DOĞU AKDENİZ’DE DENGELERİ DEĞİŞTİREN TARİHİ ANLAŞMA: LİBYA MUTABAKATI


27 Kasım’da Türkiye, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası ile Güvenlik Askeri İş birliği Mutabakat Muhtırası imzalamıştır. Türkiye, tarihte ilk defa kıyıdaş bir ülke ile ‘’münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşması’’ imzaladı. Libya ile yapılan anlaşmada Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı önemli bir rol oynadı. Cihat Yaycı, 2009’dan bu yana Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin egemenlik haklarının korunması için araştırmalar ve çalışmalar yürütmüştür. İki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen anlaşma ile önemli kazanımlar elde edilmiş, anlaşma Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kuşatmayı yarma hamlesi olarak görülmüştür.


LİBYA MUTABAKATI ANLAŞMASI NEDEN YAPILDI?

Doğu Akdeniz’de süren çatışmalar devletlerin ve uluslararası ilişkilerin ana gündemini sık sık oluşturmaktadır. Bölgede keşfedilen ve sayısı tam bilinemeyen trilyon metreküp doğal gaz ve petrol, sadece kıyı şeridinde yer alan ülkelerin değil, büyük güçlerin de pastadan pay almak istemesine sebep olmaktadır. Enerji kaynakları açısından zengin olan Doğu Akdeniz bölgesinin kıyı şeridinde Türkiye, Yunanistan, Mısır, Libya, Lübnan, İsrail, Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bulunmaktadır. Aynı zamanda Amerika, Rusya, İngiltere ve Avrupa Birliği gibi büyük güçler de bölgede aktif rol oynamak istemektedirler. Doğu Akdeniz’de 2000’lerin başında yaşanmaya başlanan deniz alanlarına ilişkin sorunların ana merkezini kıyıdaş ülkelerin doğal kaynaklar üzerinde münhasır egemen yetkilere sahip oldukları kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge alanlarının (deniz yetki alanları) kıyıdaş ülkeler arasında paylaşılması (sınırlandırılması) oluşturmaktadır. Yunanistan, ‘’Enerji İşbirliği’’ adı altında Güney Kıbrıs, İsrail ve Mısır’la ayrı ayrı üçlü ittifaklar kurarak Türkiye’nin Akdeniz’deki varlığını görmezden gelmiştir. Güney Kıbrıs Rum Kesimi ise 2003’te Mısır, 2007’de Lübnan, 2010’da İsrail ile Münhasır Ekonomik Bölge sınırlandırma anlaşmaları yapmıştır.

Doğu Akdeniz’de en uzun anakara kıyı üstünlüğüne 1792 km ile sahip olan ve bölgedeki en güçlü ülkelerden biri olan Türkiye, Akdeniz’deki çıkarlarını savunmak için stratejik bir adım attı. Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın yayınladığı Münhasır Ekonomik Bölge haritasında Türkiye sadece 41.000 kilometrekarelik bir alana hapsedilmişti, bu haritayı uluslararası hukuka aykırı bulan Türkiye ilk olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yaptığı anlaşmanın ardından, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Fayiz Es-Serrac ile, 18.6 millik yani 29.9 km sınır çizgisi ile kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlarını belirlediği tarihi bir gelişmeye imza atarak, Doğu Akdeniz’deki denklemleri değiştirdi.

Hem hukuki hem siyasi açıdan güçlü bir cevap olan, Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Mısır iddialarının aksine, anlaşma uluslararası hukuka uygun iki ülke ana karalarının Akdeniz’e bakan cephelerinin uzunluğu esas alındı. Türkiye, Doğu Akdeniz’de kendisine bırakılan 41.000 km2’lik alanı kabul etmeyerek, yaptığı iki anlaşma ve Mısır ile var olan doğal sınırını koruyarak Doğu Akdeniz’deki alanını 189.000 kilometrekareye çıkartmıştır. Böylece Türkiye Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz bölgesinde sahip olduğu alan içerisinde sondaj ve arama çalışmaları yapabilecek, doğal gaz ve petrol rezervlerine ulaşma fırsatı bulacaktır.

