BALKAN TARİHİNE GENEL BİR BAKIŞ
Balkanlar, adını bölgede bulunan
Balkan dağlarından alır. Balkan adı, 19. yüzyıl başlarından beri kullanıla
gelmektedir.
Balkan coğrafyası içinde, Türkiye, Arnavutluk,
Romanya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Karadağ, Kosova, Makedonya ve Yunanistan yer alır. Ayrıca Balkanlar’da yer alan
ülkelerden Hırvatistan’ın % 54,8’i, Romanya’nın % 6,5’i,Sırbistan’ın % 72,2’si,
Slovenya’nın % 26,7’si, Türkiye’nin % 3’ü, İtalya’nın %1 oranında balkan
coğrafyasında toprağı vardır.
Bölge binlerce yıl boyunca
topluluklar Avrupa’dan Asya’ya ya da
Asya’dan Avrupa’ya geçişinde bir köprü görevi görmüştür. Balkanların büyük
dağlarla kaplı olması bölgeye yerleşen toplulukların birbiriyle bağlantısının az
olmasına neden olmuştur. Bu da bu küçük coğrafyada farklı dillere ve
geleneklere sahip halkların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Balkan Coğrafyası
Doğu ve Batı medeniyetinin en çok savaştığı ve kültür alışverişin de bulunduğu
bölgedir. Bölgede tarihten günümüze dek Slav
kültürü, Türk kültürü, Yunan kültürü ağırlıklı olmuştur.
ANTİK DÖNEM BALKANLAR
Balkan coğrafyası adını ilk kez M.Ö
15-12 yüzyılda Truva savaşıyla duyurdu (Doğu ve Batı
medeniyetinin ilk savaşı). Atina ve Sparta şehir devletlerinin M.Ö
499-449 yılları arasında perslerle yaptığı Maraton savaşlarıyla doğunun
üstünlüğünün Batıya geçmesini
sağlamıştır. Büyük İskender devrinde M.Ö 356-323 Makedonya’nın dağlarından Hindistan’ın
uçsuz bucaksız ormanlarına kadar tüm dünyada adını duyurdu.
Büyük İskender döneminde bölge adeta
altın çağını yaşamıştır. Her iyi şeyin bir sonu olduğu gibi bu altın çağ da M.Ö
150'de Roma İmparatorluğunun bu
coğrafyaya girmesiyle son bulmuştur.
ROMA İMPARATORLUĞU
DÖNEMİNDE BALKANLAR
Balkanlar uzun bir zaman boyunca roma
imparatorluğu egemenliği altında kaldı. Ve Romanın bir vilayeti haline
gelmiştir. Hatta Yunan anlamına gelen greek sözü o dönemde Latinlerin sadık
hizmet karı ve kölesi olarak kullanılmıştır. M.S 395 yılında Roma imparatorluğunun
doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılmasıyla Balkanların yazgısı değişti. Doğu
Roma imparatorluğunda gücü elinde bulunduran halk Yunanlılar oldu.
Yunanlar (Rumlar)
yeni devleti, dini, siyasi ve kültürel olarak
şekillendirdiler. İstanbul, Doğu Hıristiyan veya Ortodoks Kilisesi’nin
merkezi halini aldı. Roma Kilisesi’nin dilinin Latince olarak kalmasına karşın,
Doğu roma (Bizans) Kilisesi’nin dili Yunanca idi. Balkan halklarının çoğu; Sırplar,
Rumenler, Bulgarlar ve Yunanlılar, temelde İstanbul’daki dini gelişmelerden etkilendiler.
6. Yüzyılda gelen Hırvat ve Sırp göçleriyle balkan coğrafyası slavlaşmaya doğru
gitti. Doğu Roma imparatorluğunun son dönemlerine balkanlarda pek çok devlet ortaya
çıktı.(Sırp krallığı, Bulgar krallığı gibi) Ve
günümüz balkan devletleri şekillenmeye başladı. Balkanların kendi kimliğini
bulmaya başladığı bu dönem Osmanlı imparatorluğunun balkanlara girmesiyle sona
erdi.
OSMANLI İMPARATORLUĞU
DÖNEMİNDE BALKANLAR
14. yüzyılın ortalarında Osmanlı
devletinin Doğu Roma’dan (Bizans) Gelibolu yarımadasında bulunan Çimpe kalesini
almasıyla balkanlara ilk kez ayak bastı. Ve kısa sürede Sırp krallığı ve prenslikleri
ortadan kaldırarak kendi topraklarına kattı. Osmanlı devletinin ilerleyişini durdurmak için pek çok haçlı
seferi düzenlendi. 1453’te Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fetih
edilmesiyle bin yıldan daha uzun süren Roma etkisi balkanlarda son buldu.
