RUHANİ’NİN TÜRKİYE’Yİ ZİYARETİ VE BU BAĞLAMDA İRAN’A YAPILACAK OLAN ABD YAPTIRIMLARINA KARŞI TÜRKİYE’NİN TUTUMU

GİRİŞ:

Obama, Temmuz 2015’te P5+1 ülkeleri (Çin, İngiltere, Amerika, Rusya, Fransa ve Almanya) ve İran arasında İran’ın nükleer faaliyetlerine sınırlama getirmesine karşılık uluslararası yaptırımların kaldırılması konusunda anlaşma imzalamıştı. Bu anlaşmayı göreve geldiğinden beri eleştiren Trump, İsrail’in de etkisiyle Mayıs 2018’de anlaşmadan geri çekildi ve anlaşmayla kaldırılan tüm yaptırımları yeniden yürürlüğe koyma kararı aldı. Bu yaptırımlar 7 Ağustos ve 5 Kasım’da iki paket halinde devreye girerek uluslararası bir kriz oluşturdu.‘Bu yaptırımlar şimdiye kadarki en sert yaptırımlar daha da sertleşecekler. İran’la çalışan hiç kimse ABD ile iş yapamayacak’ şeklinde konuşan Trump, İran’a 5 Kasım’da uygulanacak olan ikinci yaptırımlarda "İran'a yaptırımda yavaş hareket edeceğim çünkü petrol fiyatının artmasını istemiyorum" diyerek temkinli bir tavır izleyecekleri sinyalini verdi. ABD, Türkiye’nin de dahil olduğu 8 ülkeye petrol ithalatına karşı geçici muafiyet tanıyacağını açıkladı.
Türkiye’nin en fazla ham petrol aldığı ülke İran olduğu için bu geçici muafiyet Türkiye için kısa süreli bir çözüm olmuştur.

Türkiye’nin en fazla ham petrol aldığı ülkenin İran olması, stratejik bir komşuluk ilişkilerine sahip olması diğer yandan Amerika’nın süper güç olması ve İran ile iş birliği yapan ülkelere tehditkar sözleri Türkiye için de bir kriz oluşturmuştur.Türkiye İran’la olan petrol ticaretini geçici muafiyet sayesinde devam ettirmektedir. Bu muafiyet kalktıktan sonra İran’a dolar giriş çıkışının ABD tarafından engellenmesi bakımından yerli para birimlerine geçileceği düşünülmektedir.

RUHANİ’NİN TÜRKİYE ZİYARETİ:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine İran Cumhurbaşkanı Ruhani üst düzey siyasi ve iktisadi heyet başkanlığında 20 Aralık’ta  Ankara’ya geldi.
İran cumhurbaşkanı Ruhani ve Erdoğan’ın başkanlığında, 5. Yüksek Stratejik İlişkiler Konseyi düzenlendi. Çankaya Köşkünde düzenlenecek olan İş formuna Erdoğan’ın Ruhani’yi resmi davetle karşılaması uluslararası çerçevede yankı uyandırdı. Bu forum kapsamında iki ülkenin ticaret hacminin 30 milyar dolara çıkması hedeflendi. Bu ziyaret çerçevesinde ekonomik, kültürel ve politik alanlarda da görüşmeler yapıldı.
Erdoğan, düzenlenen iş forumunda ticari faaliyetler hakkında açıklamada bulundu. Bu ziyaretle Tercihli Ticaret Anlaşması’nın genişletilmesi müzakerelerinde yeni bir dönüm noktası olacağı sinyallerini verdi.
ABD’nin İran’a uygulayacağı yaptırımlar hakkında da çok önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan "Amerika'nın İran'a yaptırım kararının, bizi hedeflerimize ulaşmaktan alıkoymasını engellemek mecburiyetindeyiz." dedi.
Yine Erdoğan’ın ABD’nın yaptırımlarını hedef alan ve ‘İran’ın yanındayız.’ mesajını veren sözleri küresel çerçevede yankı uyandırdı. İran ile işbirliğine devam edileceği sinyallerini veren açıklamalarda bulundu. "Rusya, Ankara, Tahran'ın ardından şimdi dördüncü zirveyle yolculuğumuza devam edeceğiz. Çünkü bölgenin güvenliğini sağlamamız gerekiyor. Hiç kimsenin, yaptırımlar nedeniyle İran'la ekonomik ve ticari ilişkilerimizi sonlandıracağımızı düşünmemesi gerekir. Yapıcı çalışmalarımızın meyvelerini yakın zamanda almaya başlayacağımıza ve yaptırımları ilişkilerimizde fırsata çevireceğimize inancım tam. Siyasi ilişkilerimizin ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerle desteklenmesi her iki ülkenin de yararına olacaktır. İkili ilişkilerimizin tüm boyutlarının hak ettiği seviyeye ulaşması için Türkiye olarak üzerimize düşenleri yapmaya hazırız." 
Bu görüşmenin ardından Erdoğan ve Ruhani ortak bir açıklamada bulundular. "Ortak hedefleri bertaraf etmek noktasında irademiz tamdır. Bölgemizde yaşanan çatışmanın sona erdirilmesi için Türkiye ve İran’ın birlikte atabileceği çok önemli adımlar vardır" . Bu açıklamayla Türkiye’nin, ABD’nin uygulayacağı herhangi bir yaptırım karşısında İran’ın yanında olacağı açıkca bildirilmiştir. Yani Türkiye uluslararası hegomonyası olan ABD’yi değil en çok petrol aldığı ve komşusu olan İran’ı tercih etmiştir.

