AZERBAYCAN-ERMENİSTAN BARIŞ ANLAŞMASI UYGULANMASINA ENGEL OLAN ETKENLER


 






"Taleh Aliyev – Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Siyaset bilimi ve Uluslarası İlişkiler bölümü Yüksek Lisans"

Karabağ savaşı ve Ermenistanın barış karşıtı politikası:

27 eylül 2020’de Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından başlatılan “Demir yumruk’’ operasyonuyla 2. Karabağ savaşı gibi nitelendirilen Azerbaycan – Ermenistan savaşı başladı. Azerbaycan 30 yıla yakın bir zamanda topraklarının %20’sini işgal eden Ermenistanla müzakereler yoluyla Ermenistan-Azerbaycan sorununu çözmeğe çalışsa da , müzakereler işe yaramadı. 44 gün süren bu savaşın sonunda Azerbaycanın şanlı ordusu, halkın iradesi ve başkomutan İlham Aliyevin kararlılığı sayesinde Azerbaycan işgal altında olan can parçası, ebedi toprağı Karabağa kavuştu. 10 kasım 2020’de 3 taraflı (Azerbaycan, Ermenistan ve Rusyaateşkes bildirisiyle Karabağda sıcak çatışmalar bitdi ve savaş sonrası Azerbaycan tarafı askeri alandakı zaferlerini diplomatik alanda da devam ettirdi. 

Fakat savaşın üzerinden 5 yıla yakın bir zaman geçse de Azerbaycan-Ermenistan arasında barış anlaşması hala imzalanamamıştır. Bunun temel nedeni Ermenistan tarafının hala savaşı kaybetmesiyle barışamaması ve Güney Kafkasya bölgesinde barış istemeyerek revanşist bir duruş sergilemesidir. Ermenistanın 30 yıl Uluslarası hukukun ilkelerini hiçe sayarak Birleşmiş  Milletler Güvenlik Konseyi’nin 822, 853, 878, 884 sayılı 4 kararını uygulamaması buna delil gösterile bilir.

Günümüzde Kafkasya bölgesinde güncel politik konulardan biri  SSCB’in parçala ve yönet siyasetinden miras kalan “Karabağ sorun’unun ” taraflarca barış anlaşması imzalanarak çözümü kavuşmasıdır. Peki yakında barış anlaşmasının uygulanması mümkünmüdür? Barış anlaşmasının imzalanmasında hangi engeller var?


Barış anlaşmasına engel olan dış faktörler:

Uluslarası aktörler kendi çıkarları açısınan barış anlaşmasına farklı tepkiler gösteriyor. Bazı devletler barış anlaşmasının hemen imzalanmasından yana olsa da, bazıları gelecek planları için bölgedeki statükoyu  devam ettirmeyi hedefliyor.

Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış antlaşmasının imzalanamamasında iki temel neden bulunmaktadır. Birincisi, Batı'nın Rusya'yı bölgeden kovma ve buraya yerleşme isteği. Bunun için komşu ülkeyi araç olarak kullanıyor. İkincisi, Zengezur koridorunun kontrolünü ele geçirmek. Çünkü Rusya'nın Ukrayna'dan Avrupa pazarına uzanan yolu kapandı.  Bu nedenle Zengezur koridorunun açılması onun çıkarlarına uygundur. Öte yandan Çin, ticaretinin büyük bölümünü okyanuslar ve denizler yoluyla gerçekleştiriyor. Bu yollar ABD Deniz Kuvvetleri tarafından kontrol ediliyor. Bu nedenle Çin, Orta Koridor ve onun kolu olan Zengezur Koridoru'na ilgi duyuyor. Batı ittifakı bu yolu da kontrol altına almaya çalışıyor. Barış anlaşmasının önündeki en büyük engeller bunlardır.[1]

Kısa olarak onu söylemek gerekir ki, Güney Kafkasya bölgesi büyük güçlerin çıkarlarının çatıştığından dolayı hiç bir zaman olmadığı kadar önemli bir jeopolitik konuma dönüştü. ABD’de Donald Trampın yönetime gelmesiyle Çine karşı genişçaplı eylemlerin başlayacağı ve dünyanı büyük bir ticaret savaşının beklediği öngörülüyor. Zengezur koridorunun Çin’in “Tek Kuşak, tek Yol” projesi için önemli konumda olması ABD’nin Azerbaycan - Ermenistan arasında barışa engel olmak için elinden geleni yapacağından haber veriyor. Karabağ savaşı sonrası Ermenistanın Rusyadan uzaklaşarak Batı bloğuna eğilim göstermesi, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünden çıkmak isteyi, ABD’deki Ermeni diasporasının aktif faliyeti Ermenistanın ABD çıkarlarından yana adım atacağına delil gösterile bilir. Her iki taraf arasında barış anlaşmasının uygulanmasında etken olan diğer önemli husus savaş sonrası hızla gelişen Hindistan-Ermenistan ilişkileridir. Hindistan – Ermenistan ilişkilerinin hızla gelişmesine aşağıdakilari göstere biliriz:

