YÜKSELEN KÜRESEL KRİZ: GÜVENLİ GIDAYA ULAŞIM PROBLEMİ
Anahtar sözcükler: Gıda güvenliği,
Nüfus, Tarım, Uluslararası sorun
ABSTRACT
The average growth rate of the
world's population today is 1.7%. It is predicted that if our world continues
to grow at the same population rate, its population will double after about 41
years. This rate of increase also leads to an increase in the need for food,
which is necessary for the continuity of life. Unfortunately, these needs
cannot be met equally all over the world, while on the other hand, how safe the
food needs that are met are is a question mark that is growing every day
This question mark and uncertainty,
as well as the problem of not being able to get to safe food, is becoming a
growing global crisis. According to the report titled The State of Food Safety
and Nutrition in the world, the number of people suffering from hunger reached
690 million people in 2019. High costs and low purchasing power are prevented
billions of people from accessing healthy, nutritious and safe food. Although
the most food insecure segment is found on the Asian continent, the continent
where food insecurity increases the fastest is the African continent. The
phenomenon of overproduction is the most objectionable concept introduced by
the current international economic system. Currently, the use of materials such
as many hormonal pesticides, agricultural pesticides, artificial fertilizers on
foods destroys food safety for the maximum income situation that is intended to
be achieved in the food field. Food safety includes a chain starting from the
field and extending to the table. .
Care should always be taken food safety from its production, harvesting,
packaging, storage and final stage consumption. In the event that one ring of
the chain breaks, there is a risk to human health and it can cause harm. Food
safety, which has a key role in protecting human health, is protected by
international agreements and quality systems and the implementation of a
certain standard is ensured. Food-related deaths and harms can be prevented by
providing protection with safe food practices for the developing human society.
Keywords: Food Safety, Population, Agricultural , International Problem
GİRİŞ
Güvenli gıda kavramı insanları varoluşundan beri süre gelen en önemli kavramlardan biridir. İnsanoğlu önce hangi otları yemesi gerektiğini öğrenmiştir. Bugün güvenli gıda kavramını karşılığı hiçbir şekilde bozulmamış ya da herhangi bir bulaş riski taşımayan ve İnsanların sağlıklı yaşamlarını geliştiren şekilde üretime Tabii olmuş ve tüketimi hazırlanmış gıdadır. Bugünün dünyasında güvenli gıda; üreticisi belli olan, nerede üretildiği bilinen, ambalajlı, üzerinde uluslararası kalite standardı uyarıları bulunan ve bir markaya sahip olan gıdalardır. Bu çerçevenin dışında kalan; üreticisi belli olmayan, içeriği belirtilmemiş, sokakta ve pazar yerlerinde açık bir şekilde satılan gıdalar güvenlik zafiyeti içerisindedir. Güvenli gıdanın ilk amacı insan sağlığına zarar getirmemektedir. Nasıl bir ortamda hangi metotlar uygulanarak üretilmiş olması ve işlenmesi güvenlik seviyesinde belirler. Üretimi sırasında doğaya ve kaynaklara zararı minimum olması Sürdürülebilir üretimi de sağlar. Uluslararası Arena da gıda güvenliğinin tanımı bu alanda belirtilmiş standartlara sahip olan kuruluşlarca Onaylanmış ve kabul edilmiş ürünlerdir.
Temel
olarak gıda güvenliğinde üç adet risk faktörü bulunmaktadır. Bu risk
faktörleri; fizyolojik, mikrobiyolojik ve kimyasal risklerdir. Gıda güvenliğini
etkileyen bu risklere karşı doğru metotlar kullanılarak ve üzerinde
araştırmalar yapılarak dinamik çözümler üretilebilir.
Fizyolojik riskler gıda güvenliği fiziksel
olarak riske atan faktörlerdir. Bir besinin içinde bulunan atık madde veyahut
bir canlı (böcek, sinek, Larva) gibi yabancı maddelerin yanı sıra radyoaktivite
ve kirler fizyolojik risk faktörlerine girmektedir. Fizyolojik riskler besinin
içerdiği değeri yok etmesinin yanı sıra insanlara sindirim, dolaşım ve boşaltım
sistemlerinin zarar verebilir ve bir sonraki safha olarak insanların ölmesine
neden olur.
İkinci
önemli risk faktörü ise kimyasal risklerdir. Bazı besinlerde kendi içeriğinde
doğal olarak kimyasal maddeler bulunabilir. yabani besinler ve bazı tarımsal
ürünlerde bu risk bulunmaktadır. kimyasal risklerin en tehlikelisi suni yolla
besinlerle bulaşan tarımsal ilaçlar ve yapay hormonlardır. Bu materyaller besin
üzerine gözle görülmeyen şekilde yerleşir ve farkına varması çok güçtür. Ancak
bazı testler sonucunda besindeki kimyasal bulgularla ulaşarak durumu
anlaşılabilir. Bu durum neticesinde kimyasal riskler İnsan vücudunda maksimum
zarar verebilir.
