7 YIL SAVAŞLARI VE FRANSIZ DEVRİMİ
KASITSIZ SAVAŞ SAVAŞA ZEMİN
HAZIRLAYAN ETKENLER Yedi Yıl Savaşları, İngiltere ve Fransa arasındaki
imparatorluk kurma yarışının tüm dünyaya yayılmış mücadelesidir. Amerikalılar,
bu savaşlara ‘Fransız’ veya ‘Yerli’ savaşı deseler de, Yedi Yıl Savaşları ilk
dünya savaşı olarak tanımlanabilir. Sadece Kuzey Amerika’da değil,
Karayipler’de, Güney Asya’da, Batı Afrika’da İngiltere ve Fransa arasında yoğun
çatışmalar yaşanmıştır. İngiltere savaşları kazanmış olsa da, kazancı ancak
kısa süreli olmuştur. Savaşa zemin hazırlayan bazı etkenler şunlardır:
Merkantalizm: 1756 öncesi, Avrupalı güçler paralı askerlere ücretlerini
ödeyebilmek için altına ihtiyaç duyuyorlardı. Bunu elde Etmek için de dış
ticaret fazlalığı gerekliydi. Dolayısıyla, bunlar, kendi imparatorluklarını
kurmaya çalışıyorlardı. Kuzey Amerika’nın Tamamlanamamış Paylaşımı: Fransa
Kubek’i, İngiltere de sonraları ABD’nin doğu kıyıları olarak anılacak olan
bölgeye sahipti. Ancak, Ohayo Vadisi ile başlayan geniş vahşi alan kimin
olacaktı? Aix-la-Chapelle Antlşması (1748) bu sorunu çözmemişti. Askeri gerçekler: Sadece İngiltere ve Fransa
dünya çapına yayılabilecek askeri güce sahipti.
İngiltere’nin Fransa donanmasının gücünü ikiye katlayacak bir donanması
olsa da Fransa’nın kara ordusu İngiltere’ninkinden çok daha güçlüydü. Savaşın Kronolojisi: 1752 ve 1753
yıllarında, Fransa, Ohayo Vadisi’nde İngiltere’ye ait küçük bir Ticaret
merkezini yerle bir edip yerine kendisine ait iki kale inşa etmişti. 1753 ve
1754 yıllarında, İngiltere, Fransa’yı Ohayo Vadisi’nden atmak için üç sefer
yapsa da bunlar başarısız olmuştu. 1753 Sonbahar: Virjinya’dan yola çıkan bir
birlik Fransa’ya ait Le Boeuf Kalesi’ne saldırmış ancak başarısız olmuştu. 1754
Şubat: Virjinya’daki askeri birlik Pitsburg’da bir kale kurmuş ancak kale
Fransızlar tarafından ele geçirilip ismi Duquesne Kalesi olarak
değiştirilmişti. 1754 Haziran/Temmuz: George Washington liderliğindeki Virjinya
ordusu Fransızlar tarafından yenilmiş ve teslim olmuştu. 1755’in başında, İngiltere General Braddock
komutasındaki iki taburu İngiltere’den Amerika’ya Fransızlar’ı Ohayo
Vadisi’nden sürmek için gönderdi. İngiltere,
General Braddock’un Sadece savunma amaçlı olarak
günderildiğini iddia etse de, Fransızlar bunun böyle olmadığını biliyorlardı ve
Ohayo Vadisi’nin kendilerinin olduğuna inanıyorlardı. 1755 Mayısında, Fransa, savaş donanmasının
üçte biri olan 6 tabur donanma taburunu silahlarından arındırılmış olarak
Amerika’ya gönderdi. Aynı yıl
Haziran’da, İngiliz Amiral Boscawen, bu 6 taburu Nivfandlend açıklarında ele
geçirmek istedi. İki ülke arasında
görüşmeler kesildi ve 18 Mayıs 1756’da savaş patladı. Bu savaş, yanılsamalar sonucunda
başlamıştır. Üç çeşit yanlış algılama gözlemlenebilir: Hem kendi hem de
diğerinin niyet ve hareketleri ile ilgili yanlış algılamalar.
