srebrenitsa şehirlerini ele geçirmelerini gerektiriyordu. Jepa, Srebrenitsa’ya göre daha ufaktı, Jepa’yı savunan Albay Avdo Paliç görüşmek için bir yere çağrıldı ve öldürüldü işte Jepa bu kadardı fakat Srebrenitsa biraz daha uzayacaktı. Halbuki bu 2 şehir ve bununla beraber toplam 6 şehir Birleşmiş Milletler koruması altındaydı. Tek şart vardı; silahların teslim edilmesi ve Srebrenitsa’nın silahsız sivillere bırakılmasıydı. Bosna Ordusu buna uyup silahları teslim etti fakat Sırplar kesinlikle geri adım atmadı. Savaş suçlusu Ratko Mladic komutasındaki Sırp birlikleri komutanlığını Thom Karremans’ın yaptığı 400 silahlı Hollanda barış gücü askerlerinden 30’unu kaçırdılar. Sırplar elbette ki kaçırdıkları bu 30 askerleri Komutan Karremans’a sığınan 25 bin mülteci ve şehir için şantaj olarak kullandı ve başarılı oldu. Komutan Karremans şehri ve 25 bin mülteciyi Sırplara teslim etti. Sırp Komutanı Mladic, rahatlıkla Srebrenitsa’ya girebilen Sırp gazetecilere Srebrenitsa’da şu sözleri sarf etmiştir;  tarih 11 Temmuz 1995 tam da bugün Sırp kutsal günü arefesinde bu kasabayı Sırp milletine armağan ediyoruz. Türklere karşı olan isyanın anısına. Müslümanlardan intikam almanın vakti geldi. İşte bu sözlerden sonra BM askerlerinin, Hollandalı askerlerin, barışı sağlamakla görevli olan askerlerin Sırplarla işbirliği yapmaları sonucu söz konusu soykırımın gerçekleştiğini gösteriyordu. Çoğu kadın, çocuk olan ve 10 bin erkek Srebrenista’dan çıkarıldı. Bir takım sivil Sırplar ellerinde kalaşnikofla evlerin kapısını açıyor içeride gizlenen  bir müslüman varsa çocuk ve ya silahsız olup olmadığına bakmaksızın defalarca ateş ediyordu. O gece Srebrenitsa’dan 15 bin Boşnak dağlara kaçtı günlerce tam 60 km yürüdüler Sırplar dağlara doğru ateş edip teslim olmalarını söylüyorlardı. Korkup geri dönenler cesetlerin arasından geçip adım adım ölüme gidiyorlardı.
Potoçari’ye 50 otobüs geldi, otobüsler kente gelirken Sırplar 15-70 yaş arası erkekleri savaş suçlusu sanıkları sorguya çekme gerekçesiyle ayırdı. Potoçari’ye  kadar gelen Mladic televizyon kameraları karşısında kimseye bir şey yapılmayacağı ve herkesin güvenli bir şekilde Srebrenitsa dışına çıkarılacağı garantisi verdi. Mladic elindeki çikolataları Boşnak çocuklara dağıtırken şunları söyledi, ” size Allah yardım edemez ama Mladic edebilir.” Daha sonra ise “ Bütün İslamcı teröristler ve savaş suçluları bulunup cezalandırılıcaktır” dedi. Otobüslere bindirilerek Tuzla’ya getiren binlerce kadın tecavüze uğradı ve yüzlerce çocuk büyük küçük gözetilmeden katledildi. 10 bin erkek bilinmeyen bölgelere, ormanlık alanlara götürülüp sırtlarından birkaç kez ateş edilerek  öldürülüyordu. 17 yaşındayken katliamdan şans eseri kurtulan Nedzad Avdic şöyle anlatıyor; ”Ellerimizi arkadan bağlayıp tek sıra halinde dışarı çıkardılar. Ayağıma  bir şey yapıştı, insan kanıydı, sağda solda cesetler görünce de o zaman bizi öldüreceklerini anladım. Bizi kamyonlara bindirip uzağa götürdüler. Kamyondakileri beşer gruplar halinde öldürüyorlardı. Sonra o cesetlere kamyondaki diğer müslümanlara taşıtıyorlardı ve bize ‘siz bunu çoktan hakkettiniz diyorlardı’. Ben de bir grupla kurşuna dizildim, yere