ÇİN'İN ABD BAĞLAMINDA LATİN AMERİKA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

 


Latin Amerika, ABD’nin kendi nüfüz alanı olarak gördüğü bir bölge haline gelmiştir ve hakikaten de bunu geçmişte uyguladığı doktrinlerle belirtmiştir. Örneğin Monroe Doktrini ile bölgeyi kendisine yer tutmuş ve bölgeye herhangi bir müdahalede karşılık vereceğini söylemişti. ABD bunun gibi seçkin dış politikada nemli doktrinleriyle bölgelerde özellikle ekonomik bağlılığından söz ettirmiştir.

Bunlara karşılık Çin’in 1980 de başlattığı çok taraflı dışa açılma politikası ile birçok yerde olduğu gibi Latin Amerika’ya da etkinlikleri arttırmıştır. Son yirmi yılda Çin, Brezilya ve Venezuela da dahil olmak üzere birçok Latin Amerika ülkesiyle yakın ekonomik ve güvenlik bağları geliştirdi. Ancak Çin'in bölgedeki artan etkisi Washington’un endişelerini arttırdı. Bölgesel bağlamda Amerika'nın yatırım oyunu olan Latin Amerika, Çin’in durmak bilmeyen projeleriyle sarsılıyor. Kuşak-Yol Projesi aracılığıyla bölgede faaliyet göstermesi, zaten projeye kuşkuyla yaklaşan ve devletlere alternatif bölgesel ticaret anlaşmaları sunan ABD’yi alarma geçirmiştir. Bunun sebebi Latin Amerika’daki 30 ülkeden 22’sinin Kuşak-Yol Projesi’ne katılmasıdır. Çeşitli alanlarda yapılan anlaşmalar sayesinde Latin Amerika-Çin ticari ilişkileri, her geçen gün daha da güçlenmektedir. Örneğin 2000 yılında Çin pazarına yapılan Latin Amerika ihracatı, genel pazar hacminin %2’sinden daha azını oluşturmaktaydı. Ancak 2010 yılına gelindiğinde taraflar arasındaki ticaret hacmi, %31’lik bir artış göstererek 180 milyar dolar değerine ulaşmıştır.

2019 yılı itibarıyla Latin Amerika ülkelerinde Pekin’in doğrudan yabancı yatırımları, yaklaşık olarak 17 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı dönemde ABD’nin bölgedeki doğrudan yatırımları ise 243 milyar dolar civarındadır. ABD ile Çin arasında doğrudan yabancı yatırım oranlarındaki bu fark Çin’in bölgedeki etkinliğinin az olduğunu göstermez çünkü Çin, Güney Amerika'nın en büyük ticaret ortağıdır ve Kuşak-Yol Girişimi de dahil olmak üzere enerji ve altyapıya hem doğrudan yabancı yatırım hem de borç vermenin önemli bir kaynağıdır. Dahası bölge ülkelerine enerji ve altyapı projelerinde kullanılmak üzere yaklaşık 137 milyar dolar borç vermiştir.

Diğer taraftan da askeri ilişkilerini geliştirmekte ve bölgeye silah satışı gerçekleştirmektedir. Çin’in bölgedeki barışı koruma faaliyetlerine katılması ve bölge ülkelerinin kolluk kuvvetlerine teçhizat hibelerinde bulunması ise bölge ülkelerinin üzerinde etkinliğinin genişlemesine katkıda bulunmuştur.

Son olarak birçok bölgede görülen ABD-ÇİN mücadelesinin yeni arenası olma yolunda Latin Amerika yüzeye çıkmaya devam edecektir, bununla beraber, Latin Amerika hükümetleri ve işletmelerin yatırımları, üretimi ve bölgeden Asya'daki pazarlara ihracatı artırmak için Çin'e dört gözle bakacaktır.

AHMET EMİN GÜLTEKİN

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER

BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU


Yorumlar

Popüler Yayınlar