Nursultan Nazarbayev’in Vermek İstediği Mesaj
Nursultan
Abuşuli Nazarbayev, 6 Temmuz 1940 tarihinde Almatı’da bulunan
Çemolgan köyünde dünyaya gelmiştir. 18 yaşında Karaganda’da
bulunan Temirtau demir-çelik tesislerinde çalışmaya başlamış
ve kısa bir süre sonra çelik yapımını öğrenmek üzere
Ukrayna’ya Dniprodzerzhynsk’e eğitime gönderilmiştir.
Kazakistan’a döndükten sonra Karaganda Teknik (Yüksek Metalurji)
Enstitüsünde tahsilini tamamlayıp metalürji mühendisi olmuştur.
1962’de Komünist partisi üyesi olmuş ve aynı yıl Sara
Kunakayeva ile evlenmiştir. Haksızlığa karşı mücadele
inancıyla girdiği Komünist Parti’de tam tersi bir ortamla
karşılaşmasına rağmen parti görevlerini yerine getirirken
Kazakların sevmeye başladığı bir lider haline gelmiştir.
1970’te Temirtau Parti Komitesi Birinci Sekreter yardımcılığına
1973’te ise parti komitesinin sekreterliğine yükselmiştir.
1979’da Kazak Komünist Parti Sekreteri olmuştur. 1984-1989
yılları arasında ülkenin Bakanlar Kurulu Başkanlığını
yapmıştır.
Kazakları
ancak Kazaklar yönetir sloganıyla başlayan 18 Aralık Jeltoksan
olaylarında Kazak halkının güvenini kazanan Nazarbayev, 24 Nisan
1990 tarihinde Kazakistan’ın Cumhurbaşkanı olarak atanmış ve
ertesi yıl ülkenin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Daha
sonra 1995, 1999, 2005, 2011 ve 2015 yıllarında yapılan
cumhurbaşkanlığı seçimlerinden de zaferle ayrılan Nazarbayev,
bu görevini 28 yıldır kesintisiz sürdürmektedir. Mütevazı ve
alçakgönüllü bir liderdir. Nazarbayev, uluslaşma ve devletleşme
süreçlerinde ülkenin yaşadığı sorunlara çözüm bulması,
etnik çatışmaları önlemesi, ekonomik refah sağlaması,
uluslararası arenada tanınırlık sağlaması ve ulusal bütünlüğü
pekiştirmesi açısından başarılı, pragmatik ve anlayışlı bir
liderdir. Hoşgörüyü hiçbir zaman elden bırakmayan, diğer etnik
gruplara ve dinlere mensup insanları aşağılamayan ve mezhep
ayrımcılığı yapmayan bir liderdir. Nazarbayev döneminde
ekonomik açıdan ciddi bir istikrar ve büyüme yakalanmış, yaşam
standartlarının gelişmesiyle belli bir kesimde refah artışı
sağlanmış, dış yatırımlarda ülke çekim merkezi haline gelmiş
ve buna uygun yatırım kanunları belirlenmiştir. Petrol
gelirlerinin artmasıyla Kazakistan’da bir orta sınıf
yaratılmıştır.
SSCB'nin
dağılmasıyla Kazakistan'da liderliği üstlenen Nazarbayev,
ülkenin etnik yapısını barışçıl bir biçimde bir arada
tutmayı başaran çok yönlü dış politika sayesinde Kazakistan’ı
dünya haritasında belirli bir yere taşımış, serbest piyasa
ekonomisine geçiş yaparak küresel sisteme entegre olmuş, SSCB’den
kalan nükleer kalıntıları yok edip dünya kamuoyunun saygısını
kazanmış, ülkenin bir ucundan diğer ucuna gurur duyulacak eserler
kazandırmış, Astana şehrini yeniden tasarlayarak Orta Asya içinde
modern bir Batı şehri yaratmış, ismi ülkenin bağımsızlığıyla
özdeşleşen bir lider olarak kabul görmüştür. Nazarbayev,
yuvarlak bir masa etrafında toplanarak ülkeyi yöneten devlet
kurmaylarını bir orkestra şefi gibi yönlendirirken, farklı
fikirleri kendi süzgecinden geçirebilen, küresel gelişmeleri
yakından takip eden, bölgesel bütünleşmelere ve iyi komşuluk
ilişkilerine sıcak bakan, Kazakistan’ı layık olduğu seviyeye
getirmeye kararlı, sabırlı, güvenilir ve inandırıcı bir lider
profili çizmiştir.
Bu
kazanımlara rağmen özellikle bağımsızlığın ilk yıllarında
siyasi ve ekonomik açıdan birçok sıkıntı ile mücadele
etmiştir. Nitekim 19 Mart 2019 tarihinde halka yaptığı
konuşmasında “her
neslin kendi sorumlulukları olur. Ben ve benim akranlarım elimizden
geleni yaptık. Dolayısıyla gelecek neslin bizden daha iyi hizmet
etmesi gerekmektedir. Onların yeni başarılara ulaşmalarını
diliyorum. Elbette her neslin ayrı problemleri olacaktır. Onlar bu
problemleri çözmek için en iyisini yapmalılar. Değişen dünyayla
beraber bizim de değişmemiz gerekmektedir”
diyerek genç neslin önünü açmak ve sorunsuz bir geçiş yapmak
mesajını vermek istemiştir. Zira Nazarbayev’in bağımsızlıktan
günümüze en önem verdiği projesi ‘Bolaşak’ adındaki eğitim
projesidir. Bu proje vesilesiyle Sovyet felsefesiyle yetişmemiş,
Batı’nın eğitimini alıp kültürünü öğrenerek öz gelenek
ve hassasiyetlerine değer veren bir gençlik tasarlamıştır.
Dünyanın en saygın üniversitelerinde tam burslu okuyarak
ülkelerine dönen vatansever Kazak genç beyinlerini devletin her
kademesinde kullanan Nazarbayev, ülkesinin yeni bir liderlik
anlayışına sorunsuz geçeceğine tüm kalbiyle inanmaktadır.
Kendisi istifa etmesine rağmen Ulusal Güvenlik Konseyi’nin
başkanı olarak devlet yönetiminde yer almaya ve tecrübelerini
aktarmaya devam edecektir.
Kazakistan
vatandaşlarının üç dili konuşan, bilgili ve görgülü
vatandaşlar olmasını arzuladığını ifade eden Nazarbayev,
istifa açıklamasında, değişen dünya düzenine ayak uydurmaları
gerektiği, yönetimde oluşacak genç beyinlerin Kazakistan’ı
2050 yılında her şeyin insan yararı için yapıldığı, hukukun
üstünlüğünün hâkim olduğu, güçlü bir ekonomik sistem ve
demokratik yönetim yapısına kavuşturacağına duyduğu inancı
dile getirmiştir. Böylece, artık yeter demiş, yönetimde
çerçevesini çizdiği kriterleri gerçekleştirecek yeni ve genç
nesillere yol açmak ve değişen dünya düzenine ayak uydurmak
gerektiği mesajını vermiştir. Nazarbayev,
Kazakların
ATAKAZAK ünvanını verdiği,
Kazak halkının gönlündeki yerini almış ve daima hatırlanacak
laik, cesur, öğrenmeye her zaman açık, riskleri göze alabilen
halkçı bir lider olarak kalacaktır.
Dr.Serdar YILMAZ
Bölgesel Analiz Topluluğu Koordinatörü
Yorumlar
Yorum Gönder