GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DAĞLIK KARABAĞ
Kafkasya’nın çözülemeyen aynı zamanda da durdurulamayan
sorunu olan ve bugün bağımsız birer devlet olan Azerbaycan ve Ermenistan
arasındaki Dağlık Karabağ sorunu. Bu sorunun sebebi Dağlık Karabağ ve o bölgeyi
çevreleyen Ermeni işgali altındaki Azerbaycan topraklarındaki etnik çatışma ve
toprak anlaşmazlıklarıdır. Uluslararası hukuka göre Dağlık Karabağ zaten Azerbaycan’ın
parçası ancak 30 yıl kadar Ermenistan’ın işgali altında kalmıştı. Bu yüzdendir
ki bir türlü anlaşmalar sağlanamamaktaydı. Kısa süreli ve uzun süreli olmak
üzere çatışmalar devam etmekteydi. Defalarca kez iki ülke karşı karşıya
gelmişlerdi.
En başından
bakarsak Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni 20. yüzyılın başlarına
dayanıyor. Sovyetler Birliği döneminde, Josef Stalin Azerbaycan sınırları
içinde bulunan Dağlık Karabağ’da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı
verdi. Bunun için farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni'yi buraya yerleştirdi. 90li
yıllarda belirli sayıdaki Ermenilerin bu bölgede birden artış göstermesi de bu
yüzdendi. Rusların bu politikası kanlı meyvelerini 90'lı yılların sonunda
vermeye başladı. Zamanla Karabağ da meydana gelen Ermeni vatandaşlarının
sayılarındaki artış sonrası ve Sovyetlerin dağılmasının ardından oradaki
Ermenilerin bağımsızlık istemeleriyle sorunlar başladı. Sosyalist Cumhuriyetler
Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Azerbaycan ve Ermenistan arasında Birinci
Karabağ Savaşı 1991 yılından 1994 yılına kadar devam etmiştir. 28 Aralık 1991
tarihinde Ermenistan Hankendi’yi işgal edip sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyetini
ilan ettiler. Bununla birlikte Ermenistan, Rusya’nın askeri güç yardımı ve
küresel güçlerin diplomatik desteği ile işgallerine devam ederek Azerbaycan
topraklarının yaklaşık olarak yüzde yirmisini işgal ettiler. 1 milyona yakın kişi de doğduğu toprakları
terk etmek zorunda kaldı. İki tarafında birçok sivili öldürdükleri söylendi.
Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgali
zamanı Uluslararası Örgütler barışçıl girişimlerde bulunmaya çalıştılar. Dağlık
Karabağ sorunun inceleyen ve çözüm bulmaya çalışan örgütlerden birisi Avrupa
Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatıdır. 24 Mart 1992 senesinde kurulan AGİT Minsk
Grubu sorunları çözmek için oluşturulmasına rağmen bir türlü çözüm yolu
bulamadı. Belli aralıklarla her iki ülkeyi ziyaret eden Minsk Grubunun eş
başkanları, ziyaretleri sırasında taraflara ateşkes ihlali yapmama uyarısında
bulunmakla yetindi. Bu durum da yeterli olmamakla beraber sorunların devam
etmesini engelleyemedi. Rusya bir yandan çözüm grubunda eş başkanlık yaparken
diğer taraftan belirsizlik yaratarak tarafları elinde tutma politikası yürüttü. Ermeni katliamları ve işgallerinin artması
sonucu 4-5 Mayıs 1994’te taraflar ateşkes mutabakatı olan Bişkek Protokolünü
imzaladılar. Parlamento temsilcileri düzeyinde imzalanan protokol ile 12 Mayıs
1994 itibarıyla tarafların ateşkes ilan etmesi ve karşılıklı saldırı
düzenlememesi, "alıkonulmuş bölgeler" den kuvvetlerin çekilmesini ve
altyapının yeniden hizmete sunulmasını, mültecilerin dönmesini sağlayacak
mekanizmayı öngören güvenli, hukuksal olanaklarla donatılmış bağlayıcı bir
anlaşmanın imzalanmasının sağlanması yönünde mutabakata varıldı. Protokol büyük
çatışmalara son verse de aslında kağıt üzerinde kaldı. Protokole göre, ileride
kapsamlı bir anlaşma yapılması öngörülüyordu ancak protokolde bahsi geçen barış
anlaşması, aradan yıllar geçmesine rağmen tarafların anlaşamaması nedeniyle
yapılamadı. 1994'te ilan edilen ateşkes
sorunu çözmek için yeterli olmamakla birlikte, bilakis Ermenistan tarafı
ateşkes rejimini sürekli ihlal ederek yeni bir savaşı provoke etmiştir. Yıllar
boyunca ateşkes birden fazla kez ihlal edildi. Dağlık Karabağ'da yaşayan
Ermenilerin Azerbaycan'ın bir parçası olmak istememeleriyle beraber Ağustos 2019'da
Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan "Dağlık Karabağ Ermenistan'dır,
nokta." demiştir.
