BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR MI? “YÜKSELEN BİRLİK ASEAN”
2019’un son haftalarında ortaya çıkmasına rağmen asıl etkisini 2020’nin ilk aylarıyla birlikte hissettiren ve tam anlamıyla dünyayı esir alan yeni tip koronavirüs(Covid-19) ile ülkeler mücadele etmektededir. Ülkelerin verdiği mücadelenin yanı sıra uluslararası örgütler ve kurumlar da onlarla birlikte koronavirüse karşı ciddi bir sınav vermektedir. Uluslararası kuruluşlar pandemi döneminde yetersiz kalmakla ve yavaş hareket etme suçlamasıyla karşı karşıya kalırken bu suçlamalar kısmen haklı kımsen haksız olmakla birlikte herkes elinden geleni yapmaktadır.
Bahsedilen bu uluslararası kuruluşlardan birisi ve yazının ana konusu olan Asya’nın yükselen birliği; Güneydoğu Asya Uluslar Birliği(ASEAN). 1967’de yılında 5 Güneydoğu Asya ülkesinin (Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler ve Singapur) katılımıyla ASEAN kuruldu. İlerleyen yıllarda etki alanını daha da genişleterek Güneydoğu Asya ülkeleri arasında ekonomik güç haline geldi. Birliğin şu anki üye sayısı 10’dur. Türkiye, ASEAN üyesi değildir ancak 2010 yılında yapılan ASEAN Dostluk ve Birlik Antlaşmasına taraf olmuştur. Birliğin tüm üye ülkelerinde Türkiye’nin büyükelçiliği vardır. Ayrıca Türkiye, 2013 yılından bu yana, ASEAN Zirvesi ile Dışişleri Bakanları Toplantılarına Dönem Başkanı ülke tarafından davet edilmektedir.
Koronavirüsle
mücadelede dünya dokuzuncu ayını yaşıyor. İlk ortaya çıktığı zamanki kadar
şaşkınlık olmasa da bu durum yerini ciddiyetsizlik, tedbirsizlik ve ihmalkarlığa
bırakmaktadır.
Bazı
Güneydoğu Asya uzmanları ASEAN ülkelerine virüs karşısında ağır hareket etmekle
ve etkisiz olmakla suçluyor. Uzmanlara göre ASEAN ülkeleri dayanışma, birlik,
beraberlik, yardımlaşma ve tıbbi malzeme temini gibi konularda sınıfta kaldı.
İyi bir planlama ile daha pratik ve hızlı hareket edilebileceği
belirtilmektedir. Üye ülkelerin salgında sadece kendilerini düşünerek değil
birlikte hareket etmesi vurgulanmaktadır.
ASEAN’a
üye olan ülkelerin halklarının en büyük endişesi ise pandeminin 1997 yılında
yaşanan Asya mali krizinden daha kötü finansal sorunlara yol açması çünkü Asya
Krizi sadece ekonomiyi etkilemişti ancak koronavirüs hayatın tüm alanını
etkiliyor.
Virüsün tüm dünyada tavan
yaptığı günlerde, 15 Nisan’da telekonferans yoluyla düzenledikleri olağanüstü
ASEAN+3 toplantısında küresel salgına karşı ortak mücadele
kararı alınmıştı. Bu toplantının yapıldığı hafta ve sonraki birkaç hafta
boyunca Güneydoğu Asya uzmanları ASEAN’ı koronavirüse karşı yardım ve
mücadelede geç ve yetersiz kalmakla suçladılar. Daha önce ülkeler ve
hükümetlerin başına böylesine yıkıcı etkileri olan bir pandemi durumu gelmediği
için yöneticiler cevap vermede yetersiz ve yavaş kaldılar.
Öte yandan Malezyalı
Ekonomist Prof. Dr. Mohd Nazari İsmail, hiçbir ülkenin bu virüse karşı
hazırlıklı olmadığını belirterek “Borçluluk oranı yüksek olan ülkeler daha çok
zarar görecek, bu ülkelerin arasına ASEAN ülkeleri de dahildir.” Dedi.
Nazari’nin bir diğer görüşü de az gelişmiş ülkelerin koronavirüsün etkilerini
daha kolay atlatacağı yönünde. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin çok yüksek
miktarda borçları olduğu için hem bu borcu öderken zorlanacakları hem de
ekonomilerini tekrar eski düzeyine çıkarmakta gelişmemiş ülkelere nazaran daha
çok çaba sarf edeceklerini savunmuştu.
Virüs nedeniyle bu yılki
ASEAN Zirvesi sanal ortamda 26 Haziran tarihinde gerçekleşti. Toplantının
sonunda yayınlanan vizyon bildirisinde Covid-19’la mücadele, Kuzey Kore-Güney
Kore Gerilimi ve Güney Çin Denizi’ndeki anlaşmazlıklara
yer verildi. Zirve de ASEAN ülkelerinin tekrar ekonomik istikrar ve büyümesinin
sağlanması için yapılacak planlamalar, ikinci dalga ihtimaline karşı
tedbirlerin alınması ve ülkelerin dayanışma içinde hareket etmesi vurgulandı.
