BOSNA HERSEK VE PELJESAC KÖPRÜSÜ

 

   Osmanlı İmparatorluğu döneminde Müslümanlaşan Bosna, Osmanlı imparatorluğunun en güçlü döneminde bile Kontrol etmekte zorlandığı Karadağ ve Sırbistan’ın arasında  bulunan  Balkanlardaki en güçlü Osmanlı nüfuzuna sahip olan bölgeydi. 93 harbiyle beraber Bosna toprakları Avusturya Macaristan imparatorluğu idaresine geçmiş sonrasında ise ilhak edilmişti.  Bu topraklarda yaşayan Hırvat ve Sırp vatandaşlarından dolayı hem Hırvatlar hem de Sırplar Boşnaklara karşı bu topraklar üzerinde hak iddia etmekteydiler. Avusturya Macaristan’ın dağılmasının ardından Bosna Hersek Yugoslavya’ya (Sırp-Hırvat-Sloven krallığı) bağlandı. Bosnalı Müslümanlar (Boşnaklar) Tito döneminde önemli ayrıcalıklar elde etmişlerdi. Tito’nun ölümünden sonra ise Yugoslavya dağıldı. Aşırı milliyetçi Slobodan Miloşeviç ve onun desteklediği militanlar Büyük Sırbistan'ı kurma hayalleri ile Bosnalı Müslümanlar üzerinde sistematik bir katliam gerçekleştirdi. Bosna Hersek yıllar boyunca etkisinden çıkmayacağı katliamlara şahit oldu. Bu dönemde 100.000'in üzerinde Boşnak hayatını kaybetti. Bosna savaşını sona erdiren Dayton Barış Antlaşmasıyla birlikte Hırvatistan’ın tüm karşı çıkmalarına rağmen Boşnak lider Aliya İzetbegoviç'in uzun uğraşları sonunda Hırvatların ağırlıkta olduğu Neum şehri Bosna Hersek’e verildi. Şehrin en önemli özelliği 24 KM bir sahil şeridine sahip olması ve Bosna Hersek’in elindeki denize açılan tek kapı olmasıydı. Bu, Bosna Hersek için çok hayatiydi. Çünkü bu sayede olası bir saldırı karşısında dışarıdan rahatlıkla yardım alabilecekti. Hırvatistan bu durumu hiçbir zaman kabullenemedi. Çünkü Neum şehrinin Bosna Hersek’e verilmesiyle hem nüfusunun neredeyse tamamına yakınının Hırvat olduğu bir bölgeyi kaybetmiş hem de Bosna Hersek Hırvatistan’ın güneydeki topraklarına ulaşımda büyük bir engel olmuştu.




   Bu kapsamda 2000’li yılların başından itibaren Hırvatistan kuzeydeki ve güneydeki topraklarını birbirine karayolu ile bağlamak için peljesac köprüsünü yapmaya karar verdi. Köprünün yapımı Hırvatistan topraklarını birleştirecek ama Bosna Hersek’in açık denizlere çıkmasını engelleyecekti. 2000’li yıllarda bir anlaşma sağlanamaması üzerine anlaşma rafa kaldırıldı. Köprüye alternatif olarak arabalı feribot seferleri veya Bosna Hersek’in topraklarında geçecek bir tünelle Hırvatistan’ın kuzeydeki ve güneydeki topraklarını birbirine bağlanması fikirleri de taraf bulmadı. 2013 yılında Hırvatistan’ın AB tam üye olmasıyla peljesac köprüsü tekrardan raftan indirildi. 2000’li yıllara göre bu sefer arkasına AB desteğini alan Hırvatistan, Peljesac Köprüsü'nün inşa edileceğini kesin bir dille vurguluyor. Neum şehrinden çıkan veya giren gemilerin tamamen Hırvatistan’ın garantörlüğünde olacağını söylüyordu.  Köprünün Hırvatistan kara sularında yapıldığının da altını çiziyordu. Hırvatistan, 2000 yılında oluşturulan çalışma gruplarında hazırlanan belgelere göre köprünün inşa edileceğini belirtti. Bosna Hersekli yetkililer ise köprünün uluslararası sularda yapıldığını bu yüzden hukuka aykırı olduğunun üzerinde ısrarla durmakla birlikte çalışma gruplarında oluşturulan belgelerin geçerli olmadığını vurguluyorlardı. Hırvatistan’ın verdiği köprüden geçiş garantisi ise yine Hırvatistan’ın inisiyatifine bağlı olduğunu söylüyorlardı. Olası bir savaş durumunda Hırvatistan köprünün altından savaş gemilerinin geçişini engelleyebilir. Bu da oldukça hassas dengeler üzerine kurulu Bosna Hersek’te olası bir karışıklıkta veya savaş durumunda denizden yardım gitmesini önleyebilir. Kuzey ve güneyi birleştirmek için önemli olan Peljesac köprüsü Bosna Hersek için Denize açılan kapısının elinden alınması anlamına gelebilir. 2016 yılında Avrupa Komisyonu Peljesac köprüsünün maliyetinin %85’ini karşılamayı onaylamasıyla Hırvatistan için ekonomik engel ortadan kalkarak, 2018 yılında köprünün yapım çalışmalarına başlandı. Köprünün 55 metre yüksekliğinde ve 2,4 kilometre uzunluğunda inşa edilmesi planlanıyor. Konunun Türkiye kamuoyunda gündeme gelmesi ise Bosna Hersek denizcilik birliği başbakanı İzet Bayrambaşiç’in sosyal medyada gündeme getirmesiyle oldu. Bayrambaşiç, “Değerli Türk dostlarım ekmeğiniz çalınır, namusunuz çalınır, toprağınız çalınır,  huzurunuz da çalınabilir. Ama kıyınız çalınırsa bunların hepsi çalınmış olur. Bosna Hersek’in sesini dünyaya duyurun kıyılarımız ve deniz hukukumuz çalınıyor. Bizi yalnız bırakmayın.” Diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı etiketleyip yardım istedi.  Osmanlıdan kalan Balkanlardaki en büyük miras olan Bosna Hersek Uluslararası arenada yalnız bırakılamaz ve bırakılmayacaktır. Artık köprünün yapımını engellemek imkansız olduğu için Türkiye bu saatten sonra yeni koşullarda Bosnalıların haklarının ihlal edilmesini engellemek için çalışabilir. Unutmamak gerek ki Bosnalılar Avrupa’nın Müslümanlarından çok Avrupa’nın Türkleri olarak bilinir. Sırp kasap Ratko Mladiç Bosnalıları katlederken “Türklerden intikam almanın vakti geldi.” Diyordu.

YAKUP ÇAKMAK    

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

 

KAYNAKÇA

 

 -BARBARA JELAVICH /BALKAN TARİHİ 2

- https://kronos34.news/tr/peljesac-koprusu-300-gun-sonra-tamamlanacak-bosnanin-denize-cikisi-kapaniyor-mu/

-  https://qha.com.tr/haberler/politika/abluka-altina-alinan-bosnada-cumhurbaskanindan-skandal-cikis/299153/

Yorumlar

Popüler Yayınlar