düştüm yaralanmıştım, Komutan askerlere ‘kimin vücudu sıcaksa kafasına sıkın talimatı verdi. Gözlerimi kapatarak ölü numarası yaptım. Çok acı çekiyordum ama onlar gülüp eğleniyorlardı.” Sırp askerleri Cesetlerin bir kısmını Driva Nehrine atarlarken bir kısmını da toplu mezarlara gömüyorlardı ve mezarların bulunmaması için cenazeler birkaç kez yer değiştiriliyordu böylece kemikler birbirine karışıyor kimlikler belirlenemiyordu. Kimliklerin belirlenmesi yıllarca sürdü ve hala sürüyor. Her yıl birkaç parça kemiği tespit edilmiş olan yüzlerce cenaze ortaya çıkıyor. Bosna’da Potoçari Anıt Mezarlığ’ında, hayatta kalmayı başaran müslüman kadın ve erkekler ilk kez 1999’da ölen yakınları için toplu bir şekilde cenaze namazı kılmışlardı. Hayatta kalmayı başaran diğer Boşnaklar ise  güvenli bölge olan Tuzla şehri yakınları Nezuk Köyüne doğru yola çıkanlar oldu. Bu onlar için ‘Ölüm Yürüyüşü’ydü. Mayınlarla ve uçurumlarla dolu bu yolda Sırp askerleri adeta müslüman avına çıkmışlardı. Yedi gün süren bu zorlu yürüyüşün ardından 12-15 bin insan içinden yalnızca 3500 kişi köye ulaşabildi. Köye ulaştıklarında da yine feryatlar kesilmedi kimi annenin yavrusu kucağında, kiminin kardeşi sırtında ölmüştü. Srebrenitsa Katliamı üzerinden değil 24, 100 yıl bile geçse unutulmayacak, hem Bosnalılar hem müslümanlar hem de tüm dünya için tarifsiz bir acı olarak kalacaktır. Gerçekte olduğu kadar acı olmasada Srebrenitsa Katliamı’nı anlatan pek çok makale, kitap, monografi ve farklı dallarda ödüller alan  Pretty Village- 1996, The Perfect circle-1997, Before The Rain-1994, Grbavica-2006, Snijeg-2008 filmler yapılmıştır.                                                                                                                                 
SOYKIRIM KARARI VE SUÇLULARI; Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı, 2007’deki kararında, ICTY( Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi)’den gelen kanıtlar, Srebrenitsa ve etrafında yaşanan bu katliamı “soykırım” olarak nitelendirdi. Sırp komutan Ratko Mladic aralarında Srebrenista soykırımınında bulunduğu birçok suçtan müebbet hapse mahkum edilirken aynı mahkeme, 2016’da sonuca bağladığı davada, Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karadzic’e de Srebrenitsa dahil 10 ayrı suçtan 40 yıl hapis cezası verildi. Farklı mahkemelerde görülen Srebrenista davalarında bugüne kadar 45 Sırp, toplam 699 yıl hapis cezası aldı. Eski Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Milosevic’de bu soykırımla suçlanmış fakat ICTY’deki yargılaması devam ederken tutuklu bulunduğu cezaevinde hayatını kaybetmiştir.

KAYNAKÇA; 
 www.bbc.com.tr
 www.sabah.com.tr
 www.trthaber.com.tr
 www.hurriyet.com                                               

                                                                                                                   
Zehra Nur AMİL

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi,

Bölgesel Analiz Topluluğu
                                                                  
                                                                                                       

Yorumlar

Popüler Yayınlar