Osmanlı hakimiyeti balkanlara uzun bir barış süreci getirdi.
Bu dönemde balkanlar imara açıldı.
Anadolu’dan pek çok Türk boyu
yerleştirildi. Boşnaklar ve Arnavutlar Müslümanlığı kabul etti. Osmanlı kendini
bir Balkan devleti olarak gördü. ve bütün değerli yatırımları bu coğrafyaya
yaptı. Devşirme sistemiyle bu coğrafyadan çok değerli vezirler,sadrazamlar,
yöneticiler ve askerler çıkarmıştır. Kanuni sultan Süleyman dönemine damgasını
vurmuş veziriazam Pargalı İbrahim paşa Yunanistan’da doğmuş, ortadoks bir
ailenin çocuğuydu. 15. yüzyıl ortalarından başlayıp 17. yüzyıl sonlarına kadar
devam eden bu dönem balkanlarda huzur ve istikrarın dönemi olmuştur.
Bu istikrar dönemi Osmanlı devletinin 1683 de 2. Viyana kuşatmasında Lehistan Kralı Sobieski’nin 120 bin kişilik
bir kuvvetle Osmanlı ordusunu bozguna uğratmasıyla sarsıldı. Hemen ardından Osmanlıyı
Avrupa ve Balkanlardan atmak için birleşen kutsal ittifak devletlerinin(Avusturya,Rusya,Lehistan,Venedik,malta) 16 yıl (1684-1699) süren savaşlar da Osmanlı imparatorluğunu yenilmesiyle
bitti. Avrupa’nın büyük güçleri Avusturya, Rusya’nın Balkanlardaki çıkar
çatışmaları başladı. Balkan coğrafyası bu devletlerin savaş alanı haline geldi.
1799 da Fransız ihtilalinin olmasıyla dünyada milliyetçilik fikri ortaya çıktı.
Bu fikirden en çok Balkan coğrafyası etkilendi.şark meselesi (doğu sorunu) ortaya çıktı. Rusya’nın Panslavizm (slav topluluklarını birleştirme) politikasıyla Pek
çok Balkan ulusu Osmanlı egemenliğine karşı başkaldırdı. Hepsi de Avrupalı
devletler tarafından korundu ve desteklendi. İlk isyan eden Sırplar,ilk
bağımsızlığını kazanan 1830’da Yunanlar
oldu. ardından Sırplar,Karadağ,Romanya ve Bulgaristan Osmanlı İmparatorluğundan
bağımsızlıklarını kazandı. Bağımsızlığını kazanan balkan devletleri kısa sürede
Avrupa’dan aldıkları destekle ittifaklar kurarak Osmanlıya savaş açtı. 1. Ve 2.
Balkan savaşları yaşandı. Bu savaşların amacı Osmanlının başkenti İstanbul’u
ele geçirip Osmanlıyı ve Müslümanları
Balkanlardan atmaktı. 1. Balkan savaşı başarılı olmuş Balkan devletleri
( Sırbistan Krallığı, Bulgaristan Krallığı, Yunanistan
Krallığı, Karadağ Krallığı, Romanya krallığı) İstanbul önlerine kadar
gelmiştir.bu dönemde balkanlardan çok sayıda Türk Anadolu’ya göç etmek zorunda
kalmıştır.
Osmanlıdan alınan toprakların
paylaşımında Balkan devletleri arasında anlaşmazlıklar ortaya çıkmış.
(Makedonya sorunu) Özellikle Bulgaristana
karşı balkan devletleri cephe aldı. Bu gelişmeler 2. Balkan savaşına zemin
hazırlamıştır. Balkan devletlerinin kendi içlerindeki savaşmalarını fırsat
bilen Osmanlı devleti Edirne’ye kadar olan topraklarını geri almaya
başarmıştır. Türkiye cumhuriyetinin bugünkü Balkan topraklarındaki sınırları
belirlenmiştir.