Kendi hareketlerinin akabinde diğerinin olası cevabıyla
ilgili yanlış algılamalar: Devletler, kendi
Hareketlerinin diğerinin iş birliğine yol açacağını
düşünürken, aslında bir direnç yaratmışlardır. İngiltere’nin Braddock’u
göndermesi, hiç beklenilmeyen bir şekilde Fransa’nın 6 taburu göndererek durumu
tırmandırmasına yol açmıştır. Fransa’nın bu hareketine cevap olarak İngiltere
durumu daha da tırmandırmıştır.
Anlaşmazlığa neden olan konunun değeri ile ilgili yanlış algılama: Bu değer
hem Fransız hem de İngiliz liderler tarafından fazlasıyla abartılmıştır. YEDİ YIL SAVAŞLARI’NIN NEDENLERİ
Yanlış algılamalar: Bunlar Jervis’in tarif
ettiği biçimde bir sarmala neden olmuş mudur?
İngitere’nin yanlış algılamaları: a.
Statükonun Yapısı -- ‘Ohayo bizimdir!’
Virjinya valisi Dinwiddie, İngiltere ile olan yazışmalarında Ohayo
Vadisi’ni ‘İngiliz Malı’ olarak tanımlamıştı (hatta birisinde Fransızlar’ı
‘İngiliz malını işgal edenler’ olarak tasvir etmişti). Halbuki Ohayo Vadisi
İngiltere’nin malı değildi çünkü statüsü belirlenmemişti.
Fransa’nın Hareketleri –
İngiltere, Fransa’nın davranışlarındaki saldırganlığı abartmıştı. Dinwiddle’a göre, Fransızlar, Alleghani
bölgesinin doğusunu işgal ederek (ki etmemişlerdi), daha büyük bir Kuzey
Amerika fethine hazırlanıyorlardı.
Masasuçez valisi Shirley, Londra’ya Fransa’nın Masasuçez’i işgal
ettiklerini söylemişti. Oysaki bu gerçek değildi. Dinwiddie, Londra’ya Fransızlar’ın Ohayo
Vadisi’ndeki İngiltere askerlerine saldırdığını söylemişti. Ancak Fransızlar
Ohayo Şirketi’nin paralı askerleriyle savaşmışlardı, İngiliz hükümetinin
birlikleriyle değil. Ohayo Şirketi için kale inşa edenler ‘bizim insanlarımız’,
kale de ‘bizim kalemiz’ biçiminde yanlış tanımlanmıştı. Bunlar İngiliz
hükümetinin personeli veya mülkü değillerdi.
Fransızlar’ın Niyetleri: İngiltere, Fransa’nın yayılmacılık hususunda
niyetlerini abartmıştı. Dinwiddle,
Londra’ya, hiç böyle bir niyetleri olmadığı halde, Fransızlar’ın tüm Kuzey
Amerika’yı fethe çıkacaklarını söylemişti.
İngiltere’nin Hareketleri – İngiltere, kendi hareketlerinin ne kadar
saldırgan olduğunu anlayamamıştı. Dinwiddle, Ohayo Vadisi’nde kendi başlattığı
kale inşatını Londra’ya bildirmemişti.
Dinwiddie, Fransızlar’a karşı savaşan yerlileri nasıl desteklediğini de
Londra’ya bildirmemişti. Böyle yanlış
algılamalar birbirlerini şu şekilde beslerler: statükoyla ilgili yanlış
algılamalar diğerinin hareketleri ile ilgili yanlış Algılamalar diğerinin
niyetleri ile ilgili yanlış algılamalar diğerinin cezalandırma politikasına
nasıl cevap vereceği ile ilgili yanlış algılamalar. Muhtemelen bu durumda bu süreç
gerçekleşmişti. Bunlar hakkında az
bilgimiz olsa da Fransa’nın da benzer yanlış algılamalara sahip olduğunu
söyleyebiliriz. Yukarıdakilere ek
olarak düşünülebilecek inançlar ve yanlış algılamalar (yukarıdakilerin
sonucunda mı ortaya çıkmışlardır?) Her
iki taraf da diğerini yayılmacı olarak görmüştü. İki taraf da sert bir politikanın diğer
tarafı durdurucağını düşünüyordu. Ama diğer tarafın cevabı durumu tırmandırmak
oldu. İngiltere, Fransa’nın Braddock’un
iki taburuna karşı bir şey yapmayacağını düşünmüştü. Ancak Fransa’nın cevabı
2’ye karşı 6 tabur Göndermek oldu.
