23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

   Tarih 23 Nisan 1920, bu tarihi özel kılan ise Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açılması ve Türk halkının egemenliğini ilan ettiği o kutsal tarih olmasıdır. Verilen mücadeleler sonucu Ulu Önder Atatürk’ün liderliğinde vatan bağımsızlığına kavuşmuş, milli irade güçlendirilmiştir.



   Tarihin özel olmasını sağlayan diğer bir konu ise 1929 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmesidir. Tarihsel süreç olarak bu adı alması ise TBMM'nin açılışının birinci yılında 23 Nisan Milli Bayramı olarak kutlanmasıyla başlamıştır. Başlarda Hakimiyet-i Milliye Bayramı olarak anılmış, saltanatın kaldırılmasıyla birlikte (1 Kasım 1922)  önce 1 Kasım olarak kabul edilmiş, sonra 1935'te 23 Nisan Milli Bayramı'yla birleştirilmiştir. Daha sonra, Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 1927'de ilan ettiği ve ilki Atatürk'ün gözetiminde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı'nın  birleşmesiyle son halini almıştır. 27 Mayıs 1935 tarihinde çıkarılan Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile Ulusal Egemenlik Bayramı olarak kutlanmaya devam edilmiştir. Aynı kanunun ikinci maddesinin B fıkrasında, "Ulusal Egemenlik Bayramı; 22 Nisan öğleden sonra ve 23 Nisan günü" ifadesi yer almıştır.(1) 1979'da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşınan bu milli bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir. Atatürk için  çocuklar, bir milletin geleceğidir.

   Bir vatanı vatan yapan nasıl milleti ise çocukları gelecek yapan da Atatürk’tür. Hiç bir millet, hiç bir devlet çocukları O’nun kadar sevip, onun kadar sahip çıkmamıştır. Bu yüzdendir ki manevi kızı Ülkü ne ise hiç görmediği bizler de O’nun çocuklarıyız. Bizlere bıraktığı miras, ilke ve inkılapların da savunucusu ve koruyucusuyuz. Mustafa Kemal’i anlamak sadece işitmek değil, ağlamak değil, anlamak avunmak değil, bıraktığı mirası anlamak da yalnızca konuşmak değildir. Aynı zamanda onlarca şehidimizin kanıyla sulanmış al bayrağımızı yüreklerde, gönderlerde taşımak; kurduğu yurdumuzu en ileri seviyelere ulaştırmaktır. Mustafa Kemal’in bir mirası cumhuriyet ise diğer mirası da bizler, yeni ve gelecek nesillerdir.

   Bu yıl 101. yaşını kutladığımız egemenlik ve çocuk bayramımız dünya çapında ilan edilen pandemi sebebiyle eski coşkusuyla kutlanamamaktadır. Gerek ülkemizin yoğun bir şekilde can kayıpları vermesi gerekse sokağa çıkma kısıtlamaları sebebiyle halkımızın da tüm odağı değişmiş ve özel günlerin eski heyecanı kalmamıştır. Ancak her zaman ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletin, devletindir.’ Ve biz, yeni nesil ve gelecek nesillerin de anne babaları olarak fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bireyler olacak ve Ata’mızın açtığı yolda gösterdiği hedefe durmadan yürüyeceğimize andlar içmeye devam edeceğiz.

 

Gizem Yaren SÖNMEZ

KAYNAKÇA

1)         tbmm.gov.tr


23 APRIL NATIONAL SOVEREIGNTY AND CHILDREN'S DAY

   The date is April 23, 1920, and what makes this date special is the opening of the First Grand National Assembly representing the will of the Turkish nation and the sacred date that the Turkish people declared their sovereignty. As a result of the struggles, the country gained its independence under the leadership of the Great Leader Atatürk and the national will was strengthened. Another issue that makes it special in the historic founder and first President of the Republic of Turkey in 1929 by Mustafa Kemal Ataturk is the gift of children. Taking this name as a historical process started with the celebration of April 23 National Day in the first year of the opening of the Turkish Grand National Assembly. It was initially known as the National Day of Dominion, and with the abolition of the sultanate (November 1, 1922), it was first accepted as November 1, then it was combined with the 23 April National Day in 1935. Later, it took its final form with the unification of April 23 Children's Day, which was declared by the Himaye-i Etfal Society in 1927 and the first one was organized under the supervision of Atatürk. It continued to be celebrated as the National Sovereignty Day with the Law on National Holidays and General Holidays passed on May 27, 1935. In paragraph B of the second article of the same law, the expression "National Sovereignty Day; on the afternoon of April 22 and April 23" was included. Children from foreign countries, who come from the country and are the guests of Turkish children, also participate. A holiday gifts to our children in the world and this festival is the first and only state the Republic of Turkey who share with the entire world. For Atatürk, children are the future of a nation.

   Just as a nation makes a nation a homeland, it is Atatürk who makes children a future. No nation, no state has ever loved and protected children as much as Him. That is why we are his children, what his spiritual daughter Ülkü has never seen. We are also defenders and protectors of the legacy, principles and reforms he left us. Understanding Mustafa Kemal is not just about hearing, crying, understanding, not being distracted, understanding the legacy he left behind is not just talking. At the same time, carrying our red flag, watered with the blood of our dozens of martyrs, in hearts and shipments to bring our homeland established to the most advanced levels. Just as a nation makes a homeland a homeland, it is Atatürk who makes children a future. No nation, no state has ever loved and protected children as much as Him. That is why we are his children, what his spiritual daughter Ülkü has never seen. We are also defenders and protectors of the legacy, principles and reforms he left us. Understanding Mustafa Kemal is not just about hearing, crying, understanding, not being distracted, understanding the legacy he left behind is not just talking. At the same time, carrying our red flag, watered with the blood of our dozens of martyrs, in hearts and shipments to bring our homeland established to the most advanced levels. If Mustafa Kemal's legacy is a republic, his other legacy is us, new and future generations.

   Our sovereignty and children's holiday, which we celebrate its 101st anniversary this year, cannot be celebrated with the old enthusiasm due to the pandemic announced worldwide. Due to the intense casualties of our country and the restrictions on going out, the whole focus of our people has changed and the old excitement of special days has not remained. But always "Sovereignty unconditionally belongs to the nation, the state." And we, as the parents of the new generation and future generations, will be individuals who are free of mind, free of conscience and wisdom, and we will continue to take promises that we will steadily walk towards the goal set by our Ata.

Gizem Yaren SÖNMEZ           Çeviri: Buse ÇINAR

 

WORKS CITIED

1)         tbmm.gov.tr

Yorumlar

Popüler Yayınlar