HİNDİSTAN'DA MİLLİYETÇİLİĞİN KÖKENLERİ

 








Hindistan’da milliyetçiliğin kökenleri, İngiliz yönetimine ve Batı etkisine karşı bir tepki olarak, 19. yüzyıl boyunca şekillenmeye başlamıştır. 1885'te Bombay'da toplanan Hindistan Ulusal Kongresi, İngiliz sömürge yönetimi altında yerli halkın haklarını savunma amaçlı bir adım olarak kuruldu. Kongre, Hindistan’ın bağımsızlık sürecinde büyük bir rol oynarken, Müslüman Birliği’de 1906'da kurulup sonrasında Pakistan'ın bağımsızlığına zemin hazırlamış oldu.

İngiliz eğitimi almış genç Hintliler, hukuk, gazetecilik ve eğitim gibi alanlarda çalışarak İngiliz modelini benimsediler.1905’teki Bengal bölünmesi sonrası başlatılan Swadeshi hareketi, İngiliz mallarını boykot ederek yerli ürünleri teşvik etti. Bombay’da genç liderler eyalet çapında siyasi dernekler kurarken, Ranade bu taklitçi milliyetçiliğin önde gelen isimlerinden biri oldu.

İngiliz yönetiminin baskıcı iç politikaları ve Avrupa’daki liberal değerlerin inkârı, Hindistan’da milliyetçilik için uygun zemin hazırladı. Kongre’yi organize eden kişiler arasında İngiliz yetkililer de vardı.  Annie Besant ise Kongre’nin başkanlığını yapan ilk ve tek İngiliz kadın olarak tarihe geçti.


Hindistan’da Hindutva söyleminin ortaya çıkışı ve gelişimi

Hindistan'da Hindu aşırı milliyetçi söyleminin ortaya çıkışı ve gelişimi, özellikle 1992 yılında Hindu fanatiklerin Ayodhya'daki Babri Mescidi'ni yıkmasıyla dünya genelinde bilinir hale gelmiştir. Hindu tanrısı Ram'ın doğum yeri olarak görülen bu alanın tahribi, Hindistan'da aşırı milliyetçiği tetikleyen olaylardan birisidir. Bu olayların ardından, aşırılık yanlısı Hindu milliyetçisi grupların partisi olan Hindistan Halk Partisi'nin siyasetteki yükselişi dikkat çekmiştir. Bu durum, Hindistan siyaseti uzmanlarının Hindutva yani "Hinduluk" düşüncesine yönelik ilgisini artırmış ve konunun daha detaylı incelenmesine yol açmıştır. 


Hindutva gölgesi altında Hindistan ve müslümanlar

Hindistan, etnik ve dini çeşitliliğiyle renkli bir mozaik gibidir. 36 eyalet ve özerk bölgeden oluşan ülkede 22’si resmi olmak üzere 121 dil konuşulmakta ve halkın büyük çoğunluğu (%79) Hinduizm'e inanmaktadır. Bu çok kültürlü yapının içinde, Hindular ve Müslümanlar arasındaki ilişkiler yüzyıllar öncesine, Müslüman akıncıların Hindistan'a seferler düzenlemesine dayanır. İngiliz sömürge döneminde toplum din üzerinden kontrol edilmiş, bağımsızlık sonrasında da din odaklı bir yapı korunmuştur. 1947’de bağımsızlıkla birlikte Müslüman nüfus Pakistan'a, Hindular ise Hindistan'a göç etmek zorunda kalmış, ancak dini farklılıklara dayalı krizler devam etmiştir.

Son yıllarda Hindutva ideolojisi, özellikle Hindistan Halk Partisi’nin iktidara gelmesiyle Müslümanları ötekileştiren bir milliyetçilik anlayışına dönüşmüştür. Hindu milliyetçileri devlet imkânlarını kullanarak Hindutva'nın toplumda kök salmasını sağlamış, Müslümanların kullandığı Urduca ifadelerin kaldırılması gibi simgesel değişikliklerle devam etmiştir. 2019 seçimlerinde Modi liderliğindeki Hindistan Halk Partisi’nin büyük bir zafer kazanmasıyla, Vatandaşlık Değişikliği Yasası ve Ulusal Vatandaş Kaydı gibi düzenlemeler Müslümanları dışlayan bir yapıya bürünmüştür. Vatandaşlık Değişikliği Yasası, vatandaşlık hakkını yalnızca Hindu, Sih ve Caynist gibi yerel dini gruplara tanımış, Müslümanların bu haktan yararlanmasını engellemiştir.

