MELEK TAVUS’UN HALKI: EZİDİLER
İsim kökenleri modern Farsça'da 'melek ya da ilah ya da tanrı' anlamına gelen 'ized' kelimesinden türeyen Ezidiler, alışılmadık sonuçları nedeni ile 'şeytana tapanlar' olarak yaftalandıkları için tarih boyunca çeşitli zulme ve eziyete maruz kalmışlardır. Şeytana tapanlar olarak damgalanmalarının nedeni inandıkları Melek TAVUS'un diğer adının 'şeytan' olmasıdır. Tam sayıları tahmin edilmemekle birlikte nüfuslarının 800 bin ile 1 milyon olduğu düşünülüyor. Yoğunluklu olarak Irak, Suriye ve Almanya ile beraber Rusya, Ermenistan ve Türkiye'de de yaşamlarını sürdürmektedirler.
İNANÇ SİSTEMLERİ VE KUTSAL KİTAPLARI
Ezidiliğin önceki dinlerde anlatılan Düşmüş Melek'in yani Melek TAVUS'un yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip, saygı göstermemesi sonucunda Tanrı'nın sınavına başarıyla geçip Tanrı tarafından dünyayı gözleme ve özellikle de Ezidileri korumak ile görevlendirildirildiğinde inanırlar. Ezidilik inancında Tanrı aslında pasif bir rol oynamaktadır. Tanrı sadece dünyanın yaratıcısıdır, sürdürücüsü değildir. Yani bu görev de Meslek TAVUS'a verilmiştir. Tavus kuşu ile simgelenen Melek TAVUS 'en güçlü melek' ve aynı zamanda 'affedilmiş şeytandır'. Şeytan ismini ağzına almak da mukaddes olduğu için yasaktır. Tanrı özünde iyilikle ilgili olduğundan ibadetin ona değil, içi kötülüklerle dolu olan Melek TAVUS'a yapılması gerektiğine inanırlar. Ahiret inançları da yoktur. İnsanın dünyadaki yaşayışına göre dünya cennete de cehenneme de dönüşebilir. Melek TAVUS bütün bu işlerin denetleyicisi ve tanrının yer yüzündeki gölgesidir. Melek TAVUS dışında başka kutsal isimler de vardır. Bunlara Şeyh Adi, Şeyh Assin, Şeyh Şems, Şeyh O Bekir, Şeyh Faxraddin ve Şeyh Sijadin'i örnek verebiliriz. Güneş ve ay Ezidilikte kutsaldır. Şeyh Şems Güneş'i, Şeyh Assin ise Ay'ı sembolize eder. Ezidiler. bu doğal 2 elementin tanrının ışığını oluşturduğuna inanırlar. Her Ezidi dünyanın yaratılışına minnettarlığını göstermek ve Tanrı'yı ve Ezidilik inancını anmak için yılda 3 gün (Aralık ayında) oruç tutmalıdır. Ayrıca her ezidi yaşamında bir kere Irak'ın kuzeyinde bulunan Şeyh Adi'nin mezarı 'Laleş a Nurani'yi ziyaret etmelidir. Ezidiler, etik ve ahlak, doğru ve yanlış, hak, doğruluk, bağlılık, merhamet ve sevgiye evrensel prensipleri olan bir inanç sistemlerine sahiptirler. Ezidiler'in 2 kutsal kitabı olduğu söylenir. Meshaf Reş ve Kitabü'l Cilve.
Meshaf Reş: 15. yüzyılda yazıldığı ortaya atılmış olan ve Ezidiler'in mitolojisini anlatan eser. Ayrıca kitabın sonunda Ezidiler'in yapmalarının yasak olduğu şeyleri bildirir.
Kitabü'l Cilve: Daha geniş bir zaman diliminde Ezidiler'i bilgilendirmesi için yazılmış bir kitaptır. Bu kitapta kitabın sadece ezidiler tarafından okunması gerektiği ve yabancıların eline geçmemesi gerektiği söylenir. Beş bölümden oluşur.