1)Azerbaycanın Hindistanın ezeli ve tarihi düşmanı olan Pakistanla yakın ilişkilere sahip olması (Azerbaycanın bağımsızlığını Tükiye ve Romanyadan sonra tanıyan 3. devlet Pakistan olmuştur).

2)Pakistanın Azerbaycana destek amacıyla dünyada Ermenistanı tanımayan tek devlet olması ve bundan dolayı da Ermenistanın Keşmir bölgesini Hindistan toprağı olarak kabul etmesi.

3)Çinin “Tek Kuşak, tek Yol” projesine alternatif olarak ABD’nin desteklediği ve Hindistanın liderlik ettiği IMEC projesinde Zengezur koridoruna yer verilmemesi.

4)Ermenistan 15 Mayıs 2024’te imzalanan anlaşmayla Hindistandan 600 milyon dolarlık silah alarak Hindistanın 1 numaralı silah ihracatçısı olması.


Azerbaycan – Ermenistan arasında barış anlaşmasının imzalanmasına engel olan iç faktörler:

Barış anlaşmasının uzun süre imzalanamasının nedenlerinden biri de barış anlaşması taslağında 17 maddeden bazılarının Ermenistan tarafından kabul edilmemesiydi.  Azerbaycan tarafından sunulan barış anlaşması taslağındakı 2 madde Ermenistan tarafından israrla redd edilse de 13 mart 2025’de Azerbaycan Dış İşleri Bakanlığı tarafından müzakere sürecinin tamamlandığı bildirildi.

Görüldüğü üzere Ermenistan tarafı yıllardır hazırlanan taslak’da bazı maddeleri farklı bahaneler uydurarak barış anlaşmasını kabul etmiyordu. Peki bunlar hangi maddelerdi ve önemli yanları nelerdi? Azerbaycan tarafının taleplerinden biri Ermenistan Anayasasında yer alan ve Azerbaycana karşı toprak iddiası olan maddelerin değiştirilmesidir. Çünkü Ermenistan Anayasasında Karabağ'ın Ermenistan'a entegrasyonuna ilişkin hükmü içeren Bağımsızlık Bildirgesi'ne atıf bulunmaktadır.  Bağımsızlık bildirgesinde Azerbaycanın Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi’nin Sovyet Ermenistanı ile birleştirilmesine ilişkin 1989 tarihli yasaya atıfta bulunuyor. Bu Azerbaycan tarafından haklı olarak egemenliğine karşı bir iddia olarak kabul ediliyor ve barış anlaşmasına engel gibi görülüyor.

İçinde Azerbaycan ve Türkiye'ye karşı hukuken toprak talepleri bulunan mevcut anayasa, bölgede kalıcı ve uzun dönemli barışa karşı tehdit oluşturuyor. Azerbaycan bu tehdidin ortadan kalkması için Ermenistan Anayasası'nın değiştirilmesini istiyor. Bunun talebin altında yatan üç temel neden bulunuyor. 

Birincisi, devam eden barış görüşmelerinin temel mantığı Ermenistan'ın, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğini tanımasıdır. İki ülke arasında gerçekleşen iki Karabağ Savaşı da Ermenistan'ın Azerbaycan toprak bütünlüğünü tanımaması ve ihlal etmesiyle yaşandı. 2. Karabağ Savaşı'ndan sonra Azerbaycan'ın barış anlaşması için Ermenistan'a teklif ettiği beş madde arasında tarafların karşılıklı olarak toprak bütünlüklerini tanıması gerektiği önemle belirtiliyor. Ancak, Ermenistan Anayasası değişmezse bu barış anlaşması hukuken geçersiz sayılır. Yani, anayasasında Azerbaycan'a karşı toprak iddiası olan bir ülkeyle Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin tanınmasına ilişkin imzalanan bir anlaşma hukuken geçerli olamaz.

