Look Who’s Back
21.yüzyılın
Almanyasının ortasında aniden Adolf Hitler’in uyanışı ne gibi olaylara sebep
olurdu? Tarih gerçekten tekerrür mü ederdi? İşte Look who is back filmi tam
olarak bu sorulara bir yanıt arıyor. Böylelikle eksantrik bir komedi filmi
unsurlarından fazlasını barındırıyor.
Filmin ilk
başlarda seyirciyi eğlendiren güldüren bir yapım olarak gözümüze çarpıyor.
Gırgırına çekilmiş bir film havası seziyorsunuz. Zaten sizi güldürüren espriler
havada uçuşuyor. Ancak bir müddet geçtikten sonra film inanılmaz bir ivme
kazanıyor.
Her şeyden önce
2014 Almanyasında aniden uyanmanın şaşkınlığını yaşayan Hitler, Berlindeki
büfelerde satılan Türk gazetelerini görünce bir anlam veremiyor. Hatta büfeciye
‘’yoksa bizi Türkler mi kurtardı’’ diye soruyor. Berlinin her tarafında göze
çarpan göçmen – mültecileri görüyor ve bunu ülkesi için bir mağlubiyet olarak
sayıyor. Yeni dünyayı keşfederken medyanın halkı etkileme kapasitesinin çok
yüksek boyutlara eriştiğini görüyor. İşte bu keşif barut fıçısına atılmış bir
kıvılcım görevi görüyor. Ardından ‘’keşke Goebbels’’ de bunları görseydi
diyerek iç geçiriyor. Medyanın gücünü, kendi fikirlerini yeniden yaymak için
kullanmaya karar veriyor. İşte bu noktadan sonra film Hitler’in gözünden
işlenmiş bir toplum eleştirisine dönüşüyor.
Filmin bir
diğer önemli yanı ise Hitler’in yaptığı propagandalarına insanların
tepkilerinin doğal olması. Filmin sokakta geçen sahnelerinde bunun bir film
çekimi olduğundan habersiz insanların tepkilerine de yer verilmiş. Sonuç olarak
hala Almanların Hitler’e karşı az da olsa bir sempati beslediği kanıtlanmış
oluyor. Film bize insanların aslında gizliden gizliye nelere meyilli olduğunu
tüm çıplaklığıyla hatırlatıyor. Kitleleri peşinden sürüklemenin çok da zor bir
şey olmadığını, çoğu insanın zaafının bir otoriteye bağımlılık olduğunu
ispatlamaya çalışıyor. Belki de bunu hırslara yenik düşme de sayabiliriz.
Almanya toplumunun aslında o kadar da modern olmadığını içerlerinde yatan bir
ırkçılık olduğunu görüyoruz. Hitler film içerisinde kitlelerin yemek, eğlence,
yarışma vb. programlarla uyutulduğunu düşünüyor. Ardından bütün bir nesli ağaya
kaldırıyor. Filmde gördüğümüz üzere cümleler aynı cümleler; fikirler aynı
fikirler ve de kişiler aynı kişiler. Dahası Hitler sağ-sol kesimlere de
dokunduruyor. Alman merkez sağ kesimin kutuplaştırmacı ve kindar olduğunu; sol
kesimin ise kendi içerisinde ciddi bir boşvermişlik olduğunu ispat ediyor.
Burdan da filmin bize anlatmak istediği mesajlardan birinin, bir gün Hitler
gibi birinin Almanyayı ele geçiririse kimsenin pek de sesini çıkarmayacağı mesajını
verir gibi. Yoksa Almanların düşünce yapısı 2.Dünya Savaşından sonra onca olup
bitene rağmen değişmedi mi?
Özellikle
Hitlerin film içerisinde kullandğı şu sözler ise inanılmaz bir öneme sahip
‘’1933’te insanlar planlarını açıkça ortaya koyan bir lideri seçtiler. Eğer ben
bir canavarsam bu canavarı seçenleri cezalandırın. Hepsi mi canavardı?
Seçimleri mi yasaklayacaksınız? İnsanların beni takip etme nedeni temelde hepsi
benim gibi olduğu içindi. Bizler aynı değerlere sahibiz.’’
Sözler oldukça
korkutucu öyle değil mi? Yani filmin verdiği önemli mesajlardan biri, Hitler
halkını sadece propaganda ile ele geçirmedi herkes bilerek isteyerek Hitleri
baştacı etti. Yaşanılmış tüm trajedilerin sorumlusu aslında Adolf Hitler
değildi. Sorumlu Alman halkının tam olarak kendisiydi. Yani faşizm propagandası
günümüzde yapılırsa hala rağbet bulabilir. Televizyondaki eğlence, yemek vb.
programlar toplumu oyalamasa belki de cidden insanın içindeki Hitler günyüzüne
çıkabilir. Sanırsam toplum bir diktatöre nasıl bağlanır soruna oldukça sağlam
bir yanıt buluyoruz. Sıradan bir kara mizah olmayan farklı bir filmdi.
İzledikten sonra Almanya hayali olanların hayalleri suya düşebilir.
Berkay
Kuzu
Çok güzel bir yazı olmuş. Filmi izlememiştim ama yazını okuduktan sonra izlemeye karar verdim.
YanıtlaSilbeğenmene sevindim. ne zaman tavsiye istersen veririm
YanıtlaSil