RUSYA -ALMANYA İLİŞKİLERİ
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, var olan dengeleri değiştirmekte ve
ülkeler arası ilişkileri etkilemektedir. Bu etkiler arasında Rusya ve Almanya
ilişkileri de yer almaktadır. İki ülke arasındaki ilişkiler, yapılan anlaşmalar
ile birlikte bir ekonomik partnerlik seviyesindedir. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya
saldırmasıyla beraber taraflar arasında kalan Almanya ne yapılması gerektiği
konusunda politikasız kalmıştır. Taraflar arasında çıkan savaşta Ukrayna’ya herhangi
bir askeri destek sağlamamış ve savaşı sadece kınamakla yetinmiştir. Almanya
Başbakanı Olaf Scholz ‘’Bu savaş
Putin’in savaşı…’’ söyleminin ardından orduyu modernleştirme çabasına
girmiştir. Almanya kendi içinde büyük güvenlik değişimine yol açmıştır. Olaf Scholz, yeni güvenlik politikaları ilan ederek
dünya kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Almanya gelirlerinin büyük bir bölümünü
savunmaya harcamakla birlikte askeri güç olma hedefi ile hareket etmektedir.
"Savaş kışkırtıcısı Putin'i durdurmak zorundayız" diyen ve bunun
ancak tehdide karşı koyacak güce sahip olunması halinde başarılabileceğini
savunan Scholz'un, son derece iddialı hedefler otaya koyduğunu görülmektedir. Merkel
döneminde Rusya’yla iyi ilişkileri olan Almanya, ABD ve NATO’nun etkisiyle bu
ilişkiyi tersine döndürmüştür. Göreve gelen Yeşiller Hükümeti, Rusya karşısında
sert bir politika izleyeceklerini belirtmiştir. Avrupa Birliği’nden gelen
baskılar ile Scholz, Rusya’ya karşı sert bir politika izlemeye zorlanmıştı.
Ukrayna Halkı için oluşan kamuoyu ve tepkiler de önemli bir ölçüde etken olmuştur.
Bu baskılar üzerine Almanya, Rusya ile arasındaki ilişkilerini gözden geçirmek
zorunda kalmış Kuzey Akım 2’nin devre dışı bırakılmasıyla Rusya’ya karşı SWIFT
ve merkez bankasının dondurulması gibi kararlar almıştır. Ancak bu durumlar, Almanya’yı
enerji güvenliği açısından riske sokmuştur.
İki ülke arasında 2020 yılında 45 Milyar Euro
civarındaki ticaret, özellikle Rusya'nın Almanya'nın en önemli doğal gaz
tedarikçisi olması ve Alman şirketlerinin Rusya'daki yatırımları, Berlin'in
Moskova'ya yönelik politikasının şekillenmesinde etkili faktörler arasında geliyor.
Ukrayna krizi öncesi, 2012 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin 80 Milyar
Euro’ya ulaştığı dikkate alındığında, bir ticaret devleti olan Almanya'nın
Rusya ile sorunların çözümünde neden yaptırım ve baskı politikasından çok
diplomasiyi öne çıkarmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Rusya ile ilişkilerin
gerginleşmesi ve çatışmaya dönüşmesi, Alman şirketlerinin önemli bir pazarı kaybetmesiyle
beraber Almanya'nın ciddi bir enerji kriziyle karşı karşıya kalmasına neden
olabilecektir.
Bu yaptırımlarla Rusya’nın zayıflatılması amaçlanmıştır
ancak bu durum, Putin’in agresif hareket etmesini durdurabilmeye yetecek
noktada değildir. Eğer bu savaş sonunda Putin kazanırsa Almanya ve çevresinde yaptırım
kararı alan ülkeler, kendilerini güvensiz hissedeceklerdir. Var olan
yaptırımlar ile beraber Almanya’nın geri adım atacağı tahmin edilmemektedir.
Sonuç olarak varsayımların güvensizlik yaratması bakımından Almanya’nın
silahlanma politikasından çok daha fazlasına ihtiyacı vardır. Rusya savaşı
kazanırsa hem Avrupa Birliği hem de NATO, bünyelerinde ağır çatlaklara sahip
olacaklardır. Daha önce Doğu’da hızla
bir çıkış yakaladığı gibi şuan da bazı güç dengelerini elinde Rusya, değişen
küresel düzende kazanan olacak mı? Yoksa Avrupa Birliği ve NATO ile oluşan Batı
Bloğu mu kazacak? İlerleyen süreçlerde bunu göreceğiz.
KAYNAK:
(1) https://www.aa.com.tr/tr/analiz/almanyanin-rusya-ikilemi/2490694
Ahmet KAYA
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler Bölümü
Bölgesel Analiz Topluluğu
Yorumlar
Yorum Gönder