İkincisi, Ermenistan'da uluslararası anlaşmalar yürürlüğe girmeden önce sırasıyla Ermenistan hükümeti, Anayasa Mahkemesi ve ardından Ermenistan Parlamentosu tarafından onaylanıyor. Ermenistan Anayasa Mahkemesi hükümetin imzaladığı uluslararası anlaşmaların Ermenistan Anayasası'na uygunluğunu denetliyor. Nitekim Türkiye ve Ermenistan arasında 2010'da imzalanan Zürih Protokolleri, Ermenistan Anayasa Mahkemesi tarafından onaylandı. Ancak mahkeme bu protokollerin Ermenistan Anayasası ve Bağımsızlık Bildirgesi'ne aykırı yorumlanamayacağı şerhini de düştü. Yani Türkiye, Ermenistan ile 2007-2009 yılları arasında efor sarf ederek yürüttüğü diplomatik sürecin sonunda imzalanan Zürih Protokolleri ile toprak bütünlüğünün tanınmasını bekliyordu. Ancak Ermenistan, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla Türkiye’ye karşı toprak ve sözde soykırım taleplerini sürdürdü. Böylelikle, yürütülen normalleşme süreci boşa düştü. Mevcut durumda da Azerbaycan ile imzalanan barış anlaşması Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanır fakat bu barış anlaşmasına mahkeme tarafından şerh düşülürse, iki ülke arasında devam eden barış süreci Zürih Protokolleri örneğinde olduğu gibi başarısızlıkla sonuçlanır.

Son olarak, barış anlaşmasının Başbakan Paşinyan'ın iktidarda olduğu bu dönemde imzalandığını ve ardından hükümet, Anayasa Mahkemesi ve Ermenistan Parlamentosu tarafından onaylanarak yürürlüğe girdiğini varsayalım. Ermenistan Anayasası değişmediği takdirde yıllar sonra Ermenistan'da daha milliyetçi ve revizyonist bir iktidar başa gelebilir. Bu iktidar imzalanan barış anlaşmasının Ermenistan anayasasına aykırı olması nedeniyle mahkemeye müracaat edebilir ve barış anlaşmasını sona erdirebilir. Böylece Ermenistan ve Azerbaycan arasında yeni bir savaş ortaya çıkar ve barış anlaşmasının bir anlamı kalmaz. Bu tarz durumların yaşanmaması için Ermenistan Anayasası değişmelidir. Dolayısıyla, Ermenistan anayasasının değişmesi sadece Azerbaycan'ın talebi değil, aynı zamanda Güney Kafkasya'da kalıcı barışın sağlanması için devam eden barış anlaşması metninin yani hukukun talebidir. [2]

13 mart 2025’e kadar anlaşmaya varılmayan maddelerden biri de Avrupa Birliği’nin gözlemleyici misyonunun Azerbaycan – Ermenistan sınırından çıkarılmasıydı. Fakat Ermenistan kurtarıcısı olarak gördüğü Avrupa devletlerinin misyonuna bir az daha kucak açarak süreci geciktirmek istiyor. Çünkü Avrupa 30 yıl boyunca Karabağ sorununun çözümünde çifte standart uygulamış, 1994’te bu sorunun çözülmesiyle ilgili yaratılan Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatının “Minsk grubu” sorunun çözülmesinde taraflı davrandığından dolayı ilerleme kaydedilememiştir. Her ne kadar Avrupa Birliğinin Güney Kafkasya’da  yayılmacı politika izlemesinin sebebi kendi güvenliğini tehdit eden Rusya olsa da bundan Azerbaycan daha çok etkileniyor. Çünkü Avrupa ülkeleri en çok da Fransa Ermenistana savunma amaçlı değil saldırı amaçlı silahlar tedarik ediyor ve bu gelecekte Ermenistanın revanşist adımlarının habercisidir.

Son dönemde Ermenistan'ın silahlandırılması sürecinde belli bir çerçevede Avrupa Birliği de işin içinde. 22 Temmuz'da AB Avrupa Barış Fonu çerçevesinde Ermenistan'ın askeri ihtiyaçlarının karşılanması için 10 milyon euro ayırmıştır. Resmi bilgilere göre, yardımın amacı Ermeni ordusunun maddi ve teknik yeteneklerinin arttırılması, kriz ve acil durumlarda sivillerin korunmasının iyileştirilmesine katkıda bulunmaktır. AB'nin Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrel şunları söyledi: "Güvenlik, Ermenistan'la ikili ilişkilerimizin giderek daha önemli bir unsuru haline geliyor ve bu Avrupa Barış Fonu etkinliği ülkenin istikrarına daha da katkıda bulunacaktır." Her ne kadar AB'nin Ermenistan'a ayırdığı askeri yardım o kadar da büyük olmasa da  gerçek, birliğin Ermenistan'ın silahlanmasına "yeşil ışık yakması" kadar tehlikeli bir eğilimi işaret ediyor.[3]