ASEAN ülkeleri ileriki
aylarda virüsün ilk çıktığı zamanki şoku atlatarak etkili bir mücadele ile
virüs karşısında büyük oranda başarı sağladılar. 28 Eylül 2020 itibariyle
Endonezya ve Filipinler dışındaki ASEAN ülkelerinde virüs büyük ölçüde kontrol
altına alınmış, günlük vaka sayısı iki haneli sayıları geçmemektedir. Bu konuda
tek istisna olan Malezya’da ise günlük yeni vaka sayısı 100-110 dolaylarında
seyretmektedir. Nüfusları ve günlük aktif vaka sayıları göz önünde
bulundurulduğunda ASEAN ülkelerinin başarısı ortaya çıkmaktadır. Özellikle
Nisan-Mayıs-Haziran ayındaki toplantılar ve toplantılarda alınan kararların
uygulanması bu başarıdaki en büyük pay sahibi etken. Tabii ki ASEAN ülkelerinin
halklarınında tedbirli olması ve getirilen kurallara uymaları göz ardı
edilmemelidir.
Aktif vaka
ve ölüm sayısındaki azalış bir başarı örneği olarak söylenebilir ancak
pandeminin üye ülkeleri ekonomileri üzerinde bıraktığı etki azımsanmayacak
boyutlarda. Üye ülkelerin tamamına yakınının ekonomileri geçen yıla oranla
ortalama %10-15 bandında daralma gösterdi. Sadece Vietnam’ın ekonomisin de %0.7
oranında bir marjinal büyüme söz konusu.
Güneydoğu Asya uzmanlarına göre ASEAN ülkelerinin normal şartlarda
gösterdiği hızlı büyüme ve toparlanmanın bu defa küresel belirsizlikler, turizm
sektöründeki kayıp, dış ülkelerin ithalatındaki düşüş ile talebin azalması ve
bazı üye ülke hükümetlerinin yavaş ve etkisiz hareket etmelerinden dolayı daha
uzun vadade ve sancılı olacağı belirtilmektedir.
Birleşmiş Millet Ticaret
ve Kalkınma Konferansı sonrasında yayımlanan rapora göre turizm sektöründeki
düşüş nedeniyle ekonomik olarak en büyük
darbeyi yiyecek ülkelerden bir tanesi olarak Tayland gösterildi. Tayland’ın bu
süreçteki kaybı 50 milyar Dolar’ı bulacağı tahmin ediliyor. Filipinler ve
Endonezya ise hala tam anlamıyla virüsü kontrol altına alamadı. Ülkelerin bazı
bölgelerinde günlük aktif vaka sayısı dört haneli sayıları bulmakta ve
hükümetler önlem almaya çalışmaktadır. Filipinler hükümeti hem uzmanlar hem de
yerel halk tarafından yetersiz bulunmakla ve bölgedeki diğer ülkelere kıyasla
ekonomiyi canlandırmak için daha az harcama yapmakla suçlanmaktadır. Endonezya
hükümetinden ise daha hızlı davranılması, ekonomiyi canlandırma paketlerinin ve
yardımlarının hız kazanılması isteniyor. Geri kalan üye ülkeler de aynı şekilde
pandeminin yaralarını sarmaya, ekonomilerini canlandırmaya, diğer üye ve bölge
ülkeleri ile iş birliği yapmaya çalışmaktadır.
Sonuç olarak;
ASEAN örgütü ve üye
ülkelerinin dünyanın geri kalan ülkelerine kıyasla koronavirüsle mücadelede başarı
sağladığını söyleyebiliriz ancak ASEAN, Avrupa Birliği gibi kurumsal bir yapısı
olmadığı için üye ülkelere yapılan yardım ve işbirlikleri pandemi döneminde
istenilen seviyeye ulaşamamaktadır. Hazırlanan raporlar ve bölge uzmanları şu
anki ekonomik daralmanın etkisinin önümüzdeki sene boyunca devam edeceğini,
pandemiden önceki ivmeye ulaşmasının zaman alacağını belirtmesine rağmen yine
bu rapor ve görüşler doğrultusunda ASEAN ülkelerinin ve ekonomilerinin birkaç
yıl içinde eski dinamizmine kavuşması beklenmektedir. ASEAN ülkeleri ile Çin
arasında yaşanan Güney Çin Denizi sorunu pandemi döneminde bile yapılan
toplantılarda gündeme geldi ama ASEAN ülkeleri bu konuda taviz vermek durumunda
kalabilir. Örgütün kendi içerisindeki işbirliğinin yetersiz kalması durumunda
Asya’nın yükselen gücü Çin’in yardımına ihtiyaç duyabilirler. Türkiye açısından
durumu değerlendirecek olursak Güneydoğu Asya ülkeleri ve ASEAN Türkiye ve Türk
şirketlerine yeni iş kapıları açabilir. Dışişleri Bakanları düzeyinde yapılacak
görüşmeler ve anlaşmalar doğrultusunda pandemide yara alan ülke ekonomimiz ve
Türk şirketleri için yeni iş olanakları açılabilir.
MURAT DEDEOĞLU
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
MUĞLA
SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ
Yorumlar
Yorum Gönder