27 Eylül 2020'de Ermenistan'ın saldırısıyla İkinci
Karabağ Savaşı başlatılmıştır. Azerbaycan için bu saldırı bardağı taşıran son
damla olmuştur. İkinci Karabağ Savaşı askeri operasyon halinde 44 gün
sürmüştür. Azerbaycan’ın karşılık vermesi ile Ermenistan artık ağır bir
yenilgiye uğradığı savaşa girmiştir. Dağlık Karabağ'ın ikinci en büyük şehri
Şuşa'nın Azerbaycan kontrolüne geçmesi sonrası 9 Kasım 2020 tarihinde, Rusya
Devlet Başkanı Vladimir Putin'in arabuluculuğu ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı
İlham Aliyev ve Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan tarafından Ateşkes
Antlaşması (Üçlü Bildiri) imzalanarak
Dağlık Karabağ bölgesindeki tüm çatışmalara 10 Kasım 2020 tarihinde son
verildiği açıklandı. Ek olarak tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Arayik Harutyunyan da çatışmaların sona ermesini kabul etti. Bu savaşın
ardından Ermenistan’ın yaklaşık 30 yıldır işgal altında tuttuğu Azerbaycan
topraklarından 5 il, 4 kasaba ve 286 köy kurtarılmıştır. Azerbaycan'ın askerî
ve diplomatik zaferi ile sonuçlanan savaşın ardından yeniden imar çalışmaları
başlatıldı ve yerinden edilmiş on binlerce Azerbaycan Türkü geri dönmeye başladı.
Savaş sonucunda 40 bin Azerbaycan Türkü ve 90 ile 100 bin Ermeni bireyin
yerlerini değiştirdiği söylendi. Savaş sonunda siyasi konumunu güçlendiren
İlham Aliyev tarafından 10 Aralık 2020'de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla başkent Bakü'de geniş kapsamlı bir
askerî geçit töreni düzenlendi.
DAĞLIK KARABAĞ
SORUNUNDA TÜRKİYE
Ermenistan bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye hemen
tanımış ve iki ülke arasında diplomatik ilişki kanalları açılmıştı. Ancak
1993'te, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ı işgalinin ardından Azerbaycan'ın
yanında yer alan Türkiye, Ermenistan sınırını kapattı ve diplomatik
ilişkilerini sınırlandırdı. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkiye bakacak
olursak iki ülke arasında etnik, kültürel ve tarihî bağlar bulunmaktadır ve her
iki ülke ilişkilerini "iki devlet, bir millet" arasındaki bir ilişki
olarak nitelendirmiştir. Hem savaş sırasında hem de savaşın ardından Türkiye
daimî olarak Azerbaycan’ın yanında olduğunu ifade etmiştir. Azerbaycan topraklarının işgali sona ermedikçe
Ermenistan ile hiçbir diplomatik ilişki yapılmayacağını da ısrarla belirtmiştir.
Bu dönemde Türkiye- Azerbaycan arasında önceden imzalanan uluslararası
antlaşmaları uygun bir şekilde yeni müttefiklik ve iş birliği anlaşmaları
haline getirilip imzalanmıştır.
Ermenistan Azerbaycan
arasında son gelişmeler neler?
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, 12 Eylül gecesi ve 13 Eylül
sabahı Ermenistan ordusunun sınırın Daşkesen, Kelbecer, Laçın ve Zengilan
istikametlerinde geniş çaplı kışkırtma da bulunduğunu duyurmuştu. Diplomatik
temaslar sonucu, 2. Karabağ Savaşı'ndan sonraki en büyük çatışmada Azerbaycan
ile Ermenistan'ın ateşkes için anlaştığı bildirilmişti.
Azerbaycan ve Ermenistan arasında 2020’deki savaştan bu yana
en kanlı çatışmaların yaşanmasının ardından organize edilen zirvede Putin,
yaptığı açıklamada “Temasta kalacağız,
diyaloğa ve bu çatışmaya son verme arayışına devam edeceğiz” diye konuştu.
Rusya’nın arabuluculuğunda yapılan görüşmenin ardından yayımlanan ortak
bildiride “Azerbaycan ve Ermenistan, Dağlık Karabağ’daki toprak sorunu
konusunda güç kullanmama” taahhüdünde bulundu. Üçlü zirveden önce Putin,
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev
ile ayrı ayrı görüştü. Görüşmelerin özetle içeriklerinden bahsedersek
Paşinyan’ın ‘’Azerbaycan’ın Karabağ’da Rus barış güçleri tarafından kontrol
edilen bölgelerden çekilmesi ve Ermeni savaş esirlerinin serbest kalması‘’
olduğunu belirtirken, Aliyev’in ise ‘’Karabağ’daki sorunun iki yıl önce
çözüldüğünü dolayısıyla bu bağlamda konuşacak bir şey kalmadığını’’ söylediği
biliniyor.
Sonuç olarak Güney Kafkasya tarih boyunca savaşlara sahne
olmuş ve gelecekte de savaşlara sahne olmaya aday bir bölgedir. Bölgede
istikrarın ve barışın tam olarak tesis edilememiş olması, uluslararası
örgütlerin etkisizliği gibi sorunlar bölgede gelecekte doğabilecek daha ciddi
sorunların gerçekleşme ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Ancak bölgede kalıcı barışın tesis edilmesi
sorunun tam anlamıyla çözülmesi ile mümkün olabilecektir. Geçici çözümlerin
yeni sorunlar yarattığı aşikardır. Kalıcı çözümün ise şimdilik ortada olduğunu
söylemek mümkün değil. Ancak iyi yanından bakarsak uzun yıllar Ermenistan
işgali altında kalan ve 8 Kasım 2020’de işgalden kurtulan Dağlık Karabağ kendi
ülke sınırları içerisinde ve öz vatandaşlarıyla beraber olmanın haklı gururunu
yaşıyor.
ELİF NAZ KAYAŞ
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI
İLİŞKİLER
BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU
Yorumlar
Yorum Gönder