SİBER GÜVENLİK HAFTASI

 

SİBER GÜVENLİK HAFTASI
(21-25 ARALIK 2020)

    Siber güvenlik, 20. Yüzyıl’ın ikinci yarısında ortaya çıkan yeni bir güvenlik gereksinimidir. 21. Yüzyılda atılım yapan teknolojik gelişmeler neticesinde önemi artan siber güvenlik; günümüzde güvenlik anlayışının değişmesine neden olmuştur. Değişen bu güvenlik anlayışına dünya devletleri de ayak uydurmaya çalışmaktalar. Ülkelerde özel siber güvenlik merkezleri oluşturmuş durumdalar. Yeni bir savaş yöntemi olan siber savaşlar toplum bilincine uğramadan gayri meşru durumlarla yapılmaktadır. Günümüz siber saldırı istatistiğine baktığımızda; günde tüm dünya da iki binin üzerinde siber saldırı olmaktadır. Bu saldırılar; ülkelerin merkez bankalarına, enerji hatlarına, özel arşivlerine, resmi bakanlık sayfalarına varıncaya kadar birçok kritik öneme sahip noktayı hedef almaktadır. Bu saldırılar neticesinde kimi zaman bankalar soyulmakta kimi zaman kişisel bilgiler çalınmakta kimi zaman ise enerji hatlarına sabotaj uygulanmaktadır. Bu durum sonuç olarak yüksek maddi külfetlerin zararına sebep olmaktadır.

    Ülkeler bu zararın engellenmesi ve siber saldırılara karşı savunma yapmak sebebiyle özel altyapılar oluşturuyorlar. Bu altyapılara ayrılan toplam bütçe trilyon dolar hacimlere sahiptir. Türkiye’de ise bu alanda atılım yapan ülkeler arasındadır. 21-25 Aralık 2020’de yapılan siber güvenlik haftasında bu alanda bir farkındalık yapmak için uygulandı.


   Siber Güvenlik Haftasının amacı Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi kurumu tarafından kümelenmeye üye firmalar ile yerli siber güvenlik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamak, siber güvenlik farkındalığını ve iş birliklerini artırmak, kamu, özel sektör ve akademiyi bir araya getirerek Türkiye’nin siber gücüne katkı sağlamaktır.

   Siber Güvenlik Haftası hasebiyle 100’den fazla konuşmacının katıldığı 60’tan fazla etkinlik pandemi koşulları nedeniyle online platformdan katılımcılarla buluştu. Yapıldığı her sene neticesinde aktif katılımın yaşandığı bu haftada katılımcılar fuar alanını gezerek 40’tan fazla teknoloji markasından bilgi alabiliyorlardı. Bu sene ise fuar alanı pandemi koşulları nedeniyle sanal ortama taşındı ve kullanıcılara bambaşka bir deneyim yaşattı. Bir oyun simülasyonu gibi tasarlanan bu sanal fuar sayesinde katılımcılar evlerinde fuara katılan markaları gezme şansını buldu.

    Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm ofisi Başkan Yardımcısı olan Yavuz Emir Beyribey’in moderatörlüğünde yapılan oturuma katılan Jandarma MU. Albay Adnan Gürbüz konuşmasında yerli teknoloji yazılımlarının savunma alanında önemine değinerek Türkiye’nin bu konuda yükseliş trendinde olduğunu söyledi. Sözlerinin devamında Türk siber güvenlik endüstrisinin kavramları oturmak üzere çalıştığını ve rasyonel, sürdürülebilir bir şekilde ihtiyaçların tanımlanabildiği, ürünlerin bir amaç değil araç olduğu bir anlayışın gerekliliğinden bahsetti. Jandarma Genel Komutanlığının 40 yakın yerli ürünü kullandığını belirten Gürbüz, personel niteliğini artırmak için eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasının önemini belirtti.

   Organizasyona katılan ve söz alan Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı Siber Güvenlik Daire başkanı olan Deniz Mühendis Albay Barış Egemen Özkan ise dışa bağımlılığa karşı doğru iç piyasa hamleleri uygulanması gerektiğini belirtti. Siber güvenliğin artık bazı güvenlik gereksinimlerinin önüne geçtiğini belirten Özkan, siber güvenlik pazarında çekme değil itme pazarlama stratejisi uygulanmasının doğru olacağını belirtti. Bir diğer yandan Türkiye’nin teknolojide mayalanma sürecinde olduğunu aktaran Özkan, siber güvenlikle komplike yapıların önemini anlattı.

   Bir başka konuşmacı olan Picus Genel Müdürü Hamdi Alper Memiş, kamu yatırım gücünün siber güvenlik alanında önemli bir etken olduğunu söyledi. NATO’nun siber güvenliğe bakışının önemine değinerek artık hava, kara, deniz gücünün yanı sıra siber gücün NATO tarafından kabul edildiğini söyledi. Yazılım s-şirketlerinin desteklenmesi gerektiğini ve San Francisco yatırım fonlaması modelinin uygulanmasının doğru olacağını söyleyen Hamdi Alper Memiş Türkiye’de bulunan siber güvenlik uzmanı potansiyel yüksekliğinin birçok Avrupa ülkesinde olmadığını belirtti. Teknolojinin büyük bir katma değer sağladığını söyleyen Hamdi Alper Memiş, 100 yıllık Türk bankalarının değerinin bir yıl önce satılan Peak Games ile aynı olduğun söyledi. Yerli siber güvenlik ekosisteminin gerekliliğinden bahseden Hamdi Alper Memiş Kamu yatırımlarının bu yöne kaymasının doğru olacağını söyledi.

   Türkiye için hayati öneme taşıyan yerli teknolojilerin üretilmesi bu hafta içinde birçok oturumda tartışıldı. Siber güvenlik dünyamızda önemini artırarak devam etmekte. 2021 yılı itibariyle siber saldırıların 6 trilyon dolara kadar ülkeleri zarara uğratma potansiyelinin olduğu belirtiliyor. Atılan adımların karşılığını almak ümidiyle.

İSMET ERİM

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER

Yorumlar

Popüler Yayınlar