SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLERİ BİRLİĞİ’NİN OLUŞUMU VE YIKILIŞI











KURULUŞ

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB) 1917 tarihinde ki büyük Ekim Devrimi ile Çarlık Rusya’sının yıkılmasından sonra kurulan ve 1991’e kadar varlığını koruyan devlettir.Rusya Önderliğinde Özbekistan, Türkmenistan, Ukrayna, Estonya, Kazakistan, Belarus, Azerbaycan, Ermenistan, Kırgızistan, Gürcistan, Tacikistan, Letonya, Litvanya ve Moldova Sosyalist Cumhuriyetlerinin bir araya gelmesi ile 15 ülkeli bir devlet oluşumudur.
 SSCB’nin Kurulması için oluşan zemin ise halkta biriken öfke ve komünizmin en sevdiği propaganda araçlarından biri olan ezilmiş halkın yükselişi olgusunun yarattığı izlerdir.
 Yaşanan Büyük Ekim Devrimi ile (6-7 Kasım 1917) geçmişi ve devrimci yapısından dolayı Vladimir İlyiç Ulyanov Lenin,bu devrimsel oluşumunun önderi seçilmiş ve kurulan Sovyet Hükümeti’nin Başkanı olmuştur.

GELİŞİM

Yenilmiş,ama bütünüyle ortadan kaldırılmamış gericiliğin son çırpınışı olan iç savaş ve dış müdahale,büyük tahribatlara yol açmıştı ve 1922 yılında Sovyet iktidarının başarısı ile son bulmuştu. Bu yıllarda Vladimir Lenin,sosyalizmin ekonomik alanda inşa faaliyetine girişmişti.1921 yılında “Yeni Ekonomik Politika” (NEP)’yı ve “Kooperatif Planı”nı gündeme getirdi. NEP, sosyalist büyük sanayisinin kuruluşu için bir temel yaratmayı amaçlıyordu. 
Ocak 1924’te Lenin’in ölümüyle birlikte başa geçen Josef Stalin, iç savaşın henüz durulmaya başladığı 1922 yılında, ekonomisi iflas etmiş ve savaş yorgunu bir ülkenin önderliğini devraldı.Önceleri sadece temel makine ve aletleri üreten Sovyetler Birliği,artık metalürji ve elektrik endüstrisi için gerekli donanımı üretmiş ve kendi otomobil sanayisini kurmayı başarmıştı.En küçük aletlerden en ağır preslere kadar her türlü araç üretimi yeniden oluşmuştu.Tarım makinelerinde ise SSCB, artık ithalata bağımlı değildi. Yeni inşa edilen büyük fabrikalar ağır sanayi üretiminde önemli bir artışı garantileme yoluna gitmişti.
Stalin’nin bu önemli adımları kendi ağzından “Sonunda ülkemiz tam bir sanayi ülkesi oldu” ile beyan edilmişti.Yalnızca atılımlarla da değil,Stalin’in kişiliği de döneme dair gösterge olmuştur.Kendisi Lenin’in iradesini takip etmiş ve Lenin’in ulusun kendi kaderine özgürce karar verme hakkına sahip olduğu düşüncesine ek olarak ulusun her durumda böyle davranmasının zorunlu olmadığı veya özerkliğin ulus için her zaman yararlı olmayacağını da savunmuştur.Tekrar tekrar bürokrasiye, formaliteye ve dikkatsizliğe karşı uyarılarda bulunmuştur.Ülke için yaşamsal önemdeki görevin,dürüst ve işine bağlı kişilerin teşvik edilmesi olduğunu da açıkça belirtmiştir.

YIKILMA SÜRECİ

Stalin’in ölümünden sonra ise Nikita Kruşçev Döneminde Doğu - Batı ilişkileri çok tehlikeli boyutlara ulaştı.1985 yılında Gorbaçov iktidarlığının da  Doğu - Batı ilişkilerini düzelmesi çabası ise Doğu Avrupa'daki tüm Sovyet uydusu ülkelerinde aydınları ve milliyetçileri harekete geçirmiştir. Ortaya atılan Glasnost (Açıklık) ve Perestroyka (Siyasi sistemin, devlet örgütünün ve hükümet organlarının yeniden yapılanması) ilkeleri devreye girmiş ve bu ilkeler, 6 yıl süren reformların ardından 1991 yılının sonunda SSCB'yi resmen dağıtan etkenlerden olmuştur.Birliğe bağlı olan ülkeler sırasıyla bağımsızlıklarını ilan etmiştir.Bağımsızlıklarını ilan eden 15 devletten 12’si de tekrar bir araya gelerek Bağımsız Devletler Topluluğu’nu oluşturmuşlardır.


Bu dağıtan etmenlerin başında ise SSCB’nin en başından beri asla gönüllü bir birliktelik oluşturulamaması gelir.Sürekli baskı ve şiddet uygulanmış ve aşılanmaya çalışan Sovyet Birliği düşüncesi başarılı olamamıştır.Bunun yanında belirli bir dönem sanayi de başarılı olunmuş olmasına karşın üretime göre 2 kat daha fazla iş gücü gerekmiş ve verimlilik açısından diğer ülkelerden geri kalınılmıştır.Teknolojik açıdan da örneğin Amerika Birleşik Devletleri ile girilen silah savaşı ve teknolojik mühimmat rekabeti de kazanılamamıştır.Bütün bu etmenler ile birlikte toplumsal huzur sağlanılamamıştır.Zaten çok uluslu bir yapıya barındırması sebebiyle etnik problemler baş göstermiş,üyeler arası ilişkiler bozulmuş ve aynı zamanda batılı güçlerin muhalifleri desteklemesi sonucu Sosyalist yapı dağılmıştır.

SONUÇ

Yaşanan bu süreçte Sovyetler birliği sağlıklı tepkiler verememiş ve küreselleşme galip gelmiştir.Sağlık ve eğitim hizmetlerinin aksaması sonucu ileriye dönük hamleler yerine yalnızca günü kurtarıcı hamleler yapılmış ve başarısız olunmuştur. Asırlar boyunca şekillenmiş ve yeni düzene miras kalmış Rus İmparatorluğu ve bunun devamı olan, bir öncekinin yıkıntıları üzerine kurulmuş, pekişmiş ve bir dönem dünya gücüne dönüşmüş Sovyet İmparatorluğu yıkılmıştır.


KAYNAKÇA

> İlber Ortaylı Söylev ve Demeçleri

> Prof.Dr. İsmail Özsoy “Sovyet Sisteminin Çöküşünden Tarihî ve Evrensel Dersler”

> Pravda gazetesi 4 Aralık 2009 tarihli alıntısı

> Yazar Hakan Yılmaz "Eski Dünyadan Yeni Dünya"


                                                                                                                                GÖKALP İNCİK

                                                                                   MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

                                                                              SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER

                                                                                                        BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU   
                                                                                  

Yorumlar

Popüler Yayınlar