Fransa da İngiltere’nin 6 tabura cevap vermeyeceğini düşünüyordu. Ama
İngiltere’nin cevabı bu taburlara saldırmak oldu. Her iki taraf da sorunu görüşme yoluyla çözmek
hususunda gönülsüzdü çünkü: Görüşmeye davet etmenin bir zayıflık göstergesi
olduğunu düşünüyorlardı. Taviz vermenin
kendi inanılırlıklarına zarar vereceğini düşünüyorlardı. Görüşmelerin nasıl olsa sonuçsuz kalacağına
inanıyorlardı. Ancak, görüşülmediği için, her iki taraftaki yanlış algılamalar
devam etti. İngiltere, üzerinde
anlaşmazlık olan noktaların değerini abartmıştı. İngiltere, Fransa’yı yenerek
Kuzey Amerika üzerinde kontrol kurabileceğini düşünüyordu. Gerçekte,
İngiltere’nin zaferi ona Kuzey Amerika’ya mal oldu. Kendilerinin Fransa
tarafından işgal Edileceklerini düşünen koloniler, İngiltere’nin korumasına
güvenmemeye başladılar. Bu da onların, İngiltere’nin isteklerini yerine
getirmede daha az hevesli olmalarına yol açtı. Sonuçta, 1775-1776 yıllarında
ayaklandılar. Washington liderliğindeki ordu İngiliz birliklerine saldırdılar. Anlaşmazlıkların Çözülememesi: 1748
Aix-la-Chapelle Antlaşması’nda boşluklar vardı. Dört adet kırılganlık/fırsat penceresi:
İngiltere, Fransa’ya karşı olan
askeri üstünlüğünün azalmakta olduğunu görüyordu. İngiliz yöneticiler,
İngiltere’nin şu anda savaşa Fransa’dan daha fazla hazır olduklarına
inanıyorlardı. Ayrıca, Fransa’nın savaş filosu inşa ettiğini biliyorlardı. Fransa da İngiltere’nin gücünün arttığını
görüyordu. Fransızlar, İngiltere’nin kıta Avrupası’nda (örneğin İspanyollar
ile) İttifaklar kurduğunu ve Ohayo Vadisi’ne doğru yayılmakta olduklarını
görüyorlardı. İngiltere’nin Braddock
yönetiminde iki taburu göndermesi, Fransızlara ihtiyaçları olan taktiksel
pencereyi açtı: ‘Savaş başlamadan ve İngiltere denizleri bloke etmeden önce,
Kuzey Amerika’ya karşı güçler göndermeliyiz. Sonra yapamayız!’ Fransızlar’ın 6
taburu göndermesi de İngiltere için iki yönlü bir pencere açmıştı: ‘Fransız
donanmasının üçte birini yok edebiliriz!’ ve ‘Eğer saldırmazsak, Fransa Kuzey
Amerika’da üstünlük kuracak!’ Bahsi
geçen pencereler, hükümetlerin farkında olmadan açtıkları pencerelerdi. Birikimli kaynaklar üzerindeki yarış ve
güvenlik yarışı Sınırlı ve maliyeti düşük bir savaş beklentisi. SONUÇ:
İNGİLTERE SAVAŞI KAZANIR
İNGİLTERE AMERİKA’DAKİ
KOLONİLERİNİ KAYBEDER YEDİ YIL SAVAŞLARI’NDAKİ
TIRMANIŞ ŞEKLİ: İngiliz liderler Kuzey Amerika’da savaşı
engellemek için çok uğraşsalar da başarısız olmuşlardı. AVRUPA TARİHİNDEKİ BÜYÜK SAVAŞLAR
Yedi Yıl Savaşları: İngiltere-Fransa,
1756-1763. İngiltere kazandı. Yedi Yıl
Savaşları: Kıta Avrupasında, 1756-1763. Prusya’nın karşısında Avusturya, Rusya,
Fransa. Kanlı bir çarpışmayla son buldu.