OSMANLI SONRASI
BALKANLAR
Osmanlı devleti sonrası balkanlarda
bir Avrupa hayranlığı başladı. Pek çok balkan kenti Osmanlı mimarisinden
kurtulup Avrupai bir görünüme kavuşmak istiyordu. balkanlarda Osmanlıya ve
Müslümanlara karşı büyük bir nefret vardı. Balkan devletlerinin pek çoğu
Avrupalı devletlere göre oldukça geride kalmışlardı. onlara göre bunun nedeni Avrupa’da
olan aydınlanma ve reform hareketlerinin Osmanlı Devleti yüzünden kaçırmış
olmalarıydı. Osmanlı devletini kültürlerini bozduğu için suçladılar. Osmanlı ve Müslümanlığa dair hiçbir şeyi
kendi ülkelerinde görmek istemediler (bu durum
ilerleyen dönemlerde Türklere ve
müslümanlara karşı baskıların artmasına hatta katliamların yapılmasına neden
olacaktı.) ama ne kadar
uğraşırlarsa uğraşsınlar Osmanlı kültür ve geleneğini tamamen hayatlarından
çıkaramadılar.
I.DÜNYA SAVAŞINDA BALKANLAR
I. dünya savaşından
önce Balkanlarda 2 devlet Rusya Çarlığı ve Avusturya-Macaristan imparatorluğu
etkiliydi. Bu iki devletin bazen çıkarları örtüşürken bazen de çıkarları
birbirine zıt olabiliyordu. Bosna’nın 1908’de Avusturya-Macaristan
imparatorluğu tarafından ilhakı I. Dünya
savaşına giden yolu aralamış oldu. Bosna ilhak edilse de her zaman bir
huzursuzluk ve kargaşa hakimdi. 1914 yılında Avusturya-Macaristan’ın tek veliaht
prensi olan Franz Ferdinand olayları yatıştırmak için Saraybosna’ya gitti. orada
bir Sırp milliyetçisi olan Gavrilo Princip tarafından öldürülmesi I. Dünya
savaşının fitilini ateşledi. Balkan devletlerinden Bulgaristan ve Osmanlı
ittifak devletleri safında yer aldı. Yunanistan,Sırbistan,Romanya itilaf
devletleri safında yer aldı. Arnavutluk tarafsız kaldı.
Savaş, itilaf devletlerinin
kazanmasıyla son buldu. Bolşevikler savaş sırasında bir devrimle Rus çarlığını
devirerek Sovyetler birliğinin tohumlarını attı. Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu dağıldı. Sloven, Hırvat ve Sırpların birleşmesiyle Balkan
toprakları üzerinde 1. Yugoslavya devleti kuruldu.
İKİ DÜNYA SAVAŞI ARASI DÖNEMDE BALKANLAR (1918-1939)
I. Dünya savaşında İmparatorluklar
ya savaş sırasında ya da sonrasında dağıldı. Rus Çarlığı 1917 Bolşevik Devrimiyle
sona erdi. Komünist Rusya savaştan çekildi. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
ve Osmanlı İmparatorluğu savaştan hemen sonra dağıldı. Macaristan Devleti
kuruldu. Marksist programlara sahip sosyalist teşkilatlar, özellikle
Bulgaristan ve Romanya’da ortaya çıktı. 1934 yılında Türkiye(Osmanlının dağılmasından sonra Anadolu toprakları üzerinde
kurulan devlet), Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya dış tehditlere karşı
aralarında Balkan Antantını imzaladılar.
Birinci Dünya
Savaşından sonra Balkan devletleri ekonomik sorunlarla uğraşmak zorunda kaldı. Sonrasında
tarihe Büyük Buhran olarak geçen Ekim 1929’da ABD’de borsanın çökmesi dünya
çapında büyük bir krize neden oldu. Rusya’daki komünist rejim tehdidi ve
Almanya ve İtalya’daki faşist partilerin iktidara gelmesi ile birlikte,
Balkanlardaki rejimlerin istisnasız tamamında otoriter eğilimler artmaya başladı. İkinci dünya savaşı
öncesinde balkan ülkelerinde otoriter rejimler kuruldu.
II. DÜNYA SAVAŞINDA BALKANLAR
Birinci dünya savaşında Balkanlar
birlikte hareket edememiş Macaristan,Bulgaristan Miğfer devletleri ( Almanya,İtalya,Japonya) yanında yer alırken,
Yugoslavya,Yunanistan Müttefik devletlerin (İngiltere,Fransa,Rusya,Amerika)
yanında yer almıştır. Osmanlıdan sonra kurulan ve onun mirasına sahip
çıkan yeni Türkiye cumhuriyeti ise geçmişten ders alarak savaşta tarafsız
kalmıştır.