İkinci Karabağ Savaşı'nın sona ermesinden sonra Ermeni hükümeti her yıl askeri bütçeyi artırmaya devam ediyor. Verilere baktığımızda Ermenistan'ın 2021 yılı askeri bütçesinin 600 milyon ABD doları olduğu halde 2022 yılında bu rakam 750 milyon ABD doları olmuştur.  Ermenistan askeri bütçede en büyük artış 2023 yılında yaşanmıştır. 2023 için ülkenin askeri bütçe %35 artırılarak 1,28 milyar dolara çıkarılmıştır. Ermenistan 2024'te askeri bütçesini %6 artırarak 1,37 milyar dolara çıkardı. Yakın zamanda yayınlanan bir rapordan Ermenistan'ın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) %4,2'sini askeri harcamalara ayırdığı açıktır ve bu rakam Sovyet sonrası coğrafyada en yüksek gösterge olarak kabul ediliyor.[4]


                                                                          Sonuç

İlk önce onu belirtmeliyiz ki, barış anlaşmasının hemen imzalanması en çok Ermenistanın yararına olacaktır. 30 yıldan çoktur ki, işgalcı siyasetinden dolayı Ermenistan ekonomik açıdan gerilemektedir. Barış anlaşmasının hayati önemi Ermenistan devlet adamları tarafından da kabul edilmiş, hatta Ermenistan Dışişleri bakanı Ararat Mirzoyan “Ermenistan bu anlaşmayla barış kurarak büyük ve derin bataklıktan çıkacak” fikrini söylemiştir.

2020 sonrası Ermenistanın savunma bütçesini hızla artırması yeni çatışmalar arzusunda olduğundan ve barış sürecine engel olan faktörlerdendir. Barış anlaşmasının imzalanmasında engel olan diğer etken Ermenistan tarafının Zengezur koridorunun açılmasına sıcak bakmamasıydı. Fakat Azerbaycan Cumhurbaşkanının özel görevler üzre temsilcisi Elçin Amirbeyov ağustos 2024’te bu maddenin Azerbaycan ve Ermenistan tarafından barış anlaşması taslağından çıkarılarak sonraki aşamada çözülüceğine karar verdiklerini açıklamıştır.

10 Kasım 2020 ateşkes bildirisinden  13 mart 2025 tarihine kadar Ermenistanın bahaneleri sebebiyle barış anlaşmasında hızlı ilerleme kaydedilememiştir. Fakat 13 mart 2025’te Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşması sürecinin en önemli gelişmelerinden birine şahit olundu. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, 13 Mart'ta Bakü ile Erivan arasında barış anlaşması metni üzerinde yürütülen müzakere sürecinin tamamlandığını duyurmuş ve Ermenistan'ın, Azerbaycan tarafının iki açık maddeye ilişkin önerilerini kabul ettiğini Bakü'ye bildirdiğini aktarmıştır. Daha sonra Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Bakü ile Erivan arasında barış ve devletlerarası ilişkilerin kurulmasına ilişkin Anlaşma taslağı metni üzerindeki müzakerelerin tamamlandığına ilişkin açıklama yapmıştır.

Son gelişmeler barış anlaşmasının hiç olmadığı kadar yakın olduğunu gösteriyor. Taraflar arasında anlaşılmayan Zengezur koridoru şimdilik sonraki aşamaya kadar ertelenmişdir. Sınırlarda Avrupa Birliği gözlemci misyonunun yerleşmemesi ve Ermenistanın Anayasasında değişiklik yapacağı da Ermenistan tarafından kabul edilmiştir. Geriye sadece kabul edilen bu şartın uygulanması ve referandum geçirilmesi kalmıştır.


Kullanılan Kaynaklar;

1)https://www.azerbaijan-news.az/az/posts/detail/sulh-muqavilesi-niye-baglanmir-1700519341

2)https://www.aa.com.tr/tr/analiz/ermenistan-anayasasi-neden-degismeli/3334637

3)https://www.consilium.europa.eu/en/press/pressreleases/2024/07/22/european-peace-facility-council-adopts-the-first-ever-assistance-measure-in-support-of-the-armenian-armed-forces/

4)Mətin Məmmədli, Ermenistan-Azerbaycan arasında davam edən sülh prosesi : imkanlar, proseslər 2024 Beynəlxalq Münasibətlərin Təhlili Mərkəzi.  URL: https://aircenter.az/uploads/Zilw8WGjmyHq.pdf 



TALEH ALİYEV

BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU

SİYASET BİLİMİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER / YÜKSEK LİSANS

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSTESİ


Yorumlar

Popüler Yayınlar