Kartal ve Boz Ayı Arasındaki Kurdun S400 Çıkmazı


Türkiye uzun bir süredir S400 tartışmasıyla uğraşıyor. Teknik olduğu kadar stratejik ve siyasi önemi olan bu konu Türk halkını da ikiye böldü. Bir kısım Amerika ile sorun yaşamamak için S400’leri almama taraftarı iken diğer kesim ülkenin güvenlik açığını ileri sürerek en kısa zamanda alınması gerektiğini belirtiyor. Sadece ülkemizde değil dış politikada da önemle izlenen bir çok ülkenin ve NATO’nun eleştirel bir dille yaklaştığı bir konu oldu. Peki s400’ler neden bu kadar önemli? Özellikleri neler ?
S-400, önemli siyasi, ekonomik ve askeri hedefleri "yüksek etkili koruma" için tasarlanan bir sistem olarak tanımlanıyor. Menzili 250 km,  balistik füze tespiti ve vuruş mesafesi 60 km, radar tespit mesafesi 600 km, intikale hazırlık süresi 5 dakika. Dünyadaki en iyi hava savunma sistemlerinden biri olarak nitelendirilen S-400, savaş uçakları, radar tespit ve kontrol uçakları, keşif uçakları, stratejik ve taktik uçaklar, taktik, operasyonel-taktik balistik füzeler, orta menzilli balistik füzeler, hipersonik hedefler ve diğer gelişmiş hava saldırısı araçlarını imha etmek üzere tasarlandı. Çin'in de  bu sistemi satın alması S-400'leri uluslararası piyasada daha çekici kıldı.
Türkiye 2017 yılında S-400'lerle ilgilendiğini açıkladığında bu gelişme farklı yerlerde tehditlere kapı araladı. Pek çok silah programının parçası, NATO üyesi ve ABD müttefiki olan Türkiye, Rusya'dan stratejik önemi büyük olan bir savunma sistemi alması yankı uyandırdı. Türkiye’nin hava savunma sisteminin olmayışı güvenlik bağlamında bakıldığında tehdide açık olarak görülebilir. Bunun örneğini Körfez savaşında da görebiliriz. Realist açıdan yaklaşmak gerekirse Türkiye’nin komşularının saldırı füzelerine yatırımı S400 almayı daha olanaklı kılmaktadır. Özellikle İran saldırı füzelerine çok fazla yatırım yapmakta komşu ülkelerin bu tutumu güvenlik sorunlarını da başında getirmektedir. Türkiye ise batılı müttefiklerinden teknoloji transferi yapamamakta ve bunun neticesinde yönünü s400’e çevirmektedir. Ankara’daki üst düzey yetkililerin bu transferi gerçekleştirmek istedikleri Patriotların da duruma göre alınabileceği dile getirildi. Fakat Amerika, Türkiye’nin S400’leri almasını istememekte bu durum Washington-Ankara arasındaki gerilimi arttırmıştır. Teslim tarihi yaklaştıkça iki ülke arasında gerilim üst safhalara ilerlemiş bulunuyor. Türkiye’nin Rusya’dan alacağı S-400 hava füze savunma sistemleri konusunda ilk kez geniş çaplı bir mülakat veren ABD Savunma Bakanı Patrick Shanahan’ın açıklamaları  uluslararası çerçevede yankı uyandırdı. Bu açıklamalara göre Washington'un Türkiye'nin önemli bir ortağı olduğu ve parasını ödeyip teslim almayı beklediği F-35'leri vermeme eğiliminde olduğu görülüyor.  ABD'nin  Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA)'nı bahane ederek Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışacağı her fırsatta yansıtıldığı açıkça görülüyor.
Rusya’ya göre bu anlaşmanın önemi çok büyük ve Rusya’nın da normalde kabul etmeyeceği şartları kabul etmesi ve bazı teknolojilerin transferi ve üretiminin Türkiye yoluyla yapılacağı konusu konuşuluyor. Öncelikle bu satış gelecekte başka satışların da gerçekleşmesini sağlayabilir. Bir düşünce kuruluşu olan Rusya Dış İlişkiler Konseyi Üyesi Ilya Kramnik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın S-500 sisteminin geliştirilmesine Türkiye'nin dahil olabileceğine yönelik açıklamasının da bunun bir parçası olduğunu söylüyor. Aynı zamanda Türkiye gibi stratejik öneme sahip bir ülkeye s400 satılması potansiyel alıcılar için daha çekici kılacaktır. Bunu Irak ve bazı Arap ülkelerinin ilgisini belli etmesiyle görebilmekteyiz.
Alınan S-400 sistemlerinin müttefik sistemlerle uyumsuz olduğunu söyleyen NATO’ya göre ise Türkiye'nin S-400 sistemini edinme kararının oluşturacağı potansiyel sonuçlardan ötürü Türkiye’nin sorumlu olduğunu,  NATO’nun görev ve operasyonlarının yerine getirilmesi hususunda temel nokta, üye ülkelerin silahlı kuvvetlerinin birlikte çalışabilirliği olduğunu belirtmişti.
Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada S-400 hava ve füze savunma sistemlerinin birinci grup malzemelerinin 12 Temmuz’da  Ankara'ya geldiği duyuruldu. Türkiye’nin yaşadığı Doğu Akdeniz enerji sorununu da ele aldığımızda S400’lerin Doğu Akdeniz’e konuşlandırılabilir mi? sorusu gündeme geldi. Müttefikleriyle ve NATO ile ters düşen Türkiye’yi S400lerin teslim alınmasından sonra neler bekliyor olacak ? Hepimiz bu süreci yaşayarak göreceğiz.
Sonuç olarak ; Türkiye, Rusya ile bir mutabakat gerçekleştirdi ve bunun sonucunda S400’ler teslim alınmış bulunuyor. Hava savunma sisteminin olmaması nedeniyle S400’ler Türkiye’de güvenlik açığını bir kısımda olsa örtecektir. NATO ise herhangi bir tehditte Türkiye’ye destek çıkamayacağı açıkça görülmektedir. Amerika’nın yaptırım tehditleri ne ölçüde gerçekleşecek? Türkiye S400’lerin alınmasıyla dış politikada tek başına da hareket edebileceğini göstermiş ve Rusya ile devam edebilme potansiyeli yüksek bir anlaşma imzalamıştır. Belki Türkiye’nin stratejik ve jeopolitik konumunun etkisiyle S400 alıcıları artacak ve Amerika için daha büyük tehdit oluşturacaktır. Aynı zamanda Rusya ile uçak krizi yaşayan Türkiye, S400’lerin alınmaması ile ilgili bir karar verseydi Rusya-Türkiye arasındaki ilişkinin zarar göreceği açıktır. Rusya ile teknoloji transferi gerçekleştirmeye devam etmek isteyen Türkiye açısından teknolojik ve ortak üretimin gerçekleşebileceği günler beklemektedir.

                                                                             


Elif  YILMAZ 

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Siyaset    Bilimi ve Uluslararası İlişkiler 

Bölgesel Analiz Topluluğu



Kaynakça:
https://www.google.com/amp/s/m.haberturk.com/son-dakika-nato-dan-s-400-aciklamasi-2503845-amp
https://www.bbc.com/turkce/amp/haberler-dunya-48441177
http://www.kokpit.aero/s400-krizi-cetin-gelismelere-gebe
https://www.setav.org/s-400/

Yorumlar

Popüler Yayınlar