LATİN AMERİKA’DA İNSAN HAKLARI VE ŞİDDET
Latin Amerika’da 1970 ve 1980’li yıllardaki iç savaş ve bölgedeki diktatörlükler gibi politik nedenlerle işlenen insan hakları ihlali, 1990’lı yıllar
itibariyle ciddi biçimde azalmış ancak maalesef tamamen yok olmamıştır. Latin
Amerika’da işlenen insan hakları
ihlaline, sokağa çıkma yasakları, basın sansürü, üniversite ve partilerin
kapatılması, gizli tutuklama ve gizli işkence merkezleri, ortadan kaybolma, idam,
sürgün ve katliamlarını örnek gösterebiliriz. Bölgede yaşanan yaygın ve
sistematik insan hakları ihlali, bu dönemde bölgede hakim olan bazı sol ve sağ
eğilimli diktatörlüğün benzer amaçlara sahip olmaları (iktidarda kalmak ve
toplumsal projelerini hayata geçirmek) sebebiyle meydana gelmiş ve yıllarca
devam etmiştir. Yıllar boyu yaşanan insan hakları ihlali, iç hukuk sisteminde
çözüme kavuşamadığı için uluslararası hukuk sistemi müdahalede bulunmuş ve
İnter Amerikan İnsan Hakları Komisyonu ve Mahkemesi devreye girmiştir.
İnter
Amerikan İnsan Hakları Sistemi’nin devreye girmesinden sonra ise (diktatörlük
ve iç savaşların sona ermesinden sonraki dönem), bölgede yaşanan 1980 ve 1990’lı
yılları karmaşık olarak tanımlamak yerinde olacaktır. Bu dönemde artık Latin
Amerika’nın bazı bölgeleri için demokratikleşme söz konusudur ancak demokrasiye
geçiş süreci bölgede çeşitli sorunları da beraberinde getirmiştir. Latin
Amerika ülkelerinin çoğunda ‘hakikat komisyonları’ kurulmuştur. Bu
komisyonların amacı ise, geçmişteki insan hakları ihlallerini ortaya çıkartmak
ve bundan sonrasında izlenecek yolu belirlemektir. Uluslararası sistemde büyük
bir olay yaratan hakikat komisyonu ise, dönemin Arjantin başkanı Alfonsin
tarafından kurulan ‘Kişilerin Kaybolmasına İlişkin Ulusal Komisyon’ olmuştur.
(CONADEP: Comision Nacional sobre la Desaparicion de
Personas). Komisyon, 8963 insanın kaçırılıp ortadan kaybolduğunu, 340 gizli
işkence merkezinin varlığını kanıtlayabildi. Bazı komisyonlar ise kadın
hakları, terörizm, cezaevi koşulları gibi farklı konularda önemli çalışmalar
yapmıştır. 1980’li yılların başından itibaren çok sayıda resmi hakikat
komisyonu insan hakları ihlallerinin ve şiddet olaylarının ne derecede önemli
olduğunu göstermeye ve kanıtlamaya çalışmış, ancak bazıları çalışmalarını
bugüne kadar tamamlayamamış, bazıları da muhtemelen hiçbir zaman
tamamlayamayacak.
Ayrıca Latin Amerika’nın en uzun süren çatışmasında, (bir
gerilla örgütü olan FARC ile Kolombiya
hükümeti arasındaki savaş 1964’te başlamıştır.) savaş eylemleri dışında başka
şiddet eylemleri ve insan hakları ihlalleri de söz konusudur. Örneğin sosyal
temizlik olarak adlandırılan sınıf temelli cinayetlerde, sokak çocukları,
eşcinseller, travestiler gibi ‘istenilmeyen’ insanlar ne yazık ki öldürülmüştür. 2016
yılında Kolombiya hükümeti ve gerilla örgütü arasında barış anlaşmasına
varıldığında, 220 binden fazla insan hayatını kaybetmiştir. Bir Latin Amerika
ülkesi olan Guatemala’da, bugün hala politik cinayetler ve sosyal temizlikler devam
etmektedir. Guatemala ve gelişmemiş adalet sistemi ve güçsüz devlet kurumlarına
sahip olan diğer ülkeler de (?), bu gibi eylemler için ideal bir büyüme
alanıdır. Toplumun belirli kesimlerinin
bazı haklarının çok fazla zayıf, ihlale açık durumda olması devletin bu
alanlarda iyileştirici çalışmalar yapma yükümlülüğünü ortaya çıkarmaktadır.
Tüm bunlara
bakıldığında Latin Amerika gibi sosyal ve sınıfsal eşitsizlik sorununun en üst
sıralarda olduğu, ayrıca uzun süren diktatörlük bölgelerinde, insan haklarının
önemli bir değişim sürecinden geçtiği, ve bu değişim sürecinin ortaya çıkardığı
sorunların iyileşmesi için ciddi reformların yapılması gerektiği ortadadır.
Aksi durumda Latin Amerika ve benzer bölgelerde, devlet başkanları sadece eşitsizlik
ve sefaleti yönetmekten başka pek bir şey yapmıyor.
KAYNAKÇA:
1. Doç.
Dr. İsmail Ermağan, Dünya Siyasetinde Latin Amerika
2. Colombia
Peace Deal: Historic Agreement Is Signed, BBC NEWS 27 September 2016
3. Alişan
Çapan, İnter Amerikan İnsan Hakları Sistemi, Tarihsel Gelişim Ve Güncel
Sorunlara Yeni Yaklaşımlar
Fatma
Nur ALKAN
Muğla
Sıtkı Koçman Üniversitesi
Siyaset
Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
Bölgesel
Analiz Topluluğu
Yorumlar
Yorum Gönder