Üçüncü
risk faktörü ise gıda güvenliğini en çok etkileyen ve dışarıdan müdahaleye
gerek kalmadan etki eden mikrobiyoloji
risklerdir. Kendi içinde üçe ayrılan mikrobiyolojik risklerin ilki
doğada doğal yollarda bulunan kimyasal sentezlerdir. ikinci önemli
mikrobiyolojik risk faktörü üretimde yapılan yanlışlıklar veyahut depolama
sırasında yapılan hatalar neticesinde ortaya çıkan ve hızla yürüyen
organizmalardır. Bu mikroorganizmalar yaygın olarak küf, parazit, mikrobiyal
toksinler, bakteriler ve virüsler olarak ortaya çıkar. Üçüncü mikrobiyal risk
faktörü ise genetiği değiştirilmiş organizmalardır. GDO'lu ürünler günümüzün insan
sağlığını yok sayan yani tamamen ticari anlayışla üretilen zararlı besinlerdir.
GDO'lu ürünler üretilirken aynı zamanda yetiştiği toprağa da büyük zararlar
verir . Örneğin; dünyada üretimi en fazla yapılan baklagillerden olan soya
fasulyesi yetiştirildiği toprakları Çoraklaştırmaktadır aynı durum Amerika'da
üretilen bazı Mısır cinsleri için de geçerlidir. Gıda güvenliğini riske sokan
en önemli faktör bakterilerdir. Bakteriler gıdanın yapısını bozmakta beraber
gıda zehirlenmelerine akabinde Can kayıplarına neden olur. Mikrobiyal riskler,
insan vücudunda metal zehirlenmelerine kan parametrelerinde bozulmalara ve
kanser oluşumuna neden olabilir.
Küresel
boyutta gıda güvenliğini ele aldığımızda; bu gezegende yaşayan insanların %17.2
sine denk gelen yaklaşık 1.3 milyar insanın orta düzeyde güvenli gıdaya düzenli
erişimlerinin olmadığı Dünya Tarım Örgütü verilerine göre ortadadır. Orta ve
şiddetli güvenli gıdaya erişimin olmadığı insan sayısı ise yaklaşık Dünya
nüfusunun %26.4 denk gelen Yani iki milyar kişiyi kapsamaktadır.
DÜNYA TARIM ÖRGÜTÜ’NDEN ÖNERİLER
*
Tüketici öncelikle sağlıklı beslenme bilincini göz önünde bulundurarak
"güvenilir gıda" arayışı ile alışverişe çıkmalıdır.
*Olabildiğince
doğal veya fazla katkı içermeyen taze yiyeceklere yönelmelidir.
*Güvenilir
satış yerlerini ve güvenilir firmaları tercih etmelidir.
*Açıkta
satılan, etiketsiz, ruhsatsız ürünlere rağbet etmemelidir.
*Ambalajlı
bir ürün de olsa içeriğin, beslenme değerlerinin, katkı maddelerinin, ruhsat
tarihi, üretim ve son kullanma tarihlerinin yazılı olup olmadığını kontrol
etmelidir.
*Etiketi
tahrip olmuş, okunmayan ürünleri satın almamalıdır.
*Ambalajın
kırılmamış, bozulmamış, bombeleşmemiş olmasına dikkat etmelidir.
*
Özellikle meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmeli, suni ortamda yetiştirilen
sera ürünlerinden uzak durmalıdır.
*Ayrıca
gıda ürünü ile ilgili yaşanacak herhangi bir sorundan dolayı hak talep
edebilmek
*adına
alışveriş sırasında satın alım belgesini (fiş veya fatura) almalı ve belli bir
süre saklamalıdır.
Şekil 1. Gıda güvenliğinde kullanılan
uluslararası kalite sertifikası
Bu sertifika gıda güvenliği kavramını
destekleyen en önemli uluslararası olgulardan birisidir.
Şekil 2. Dünya açlık haritası: BM tarafından
2019 yılında hazırlanan çalışma gıda güvenliği sıkıntısı yaşayan ülkeleri
göstermekte.
Bu
harita gıda güvenliği konusunun sadece birkaç ülke için değil tüm dünya
devletlerini ilgilendirdiğini göstermektedir.
Şekil 3. Gıda zehirlenmelerinin
belirtileri
SONUÇ
Bu çalışmada gıda güvenliğinin dünyamızdaki durumu
üzerinde durulmuştur. Yapılan araştırmalar neticesinde gıda güvenliğinin insan
toplumunu yakından ilgilendiren küresel bir sorun olarak tanımlanmıştır.
Ulaşılan istatistiksel bilgilere dayanarak insanların giderek güvenli gıdadan
uzaklaştıkları akabinde gelecekte daha fazla sorun yaşayacakları Dünya Tarım
Örgütü verileri ışığında ortaya
konmuştur.
KAYNAKÇA
Koç, G. ve Uzmay, A. (2015). GIDA
GÜVENCESİ VE GIDA GÜVENLİĞİ: KAVRAMSAL ÇERÇEVE, GELİŞMELER VE
TÜRKİYE. Türkiye Tarım Ekonomisi Dergisi , 21 (1).
Erkmen, Ö. (2010). Gıda kaynaklıler ve
güvenli gıda üretimi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Dergisi , 53 (3), 220-235.
Giray, H., & Soysal, A.
(2007). Türkiye'de gıda ve beslenme. TSK hekimlik
bültenleri , 6 (6), 485-490.
İsmet ERİM
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
Bölgesel Analiz Topluluğu
Yorumlar
Yorum Gönder