Miğfer devletleri tarafından
Balkanlarda işgal edilen ilk ülke Arnavutluk oldu. 1939 yılında İtalya 50.000
kişilik ordusuyla Arnavutluğu işgal etti. Yunanistan ve Yugoslavya’da Almanlar
tarafından işgal edilerek Balkanlar tamamen İtalyanların ve Almanların eline
geçmiş oldu.
bu süreçte sırplar ve yunanlılar
dağlara çıkarak gerilla taktikleriyle Almanlara ve İtalyanlara karşı oldukça
başarılı oldular. 2. Dünya savaşında Balkanlarda en büyük soykırımı Sırplar
gördü. Hırvatların da yardımıyla Almanlar tarafından Yaklaşık 350 bin Sırp öldürüldü.
1944 yazında Alman (Nazi) güçleri Balkanlardan çekilmeye başladı. 1945 yılında Müttefik devletler savaşı
kazandı. Sovyetler ve Amerika gibi iki önemli süper güç olarak ortaya çıktı.
BALKANLARDA KOMÜNİST REJİMLER DÖNEMİ
Balkanlarda sosyalist örgütlenmeler
19. yüzyıldan itibaren kendini göstermeye başlamıştı. 2. Dünya savaşından
sonra Almanların Balkanlarda terk ettiği bölgelerde otorite boşluğu oluştu.
Ve bunu doldurmak için Sovyetlerin de desteğiyle sosyalistler görev almaya
hazırdı. Yunanistan ve Türkiye hariç balkan ülkeleri sosyalist yönetimlerin
eline geçti. Arnavutluk sosyalist yönetimden birkaç yıl içinde ayrıldı. Zaman
içinde komünizmin farklı yorumları ortaya çıktı. Yugoslavya Tito’nun önderliğinde Sovyetlerden farklı
olarak milli bir komünizm yarattı. Romanya’da Yugoslavya örneğinde olduğu gibi
zamanla SSCB ile arasında soğuk rüzgârlar esmeye başladı. Romanya da tıpkı
Yugoslavya gibi milli komünizmi benimsedi. 1991 senesinde Sovyetler birliğinin
dağılmasıyla Balkanlarda Sosyalist rejimler yıkılmaya başladı. Yerlerini
demokratik yönetimler aldı.
BALKANLARDA AVRUPA
BİRLİĞİ
Avrupa birliği siyasi ve ekonomik bir
birliktir. kurulma amacı Avrupa’daki olası savaşları engellemek ve üye
devletler arasında ekonomik bir birlik kurmaktır. 7 Avrupa devleti tarafından
kurulan (Almanya,Belçika,Fransa,Hollanda,İtalya,Hollanda,Lüksemberg)
bu birlik sonradan büyüyerek Balkan devletlerini de zamanla içine aldı.
Birliğe Balkanlardan üye olan ilk
devlet Yunanistan’dı (1981). Slovenya (2004),Bulgaristan (2007),Romanya
(2007),Hırvatistan (2013).Müzakerede olanlar Karadağ,
Makedonya, Sırbistan, Türkiye. Beklenen aday Arnavutluk.
YUGOSLAVYA’NIN
PARÇALANMASI
Yugoslavya’nın nasıl dağıldığını
anlamak için Yugoslavya’nın içindeki etnik grupları ve Yugoslavya’nın uzun
geçmişini anlamak gerekir. Yugoslavya: Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Bosna-Hersek, Makedonya,
Karadağ ve Sırbistan içindeki 2 özerk bölge olan Kosova ve Voyvodina’dan oluşur.
I. Yugoslavya , Avusturya-Macaristan
imparatorluğunun dağılmasıyla İmparatorluktan ayrılan Slavların Sırbistan ile
birleşmesiyle kuruldu. Her ne kadar başta anayasa ile yönetilse de
karışıklıkların artması neticesinde Sırp Kral Alexander 1929’da anayasayı
kaldırmıştır. İlk iç karışıklıklar
Hırvat ve Slovenlerin Katolik, Sırpların ortadoks olmasından ve Kralın Sırp
kökenli olup Sırpları daha ayrıcalıklı konuma getirmesinden kaynaklandı. Kurulan
yeni devlet içindeki Boşnaklar,Arnavutlar,Makedonlar
baskı altında kaldılar ve hiçbir zaman kendilerini temsil edemediler. 2. Dünya
savaşının başlamasıyla Yugoslavya miğfer devletleri tarafından işgal edildi. I.