Amerikan Devrimi, 1775-1783. İngiltere’nin karşısında Amerikan
kolonileri. ABD bağımsızlığını kazandı ama bu büyük bir savaştan ziyade yan
savaş olarak tanımlanabilir. Fransa’nın
Devrim ve Napolyon Savaşları, 1792-1815. Fransa’nın karşısında Avusturya,
Prusya, Rusya, İngiltere ve diğerleri. Fransa kaybetti. Fransız monarşisi
yeniden kuruldu ve birkaç milyon insan öldü. Nedenleri: Devrimci Fransa ve onun
oligarşik komşuları, birbirlerinin diğerini devireceğinden korkuyorlardı.
Fransa, kısa sürebilecek bir üstünlüğü olduğunu düşündüğünde diğerlerine
saldırdı. Ayrıca Fransa bu savaşlarla tüm Avrupa’ya devrimi yayabileceğine de
inanıyordu. Kısaca söylemek gerekirse, güvenlik korkuları ve algılanan saldırı
üstünlüğü fırsatları ve pencereler savaşı getirdi. Kırım Savaşı, 1854-56. Rusya’nın karşısında
İngiltere, Fransa, Osmanlı
İmparatorluğu. İngiltere, Fransa
ve Osmanlı İmparatorluğu Rusya’yı yendi; 825,000 kayıp verildi. Ana nedeni:
karmaşık bir yanlış algılamalar silsilemesi.
‘Ruslar geliyor!’ İngiltere ve Fransa’nın Rusya ile ilgili çok de
Gerçekçi olmayan korkuları vardı Rusya’nın gücü ile ilgili yanılsamaları vardı:
‘Rusya Avrupa’nın en güçlü devleti!’ Aslında Rusya son derece geri kalmış bir
devletti ve en üstte yer almaya yakın bile değildi. Rusya’nın yayılmacılığı
ilgili yanılsamaları vardı: ‘Rusya’nın Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalama
niyeti var!’ Oysaki yoktu. ‘Fransızlar geliyor!’ 1792-1815 yılların arasındaki
devrim Fransası ile ilgili yaşananları temel alarak, Rusya Fransa ile ilgili
yanlış korkulara kapılmıştı ve bu korkuların Avusturya ve İngiltere tarafından
da paylaşıldığını düşünüyordu. ‘Türkler
çöküyor!’ Rusya, yanlış bir biçimde Osmanlı İmparatorluğu’nun o dönemki
güçsüzlüğünü çökmek olarak yorumladı. Halbuki imparatorluğun dağılması on
yıllar aldı.
Diğer nedenler: Dinlerin Savaşı –
1690-1852 ‘Keşişlerin Savaşı’. Katolik ve Ortodokslar’ın
Kudüs ve Filistin’deki kutsal yerleri koruma ve kontrol
altına alma yarışı. Fransa Katolikler’i desteklerken, Rusya Ortodokslar’ı
destekledi. Ev sahibi Osmanlı’ya da hakemlik görevi verildi. Sorun da burada
başladı. Rusya’nın Osmanlı’ya karşı
kullandığı zorbaca taktikler, diğerlerinde Rusya’nın saldırgan niyetleri olduğu
konusunda ikna etti. Fransız lider
Napolyon kendini güvende hissetmeyen ve sorumsuz bir demagog olarak dini
duyguları Fransız halkını kendi tarafına çekmek için kullanıyordu – Fransa’nın demokratikleşmenin
erken dönemlerinde olduğunu gösteren bir belirti mi? Rusya, Osmanlı’nın parçalanması ile ilgili
bir anlaşmaya varmak istiyordu ve bunun Rusya İngiltere antlaşması olmasını
istiyordu. Halbuki İngiltere Osmanlı’nın çökmesinin yakın olmadığını
düşündüğünden, Rusya’nın tekliflerini örtülü bir tehdit olarak algıladı. Bu da
İngiltere’de Rusya’nın niyetleri hususunda alarm zillerinin çalmasını yol
açtı.