Bugün çağdaş dil bilimcileri, bu eserlerin aslında Ezidiler'in kutsal kitabı olmadığını kabul ederler çünkü Ezidilik büyük ölçüde sözlü bir edebi geleneğe dayanmaktadır.
EZİDİLİĞİN TARİHÇESİ VE İSİM KARIŞIKLIĞI
Arapların 637 ve 1246'da Kürtlere savaşı, Moğol baskınları ve zorunlu asimilasyonlar Ezidiler'e büyük zararlar vermiştir. Ezidiler 'şeytana tapanlar olarak' adlandırılmışlardır. Hatta onların Müslüman bir tarikat ve damgalanmış oldukları iddia edilmiştir. Baskılardan dolayı Ezidiler dağlara doğru çekilmiş ve diğer gruplar ile ilişkileri kısıtlanmıştır. İnançları din adamları tarafından sözlü olarak devam ettirilmiştir. Bu nedenle Ezidilik tarihi sözlü tarihtir ve inançları ile ilgili çok az yazılı belge bulunmaktadır.
10. yüzyılda Arap tarihçi Al-Samani kitabında Ezidileri, Halwan Dağları’nda yaşayan materyalizmden uzak bir topluluk olarak tarif etmektedir. Yazar kitabında ayrıca Ezidilerin Ommayid- Halife Yazıd Ibn Muawiya’ya bağlı olduklarını belirtmiştir. Bu yanlış iddia günümüzde bile hala bazı kürt topluluklarda benimsenmektedir ve bu, Ezidilerin baskılara maruz bırakılmalarına bir neden olarak gösterilmektedir. Özellikle Alevi toplumunda bu yanlış bilgiden dolayı Ezidilere karşı bir tepki oluşturulmuştur. Günümüze kadar bazı Şii ve Aleviler, Ezidilerin Hz. Muhammed’in halefı olan Hz. Ali’yi öldürdüklerine inanmaktadırlar. Ezidiler’in Yazid Ibn Muawiya ile olan tek yakınlıkları isim benzerlikleridir, bunun dışında bir bağlantıları yoktur. Yazıd Ibn Muawiya Arap ve Müslümandı, Ezidilik ise Kürdistanlı bir inançtır ve Ezidiler o dönemlerde Arap ülkelerinde yaşamamışlardır. Son kırk yılda diasporada yaşamları başladıktan sonra Ezidiler ve Aleviler arasında gerçek anlamda yakınlaşma başlamıştır ve ön yargılar azalmıştır.
ŞEYH ADİ VE DİNİN KURUMSALLAŞMASI
Ezidilerin son reformcusu Şeyh Adi Ezidiler tarafından Melek Tavus’un yeniden doğuşu olarak görülmektedir. Laleş Ovası Şeyh Adi’nin merkeziydi ve günümüzde de Ezidiler tarafından kutsal kabul edilir. Müslüman tarihçiler, Şeyh Adi’nin yüksek ruhani bir karizma ve yeteneğinin olduğunu ve bunun kendisine mucizeler gerçekleştirebilmeyi sağladığını ifade etmişlerdir. Tanınmış keşiş bir Müslüman olan Abdulkadir Geylani, o dönemde Şeyh Adi’yi şöyle tanımlamıştır; ‘Bir kişi mucize ve gerçekleştirdikleri ile peygamber olmayı hak ediyorsa, Şeyh Adi bunu hak etmiştir.’ Ezidiler o zamanlar Şeyh Adi’nin ruhi gücünün Melek Tavus tarafından verildiğine inanıyorlardı. Hadisler ayrıca Şeyh Adi’nin, Ezidilere liderlik yapması için Melek Tavus tarafından gönderildiğine inanırlar. Ezidilerin arasında yaşamaya başladıktan sonra ‘Sad ve Had’, ‘Haklar ve Görevler’ olarak adlandırılan yeni bir dini doktrin geliştirmiştir ve dini bir hiyerarşi oluşturmuştur.