Bu dönemde Hindistan'ın Keşmir'deki özel statüsünün kaldırılması, Müslüman erkeklere yönelik şiddet vakalarının artması ve başörtüsü yasakları gibi uygulamalar da Hindu milliyetçiliği sonucunda olmuştur. Müslümanların ayrımcılık ve zulme maruz kalması toplumda derin bir kamplaşmaya yol açmıştır ve uzmanlar bu durumun çatışma riskini artırdığını belirtmektedir. Hindutva ideolojisi Hindistan Halk Partisi’nin iktidarıyla beraber Hindistan’da toplumsal ayrışmayı daha görünür ve kalıcı hale getirmiştir.


Hindistan’da Kast Sistemi

Kast sistemi Hindistan’da toplumu farklı gruplara ayrıştırıyor. Fakat en basit haliyle kast; sömürgeciliğin getirdiği toplumsal ve ekonomik değişikliklerden beslenmiş, tarihi dinsel köklere sahip toplumsal bir düzendir. Sözcük olarak kast, Portekizce’de ırk, cins, soy anlamına gelen ‘casta’ sözcüğünden türüyor. Aile veya toplumsal sınıftan gelen eşitsizlikler Hindistan’da halen vardır.


Kast sisteminde anlaşılması gereken 2 kavram

Hint toplumunda sosyal sınıflara veya ailelere  göre belirlenen kastların olduğu biliniyor. Aileden gelen kastlar genellikle toplumsal kastlarla bağlantılıdır. Günümüz kastları 19. yüzyılın ikinci yarısında bazı sosyal sınıflara özel görevler atayan İngiliz sömürgecilerin yarattığı toplumsal değişikliklerden kaynaklanır.


Günümüz Hindistan’da Kast Sistemi nasıl idare ediliyor? 

Günümüz Hindistan’ında kast sistemi anayasal olarak ayrımcılığı yasaklamıştır.  Özellikle alt kastlar için pozitif ayrımcılık uygulamaları yürürlüğe girmiştir. Bağımsızlık sonrasında kastlar arası geçişi kolaylaştırmak amacıyla çıkarılan yasalar, eğitim ve kamu görevlerinde alt kastlar için kota uygulamaları getirmiştir. Planlı Kastlar ve Planlı Kabileler olarak adlandırılan düşük kast grupları, yeni düzenle daha fazla hak kazanmakta ve sosyal açıdan desteklenmektedir.Kast sistemini sürdürmede temel ilke “varna” öğretisidir. 

Bu öğreti, insanların doğuştan dört ana kasta ayrıldığını savunur:

1. Brahmanlar: En üst kast olup, dini bilgileri öğretmek ve yorumlamakla görevlidir.

2. Kşatriyalar: Yöneticiler, subaylar ve askeri liderlerden oluşur.

3. Vayşiyalar: Ziraat, ticaret ve hayvan yetiştiriciliğiyle uğraşırlar.

4. Sudralar: Hakları sınırlı, toplumda en düşük kabul edilen sınıftır.

Hindistan’ın yasalarla alt kastlara haklar tanımasına rağmen, kast sisteminin toplumsal hayatta etkisi devam etmekte ve varna öğretisi toplumda varlığını sürdürmektedir.


Kast Kuralları Hakkında Bilgi ve Yasaklar

• Bir Hindu kendisinden aşağı kasttan birisiyle sofraya oturup yemek yiyemez. Hatta alt kasttan birinin pişirdiği yemeği de yemesi yasaktır. 

• Her kastın kendine has hukuku vardır. Üst veya kendi kastındaki birini öldüren kimsenin cezası idamdır. Ancak alt sınıftaki birini katleden kimse idam edilmez. Miktarı kâtilin sınıfı yükseldikçe artan diyet öder.
 
• Aynı kasttan kişilerin zinası cezalandırılmaz. Zinada üst sınıftan biri erkekse yakılır, kadınsa köpeklere parçalatılır. 

• Brahmanlar dört, kşatriyalar üç, vayşiyalar üç ve sudralar da bir kadına evlenebilir. 

• Kastlar arası evlilik kişiyi kast dışı vaziyetine düşürür, yasaktır. 

• Eşi ölen yani dul kalan bir kadının tekrar evlenmesi de tüm kastlarda yasaklanmıştır. 

• Eğer kadın aşağı sınıftaki erkekten doğurursa çocuk parya sayılır. 

• Kast kurallarına uymayanlara verilen en ağır ceza, kasttan çıkarılmaktır. Bu da toplumdan dışlanma anlamına gelir. 

• Meslekler, babadan oğla geçer.

• Kast kurallarına uyulması ve kastın işleyişini sağlamak için, kast içinde özel teşkilatlar vardır. 

• Farklı bir kasta geçiş yok ancak kasttan atılma denen bir durum var. Atılan kişinin geri dönmesi zor ama bazı şartları yerine getirirse tekrar kasta alınabiliyor. 


Milliyetçilik ve siyaset

Hintliler evrensel olarak ülkeleriyle gurur duyarlar. Hintli yetişkinlerin büyük bir kısmı Hintli olmaktan çok gurur duyduklarını söylerken, benzer şekilde büyük yüzdeler de eyaletlerinden olmaktan ve dini topluluklarının bir üyesi olmaktan çok gurur duyduklarını söylüyorlar.

