MUSTAFA KEMAL'İ BİLMEK
Atatürk 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi annesi Zübeyde Hanım, kız kardeşi Makbule’dir. İlk olarak mahalle mektebine ardından Şemsi Efendi ilk okuluna gitti. Kemal ismini harp okulunda ki matematik öğretmeninden aldı.1919’da kurtuluş mücadelesini başlattı. Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.1938 yılında ebediyete göçtü.
Elbette ki Atatürk ‘ün hayatı bu kadar kısa ve basit değil ama size bunları detaylandırıp anlatmayacağım çünkü Atatürk’ü hepimiz biliyoruz fakat biz Mustafa Kemal’i bilmiyoruz
Mesela biz 4 kardeşini küçük yaşlarında kaybetmiş, 12 yaşında babası vefat edince bu hayatta bir annesi bir kız kardeşi ile yetim kalmış bir çocuk olan Mustafa’yı bilmiyoruz. Mahalledeki arkadaşlarıyla uzun eşek oynarken bile “ben eğilmem“ diyen Mustafa Kemal’i bilmiyoruz. Çanakkale’de mermilerin birbirini deldiği ateş çemberinde karargahında kitaptan, sanattan, müzikten uzak kaldığı için dertlenen arkadaşından ona sanat kitapları yollamasını rica eden biri olduğunu bilmiyoruz. Kurtuluş mücadelesinde annesinin paraya ihtiyacımız var telgrafına bankadaki bir miktar parasını yollayan yetmezse evdeki halıları satın dediğini yani en az yıllardır savaşan Türk halkı kadar yorgun ve yoksul olduğunu bilmiyoruz. Sakarya, Çanakkale zaferlerini biliriz ama ne koşullarda önderlik ettiği bilinmez. Mesela kaburgasındaki kırık, ciğerlerine baskı yapıp nefes almakta ve konuşmakta zorlandığı halde Sakarya cephesine gittiğini, kronik böbrek rahatsızlığı cephede tuttuğu zaman acıları dinsin diye taş ısıtıp gövdesini sardığını, yorgunluğun uykusuzluğun sebep olduğu küçük kalp spazmı geçirmelerini, gençliğinde geçirdiği sıtmanın zaman zaman tekrar nüksettiğini anlatmazlar. Karga kovaladığı anlatıldığı kadar 3997 kitap okuduğu anlatılmaz. Eline geçen her iki kuruştan biriyle kitap aldığı anlatılmaz. Hiç öz çocuğu olmadığı halde babasıyla da uzun yıllar geçirmemesine rağmen Afet’e, Sabiha’ya, Abdurrahim’e, Ülkü’ye, Sığırtmaç Mustafa’ya ve himayesine aldığı birkaç çocuğa daha babalık yapıp eğitimleriyle, kişisel yaşamlarıyla ilgilenmesini yani her baba gibi kaygıları olan bir adam oluşu anlatılmaz. . O da herkes gibiydi. Kız kardeşiyle oyunlar oynamıştı. Annesi her sardığında küçük Mustafa’sı olmuştu. Aşk acısı çekmişti. Evlenip boşanmıştı. İnsanüstü değildi. En sevdiği yemek etsiz kuru fasulye ve pilavdı mesela.
Türk kahvesini çok severdi, fincan fincan içerdi. Arkadaşlarıyla sohbet etmekten onlara muziplik yapmaktan hoşlanırdı ben gibi sen gibi herkes gibi. İyi bir dost, hayırlı bir evlat, çalışkan bir öğrenci, zeki bir kumandan, aydın bir liderdi. Ve sadece bedenen aramızdan ayrılışının üstünden 84 yıl geçti.
Biz herkes gibi olan Mustafa Kemal’i de dünyanın hayran kaldığı önder Atatürk’ü de çok seviyoruz Fikirleri, aydınlığı, mavi mavi bakışları hala bizimle. Aydınlık için yaktığımız meşaleler ile yolunda yürüyor, saygı ve özlemle anıyoruz.
ÖZLEM ŞANGÜL
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU
Yorumlar
Yorum Gönder