AVRUPA'DAKİ EZİDİLER
Ezidiler 50 yıldan fazla bir süredir Almanya’da misafir işçi ve ilticacı olarak yaşamaktadırlar. Ezidiler sayılarının azlığından dolayı Türkiye’de fiili anlamda toplum olarak yaşayabilme olanağına sahip değiller. Son yıllarda Suriye, Irak ve Eski Sovyetler’den Almanya’ya göç eden Ezidilerin sayısında artış görülmektedir. Ezidiler de tıpkı Avrupa’daki diğer göçmenler gibi Avrupa’da yaşam şekli, değerler ve normların kendilerine yabancı olmasından sayısız sosyal, politik ve kültürel sorunla karşı karşıya kalmışlardır. Eski jenerasyonda güç kaybı korkusu ve inançların değişmesi endişeleriyle özellikle genç kızlara yönelik zorla evlendirme veya başka inançtan olan biri ile ilişki kuranlara karşı şiddet eğilimleri gözlemlenmektedir. Ezidilerde de inançtan öte hala var olan arkaik anlayıştan kaynaklanan ‘namus’ cinayetleri ile karşılaşılmaktadır.
IŞİD'İN 73. FERMANI (EZİDİ SOYKIRIMI)
Ezidi tarihinde kayda geçen 72 ferman bulunuyor. 3 Ağustos 2014’te Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), Irak’ın Musul kenti yakınlarında bulunan Ezidiler’in yaşadığı Şengal bölgesine büyük bir saldırı düzenledi. Ezidiler tarafından 73. Ferman olarak adlandırılan bu saldırılarda yaklaşık 5 bin kişinin öldürüldüğü 10 bine yakın kadın ve çocuğun esir alındığı belirtiliyor. IŞİD’in tüm Dünya’nın gözü önünde Ezidileri topluca katletmesi, kaçırdıklarına ‘savaş ganimeti’ muamelesi yaparak sistematik işkence ve cinsel saldırıda bulunması, binlerce Ezidi kadının köle yapılarak pazarlarda satılması büyük bir insani suç olarak kayıtlara geçti. Kürdistan Özerk Bölgesi hükümeti ve çok sayıda sivil toplum kuruluşları yakın tarihte yaşanmış bu insanlık suçunun ‘soykırım’ olarak tanınması için çeşitli düzeylerde çalışmalar yürütüyor ve uluslararası topluma Ezidilerin sesini duyurmak için çabalıyor. Öncelikli olarak Avrupa Parlementosu, Şubat 2016’da IŞİD’in saldırılarını soykırım olarak tanıdı. Daha sonra Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, İsviçre, Lüksemburg, Belçika, Hollanda, Ermenistan ve Almanya son olarak da Birleşik Krallık Şengal’de yaşananları resmen soykırım olarak tanıdı. Birleşmiş Milletler tarafından soykırım olarak tanınan IŞİD’in bu eylemleri neticesinde yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalan binlerce Ezidi, Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesine iltica etti. Kürdistan Bölgesel Hükümeti 2019 yılında 3 Ağustos gününü ‘Ezidi Soykırım Günü’ ilan etti.
KAYNAKLAR
https://www.rudaw.net/turkish/opinion/13082014
https://www.rudaw.net/turkish/middleeast/turkey/1110202311
https://medyascope.tv/2022/05/29/turkiyede-ezidi-olmak-melek-tavusun-halki-ezidiler-seytana-tapmazlar
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1081159
https://commonslibrary.parliament.uk/research-briefings/cdp-2022-0027/#:~:text=Current%20situation%20for%20Yazidis,still%20be%20in%20IS%20captivity.
https://www.indyturk.com/node/652016/haber/şengalin-üzerinden-9-yıl-geçti…-ezidi-temsilciler-soykırım-devam-ediyor
https://www.ihd.org.tr/ezidi-soykirimi-3-agustos-soykirimi-anma-gunu-olarak-taninsin-3/
SILA MEDETOĞULLARI
BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
Yorumlar
Yorum Gönder