Hint kültürünün üstünlüğü konusunda bazı bölgesel farklılıklar bulunmaktadır. Özellikle Orta Hindistan’daki halk, Hint kültürünün diğerlerinden üstün olduğunu düşünürken, Kuzeydoğu’da bu görüş daha az desteklenir. "Gerçekten Hintli" olmanın anlamı konusunda, Hintliler geniş bir uzlaşıya sahiptir. Ülkenin yasalarına ve yaşlılara saygı göstermek bu kimliğin temel unsurları olarak kabul edilir. Ancak, dil ve dinin Hint kimliğiyle ilişkisi konusunda daha az ortak bir görüş vardır. Hintçe konuşmanın ulusal kimliğin bir parçası olduğunu söyleyenler, dil çeşitliliği nedeniyle dar bir çoğunluğu temsil eder.

Hindistan’ın dini grupları ve siyasi partileri arasında, ulusal kimlikle ilgili görüş ayrılıkları vardır. Çoğu Hindu, Hindu olmanın Hint kimliği için çok önemli olduğunu düşünse de, Müslümanlar bu görüşe daha az katılır. Hindistan Halk Partisi'ni destekleyenlerin Hindu kimliğini Hint kimliğiyle daha fazla ilişkilendirdiği görülür. Ayrıca, Hintliler ülkenin sorunlarını çözmek için demokratik bir hükümet mi yoksa "güçlü bir lider" mi gerektiği konusunda da karışık düşünceler taşır.


Hindistan siyasetinin değişimi
 
Hindistan, 1947'de bağımsızlığını ilan ettikten sonra, uzun yıllar Hindistan Ulusal Kongresi'nin hâkimiyetinde kalmıştır. İngiliz sömürgeciliğine karşı bağımsızlık hareketi olarak kurulan bu parti, bağımsızlıktan sonra ülke inşasında önde gelen aktör olarak resmi kurumlarla güçlü bir bağ kurmuş ve iktidarını pekiştirmiştir. Kongre Partisi'nin bu gücü, resmi kurumlar kadar sekülerizm gibi gayri resmi kurumların varlığıyla da sağlanmıştır. 

Sekülerizm sayesinde kimlik siyasetinin önüne geçilerek, farklı çıkar grupları arasındaki rekabet Kongre Partisi içinde yönetilebilmiştir. Ancak, sekülerizmin çöküşü Kongre Partisi'nin hâkimiyetini zayıflatmış, Hindu milliyetçiliği ve Hindutva ideolojisi bu boşluğu doldurmuştur. Hindutva, Kongre Partisi'ni iktidardan düşürerek Hindistan Halk Partisi’nin  iktidara gelmesinin yolunu açmıştır. Hindutva’ya karşı çıkan siyasiler, yeni gayri resmi kurumlar oluşturarak toplumu harekete geçirmeye çalışmaktadır. Bu noktada, işlevini yitiren kurumların değişim ve mücadele süreçlerinin Hindistan'ın geleceğindeki rolü üzerine tartışmalar devam etmektedir.


Modern Hindistan’da İlk Gayri Resmî kurum olarak Sekülerizm

Hindistan'da bağımsızlık sonrası dönemde sekülerizm, ülkenin çok çeşitli sosyal yapısında çatışmaları önleyen önemli bir gayri resmi kurum olarak ön plana çıkmıştır. Batılı ülkelerde ekonomik ve sosyal örgütlenmelerin ürünü olarak gelişen sekülerizm, Hindistan’da özellikle bağımsızlık sonrası farklı kast, sınıf, etnik ve dini grupların barış içinde bir arada yaşayabilmesi için bir gereklilik olarak kabul edilmiştir.  Sekülerizm, farklı inançların yan yana varlığını koruyabilmesi adına, modern devletin ideolojik bir ilkesi ve toplumsal uyumun anahtarı olarak görülmüştür.





KAYNAKÇA:

https://www.britannica.com/place/India/Indian-nationalism-and-the-British-response-1885-1920
https://dergipark.org.tr/tr/pub/novusorbis/issue/65630/959476
https://www.insamer.com/tr/hindutva-golgesi-altinda-hindistan-ve-muslumanlar.html
https://www.pewresearch.org/religion/2021/06/29/nationalism-and-politics/
https://tr.euronews.com/2016/02/23/hint-kast-sistemi
https://stratejikortak.com/2018/11/hindistan-kast-sistemi-nedir.html
•  https://www.dunyasiyaseti.com/icerik/ram-ve-guclu-lider-hindistan--hindu-milliyetciligi-bir-atmosferde-secimler.html



AYŞE AKÇİN
BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU 
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

Yorumlar

Popüler Yayınlar