Almanya’nın Birleşme Savaşları,
1864-1871. Prusya, 1864’te Danimarka
ile, 1866’da Avusturya ile, 1870-71’de Fransa ile savaştı, 250.000 kayıp
verildi. Prusya hepsini kazandı. Birinci Dünya Savaşı, 1914-1918. İttifak
Devletleri (Almanya ve Avusturya)’nin karşısında Üçlü İtilaf (İngiltere,
Fransa, Rusya), 20 milyon insan öldürüldü. İtilaf
Devletleri kazandı. 8. İkinci Dünya Savaşı, 1939-1945.
Mihver Devletleri (Almanya, İtalya, Japonya)’nun karşısında Büyük İttifak
(İngiltere, Fransa, Polonya, SSCB, ABD ve diğerleri). 35 ila 60 milyon insan
kaybedildi. Müttefikler kazandı. 9.
Soğuk Savaş, 19451989. Sovyetler Birliği’nin karşısında NATO, Japonya ve
diğerleri. Soğuk Savaş’ın içindeki sıcak savaşlar: Kore 1950-53 (2-4 milyon
kayıp), Vietnam 1945-75 (2,5 milyon kayıp), Afganistan 1979-92 (1 milyon
kayıp), Angola 1975-91 (1 milyon kayıp), Kamboçya 197989 (64,000 kayıp),
Nikaragua 1983-91 (200,000 kayıp), El Salvador 1979-89 (70,000 kayıp),
Guatemala 1954-96 (200,000 kayıp), Endonezya 1965 (500,000 kayıp), Batı Timor
1975-99 (200,000 kayıp) ve diğerleri. NATO kazandı. 10. Medeniyetler Savaşı (Teröre Karşı Savaş)?
2001-.
FRANSIZ İHTİLALİ
1789 yıllarında Fransa’da sınıflar arası Çatışmadan dolayı bir mücadele başlamıştır.Yapılan görüşmeler olumlu neticeye varamayınca kanlı bir politika izlendi. Halk Paris’e kadar ayaklanma göstermiştir. Avrupa devletleri Fransa’nın bu iç karışıklığından yararlanmak istemiştir. Fransa ve dünya devletleri arasında “Koalisyon Savaşları” gerçekleşir. Yapılansavaşlar neticesinde Fransa son savaşı yani 6. Koalisyon Savaşı’nı da kaybedince ViyanaKongresinde Fransa’nın durumunu görüşmek için devletler bir araya gelmiştir. Kongrede çıkarlar gözetildiği için her ne karar çıkarsa çıksın kongrenin yeterli olmadığını sonrasında yaşanılan olaylar gözler önüne sermiştir.Şanlı Devrim İngiltere’nin geleneklere dayalı siyasî sisteminin ihya edilmesini Amaçlamıştır. Dolayısıyla Şanlı Devrim geri dönülmesi gereken “ideal düzen”e yani Magna Carta’nın ilkelerine ulaşmayı temsil eden tedrici politik bir devrimdir. Amerikan Devrimi temsil hakkı ve özgürlük fikrinde temellenen ve Bağımsızlık Savaşı’ndan sonra İngiliz siyaset geleneğine referansla şekillenen bir “özgürlük devrimi”; Fransız Devrimi ise, devrimin fikrinin ilk tutkulu eleştirmeni Edmund Burke’e referansla “alışkanlıklarda aşırı ahlâksızlık… kanaat ve pratiklerde küstah dinsizlik… tersyüz edilmiş kanunlar, altüst edilmiş mahkemeler, güçsüz endüstri, sona eren ticaret… yağmalanmış bir kilise… sivil ve askeri anarşi… ulusal iflas…”la tanımlanabilecek bir “Akıl devrimi”dir.
KAYNAKÇA
https://search.app.goo.gl/SKxzB7p http://www.yildirimkoc.com.tr/usrfile/1539458486b.pdf https://search.app.goo.gl/ZLV5XiR https://acikerisim.uludag.edu.tr/bitstream/11452/15289/1/628422.pdf https://search.app.goo.gl/22V69tY
EDANUR AYDIN
BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ
Yorumlar
Yorum Gönder