Deniz Komşusu Anlaşması olarak da adlandırılan Mutabakatın önemi ise Yunanistan, Mısır, Güney Kıbrıs, İsrail arasında yapılacak anlaşmaların önü kesilmiştir. Deniz-altı ve deniz-üstünde hiçbir şekilde boru hattı geçilmesine Türk ve Libya Hükümetlerinden izin almadan yapılamayacağı kesinleşmiştir. Bu anlaşma, bölgedeki ülkelerin Avrupa’ya doğal gaz ve petrol taşımalarını engelleyecek, İsrail, Mısır, Güney Kıbrıs ve Yunanistan tarafından tasarlanan East-Med Projesi olarak bilinen Doğu Akdeniz’de çıkarılan doğal gaz ve petrolün Yunanistan üzerinden Avrupa’ya taşınmasını hedefleyen projeyi etkileyecektir. Ayrıca Yunanistan’ın Akdeniz tarafında Libya’ya ait işgal ettiği sınır ihlali mutabakat ile ortadan kaldırılmıştır.

Türkiye ile Libya arasında sınırlandırılan deniz yetki alanı şeridi, Yunanistan ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi-Mısır arasında bir kalkan şeklinde yer almış, bölgedeki bütün siyasi oyunları bozmuştur. Hukuki ve meşru bir adım olarak görülen anlaşma ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tezleri güçlenmiştir. Türkiye, Pro-aktif bir adım atarak 148.000 kilometrekarelik bir alan kazanmış olup, Mavi Vatan savunulmuştur.


KIYIDAŞ DEVLETLERDEN ENDİŞELER VE TEPKİLER

Anlaşma sonrası Yunanistan Libya Büyükelçisini Persona Non-Grata (istenmeyen kişi olarak) ilan etmiştir ve anlaşmanın hukuki ve meşru olmadığını görüşünü savunmaktadır.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na Anlaşmanın Uluslararası Hukuka aykırı olduğuna dair başvurmuştur.
Mısır Yönetimi, imzalanan mutabakat muhtıralarıyla ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) başvurdu.
İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz, Türkiye-Libya Mutabakatına karşıyız ancak bu İsrail ile Türkiye’nin çatışacağı anlamına gelmez ifadelerini kullanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti ise eşit haklara sahip oldukları sürece sadece Libya Hükümeti ile değil diğer devletlerde de anlaşma ve işbirliği yapabileceklerini, barış ve ortak paylaşım ilkesi üzerinde hareket etmek istediklerini belirtmiş, diğer kıyıdaş ülkelerle de ortak kazanımlar ve çıkarlar elde edilebileceğini ifade etmektedir ve yürürlüğe giren anlaşmayı uluslararası hukuka uygun bulmaktadır.

Sonuç olarak Türkiye Doğu Akdeniz’de kendisinin dahil edilmediği siyasi oyunları bozarak yaptığı Libya Mutabakatı ile bölgede önemli bir avantaj ve üstünlük elde etmiştir. Doğu Akdeniz’de dengeleri değiştiren bu anlaşma tarihe önemli bir kazanım olarak geçmiştir. Türkiye, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ortak bir strateji geliştirerek bölgede daha aktif ve daha güçlü rol oynamayı hedeflemiş, kazanılan alan ve yapmış olduğu sınır anlaşması Türkiye’ye hem ekonomik hem siyasi yarar sağlayacak, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin varlığı gözden çıkarılamayacaktır.

                                    
                                                                                                                      DAMLA KABACA
                                                                                                         BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/misir-yonetiminden-turkiye-libya-mutabakat-muhtiralarina-karsi-hamle/1677507
https://www.setav.org/analiz-dogu-akdenizde-deniz-yetki-alanlari-ve-turkiye-libya-mutabakati/
https://www.setav.org/tag/27-kasim-2019-turkiye-libya-deniz-yetki-alanlari-sinirlandirmasi-mutabakati/
https://tr.euronews.com/2020/01/30/dogu-akdeniz-yeni-denklem-libya-deniz-yetki-alani-mutabakat-turk-yunan-iliskileri-ne-olur
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50866407
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/adim-adim-libya-ile-mutabakat-sureci-449337.html
https://www.sabah.com.tr/galeri/dunya/turkiyenin-kritik-hamlesi-libya-anlasmasi-ne-anlama-geliyor-iste-10-soruda-libya-anlasmasi/7





Yorumlar

Popüler Yayınlar