1961 SONRASI VE GÜNÜMÜZ KÜBASI

 


Küba sosyalist devrimi gerçekleşip Fidel Castro Küba’nın başına geçtikten sonra hükümet olarak tüm arazi ve işyerlerine, Amerikan yatırımlarına el konuldu. Yani çok hızlı bir şekilde özel sektör yok edildi artık her şeye fiyat belirleyen devletti. 1962 yılında Sovyetlerin Amerika’ya karşı Küba topraklarına nükleer füze yerleştirmesi ve geri çekilmesi, Amerika’ya yerleşen Küba’lılar CIA ile birlik olup operasyonlar ve sabotajlar gerçekleştirip bu terör eylemleri sonucu yüzlerce kişinin canına kıydılar. Ambargo sonrası petrolsüz ve elektriksiz kalan ülke artı olarak bu olumsuzluklarla mücadele etmek zorunda kaldı.

Yıl 1965’e geldiğine Küba’daki idari görevi biten Che Guevara başka bir devrim için Orta Afrika’da Kongo’ya gitti.Küba desteği olan isyan için bulunduğu Kongo’dan sonra Bolivya’ya gitti ve burada yakalanıp CIA ajanı tarafından infazı emredilip öldürüldü.1967 yılında 39 yaşında ölen Che onun ideolojisi ile aynı fikre sahip olmayanların bile hayran olduğu,dünyanın en bilinen devrimcisidir. Devrim döneminin daha en başında okuma yazma oranı çok düşükken eğitim seferberliği başladı. Sonucunda bir yılda bir milyon kişi okur yazar hale geldi. Eğitim ve sağlık hizmetleri parasız hale getirildi. Ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Küba ekonomisine hayat veren bağlantı koptu.Bunun üzerine Fidel Castro önemli bir karar alarak adayı turizme açtı. Devrimci Lider,Fidel Castro 2016 Kasım ayında hayata gözlerini yumdu ve yerine geçen kardeşi Rauf Castro ada ekonomisini ayakta tutabilmek için turizmi desteklemeye başladı. ABD’nin tüm kısıtlamalarına rağmen çoğunlukla kendi imkanlarıyla ekonomisini ayakta tutmaya çalışan Castro’nun ülkesi,ana gelir kaynaklarından biri olan turizmde gelişmeyi hedefliyor.  Karayip ülkesi Küba, modern çağın yüksek binaları ve teknolojik imkanlarından uzakta doğal güzellikleri, sıcak insanları, renkli ve nostaljik şehirleriyle ilgi çekiyor. İspanyollardan tarafından 16. yüzyılda kurulan Havana, bugün artık boyası aşınmış, ahşapları yıpranmış binalara rağmen renkleri ve insanlarının yaşam enerjisiyle sıcak bir atmosfer sunuyor.

Adanın en kalabalık kenti olan Havana,limanıyla ülkenin en önemli ticari merkezi olma özelliğini de kazanmıştır. Tarihi kimliğine ticari profilini de ekleyen kent, bu yönüyle Küba’nın birçok şehrinden ayrılıyor. Restoran ve evlerden yükselen müzik sesleri, kente farklı bir ritim katıyor. İnternetten uzak ve gelirleri sınırlı Küba gençleri boş vakitlerini sokaklarda ya da deniz kenarlarında müzik dinleyerek, sohbet ve dans ederek değerlendiriyorlar. Şehir bu yönüyle geceyi de yaşayan bir yer profili çiziyor. Buna karşın, karşılaşılan manzaralar, ekonomik sıkıntıların bazı bölgelerde belirgin olarak yaşandığını gözler önüne seriyor.

’Küba Devrimi’ olarak bilinen sürecin izlerini hem Havana hem de ülkenin diğer kentlerinde sık sık görmek mümkün. Che Guavara ve Fidel Castro’nun sözleri ve çizilen resimleri, birçok binanın duvarlarında bulunmaktadır.

Ülkenin yarı tropik iklim kuşağında yer alması, mutfağına da yansımış. Davetlerde sunulan yemeklerde ve masalarda çeşitli tropik meyveler hemen dikkat çekiyor.

Küba’yı dünyaya tanıtan özelliklerinden biri de puro ve bazı içecekler.  Puro da Cohiba ülkenin en ünlü markasıdır. Fidel’in kullandığı marka olması sebebiyle fiyatları baya yüksektir.

Küba İstatistik Ofisi verilerine göre küresel salgın korona öncesi ülkeye 4.2 milyon turist gelmiş ancak 2023 yılında bu sayı 2.4 milyonda kaldı.2024 Haziran ayında ise turist sayısında bir artış olmadı.

ABD’nin uyguladığı ekonomik ablukanın günümüzde giderek artması ve ekonominin bu kadar dışa bağlı olması Küba ekonomisinin gerilemesine yol açmaktadır. Ekonomideki bu gerileme turizm sektörünüde olumsuz etkilemekte ve gelen turist sayılarında azalma görülmektedir. Sonuç olarak, Küba, sosyalist devrimin mirasını ve devrimci ruhunu canlı tutarken, küresel ekonomik ve siyasi dinamiklerle uyum sağlamaya çalışmaktadır. Turizme yönelme ve çeşitli reformlarla ekonomiyi ayakta tutma çabaları, ülkenin modern dünyayla ilişkilerini yeniden tanımlama sürecinin bir parçasıdır. Ancak, devam eden ambargolar ve ekonomik zorluklar, önümüzdeki yıllarda Küba’nın karşılaşacağı en büyük meydan okumalar olarak kalacaktır. Ülkenin geleceği, bu zorluklara nasıl yanıt vereceğine ve sosyalist idealleri ile ekonomik ihtiyaçları dengeleme becerisine bağlı olacaktır.


KAYNAKÇA

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/modern-cagin-nostaljik-adasi-kuba/1481831#

https://www.gezgincift.com/herkesin-bilmesi-gereken-kuba-tarihi

https://www.gezgincift.com/kuba-ve-puro-gercekleri

https://www.turizmgazetesi.com/haber/kuba-da-turizm-gelisiyor-ama-dusuk-hizla/87794 


İREM KILINÇ

BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ



Yorumlar

Popüler Yayınlar