Yugoslavya devleti son buldu. Bu dönemde Josip Broz Tito liderliğindeki direniş
güçleri (partizanlar) başarıyla işgal ordularına
karşı koyarak diğer direniş gruplarının önüne geçti. Savaşın sonunda Tito’nun liderliğinde
II. Yugoslavya devleti kuruldu.
Tito sosyalist bir yapı benimsedi.
Ama bu sosyalist yapı Sovyet merkeziyetçiliğinden uzaktı. Tito Yugoslavya’ya
has sosyalist bir yapı geliştirdi. Bu durum Sovyetler birliğinin lideri Stalin
ile olan ilişkisini bozdu. Türkler ve Müslümanlar (Boşnakların) ve Yugoslavya’daki diğer uluslar bu
dönemde kendilerini daha iyi ifade edebilmişlerdi.
Bu özgürlük ortamı ilerleyen yıllarda
daha da arttı. 1980 yılında Tito’nun ölmesiyle, bu özgürlük ortamı Yugoslavya’yı oluşturan
devletlerin ve özerk yapıların birbirinden bağımsız davranmasını ve Yugoslavya’yı
bir arada tutmak yerine Yugoslavya’dan ayrı bir devlet kurma düşüncesine
itmiştir.
Tito’nun ölümünün ardından Sırp lider
Slobodan Miloseviç başa geçti. 1989’da Sırp lider Kosova ve Voyvodina’nın
özerkliklerini kaldırdı. Karadağ’ı ise kendisine bağladı. Bu olay yugoslavyayı oluşturan devletleri
bağımsız olma düşüncesine daha da itti. 1991 ‘de rotasyonla üstlenilen devlet
başkanlığı sırası Hırvat lider Stipe Mesiç’e geldiği halde Sırbistan’ın bunu
Kabul etmemesi federasyonun sonunu getirdi. Bu süreçte Makedonya lideri
Gligorov ve Boşnak lider lzetbegoviç Yugoslavya’yı bir arada tutmak için bazı
girişimlerde bulunsa da bir sonuç alınamamıştır.
1991 de Slovenya,Makedonya,Bosna
hersek,Hırvatistan, 2006 da karadağ ve 2007 de Kosova bağımsızlıklarını ilan
etmişlerdir.
Dağılmadan sonra en büyük sorun Bosna
hersek ve Sırbistan’ın desteklediği Sırp güçler arasında çıktı. Yaklaşık 200
bin Bosnalı Müslüman Sırp güçleri tarafından
Katledilerek öldürüldü.1992’de başlayan Bosna savaşı 1995’te Dayton anlaşmasıyla sona erdi.
GÜNÜMÜZ BALKANLAR
Günümüzde Balkanlar büyük oranda
istikrara kavuşmuş ve geçmişten bu yana süren savaşlar son bulmuştur. ülkelerin
tümü cumhuriyet rejimini benimsemiştir. Son dönemde bölge ülkelerinin gerek
kendi iç ekonomileri-politik yapılarının iyileştirilmesinde gerekse dış
pazarlara açılmada ciddi adımlar attığı görülmektedir. AB’ye uyum çerçevesinde
birçok yasa çıkartılmış ve reformlar gerçekleştirilmiştir. Suriyeli Göçmen sorunu şuan balkanların
uğraştığı sorunlardan biridir.
2011 yılında başlayan ve günümüzde de
etkisi devam eden, Yunanistan'da olan ekonomik kriz Avrupa’dan alınan
kredilerle aşılmaya çalışılıyor. Sırbistan'ın 100'den fazla ülke
tarafından bağımsız devlet olarak tanınan Kosova'yı (Arnavutların
yoğun olarak yaşadığı bir bölge) hala kendi toprağı olarak kabul etmesi
ve bundan geri adım atmaması, Kosova meselesinin Sırbistan-Arnavutluk
ilişkilerinde çıkmaz sokak olarak devam etmesine sebep oluyor.
YAKUP ÇAKMAK
BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU
KAYNAKÇA
-Lev troçki/Balkan savaşları
-Mark mazower/Balkanlar
-Ramazan özey/ Balkanlar ve Balkan
ülkeleri coğrafyası
Yorumlar
Yorum Gönder