TÜRKİYE İRAN İLİŞKİLERİ:

İran ile Türkiye yüzyıllar boyu çok yakın kültürlere ev sahipliği yapmış iki komşu ülkedir. İki ülkenin ilişkileri strateji ve küresel öneme sahiptir. Cumhuriyet döneminden sonra yapılan paktlarla bu ilişkiler korunmuş günümüze kadar dinamik, canlılığını koruyan ilişkiler olarak süregelmiştir.

Ancak 2011 yılında başlayan Suriye’deki iç savaş İran ve Türkiye’yi iki zıt kutup haline getirmiştir. Türkiye, Batı bloğuna destek vermiştir. İran ise Şam yönetimini destekleyen Çin ve Rusya ile ortak tavır olmuştur. Bu dönemde iki ülke  tehdit olarak gördükleri Suriye’ye farklı politikalar izlemiştir. Türkiye muhalifleri desteklerken , İran Hizbullah aracıyla Suriye iç savaşına karışmış oldu.
Böyle bir kriz sonrası Türkiye-İran ilişkileri gerek ticari bağımlılık gerekse stratejik komşuluk nedeniyle tekrar düzelmiştir.

SURİYE’DE İRAN-TÜRKİYE İŞ BİRLİĞİ OLABİLİR Mİ? 

Erdoğan’ın resmi daveti üzerine gelen Ruhani ile Çankaya köşkünde ekonomik konular üzerine temellenen bir görüşme gerçekleşmişti.Bu görüşme ile Türkiye ile İran, ABD’nin yaptırımlarına karşı bir olduğunu açıklamıştı.

Trump’ın Suriye’den ABD ordularını çekeceğini açıklamasıyla Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’ye gireceği açıklanmıştı. Bu kritik süreçten sonra yapılan bu ziyaret kafalarda soru işareti oluşturdu.
Ancak Ruhani’nin sadece Türkiye’nin desteklediği ekonomik ve stratejik konular üzerine yoğunlaşması, Suriye ve Irak’ta PKK ve PYD’ye desteklerini bırakmaması ve Rusya ile ortak politikalarına devam etmesi bu bölgede işbirliği olasılığını düşürmüştür.

SONUÇ:

Bu görüşmeyle Türkiye’nin ABD yaptırımlarına karşı İran’ın yanında olduğu küresel bir yankı uyandırmıştır. Türkiye bu tutumuyla İran’dan petrol almaya devam edeceğinin sinyallerini vermiştir.Bu ziyaretle birlikte Türkiye-İran ilişkileri daha da gelişmiştir. İran’ın Rusya’ya yakınlığı neticesinde ilerleyen günlerde Rusya-İran-Türkiye arasında bir görüşme gerçekleşebileceği olası bir durumdur.
Ancak Brunson olayıyla kötüleşen hatta doların artmasıyla kötüleşen Türkiye-ABD ilişkileri  yeni yeni düzelmeye başlamıştı.Ruhani’nin ziyareti kapsamında Türkiye’nin ABD yaptırımlarına karşı İran’ın yanında olduğunu göstermesi ABD ve Türkiye ilişkilerini zedeleyebilir. Doların yükselmesiyle Türkiye’nın ekonomisini darbe vuran Amerika ilerleyen günlerde bu tür faaliyetlerde bulunabilir.
Türkiye açısından bakıldığında Suriye’nin doğusuna girip bölgedeki terör örgütlerini bölgeden atmak istemektedir.Aynı zamanda  İran ile petrol ticaretinin devam etmesini istemektedir. Bu yüzden İran ile işbirliği stratejik öneme sahiptir. 

ELİF YILMAZ

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 

Bölgesel Analiz Topluluğu

Muğla/Türkiye







Yorumlar

Popüler Yayınlar