GÜRCİSTAN VE ERMENİSTAN’DA STATÜKONUN DEVAMI

Güney Kafkasya’nın ve Avrasya jeopolitiğinin iki önemli ülkesi olan, Ermenistan ve Gürcistan’da bu yıl seçimler gerçekleşmiştir. Bu seçimler sonuncunda gerçekleşen gelişmeler tüm bölgesel ve küresel güçlerin ilgi odağı olmuştur. Seçim sonuçlarının  ülkelerin iç ve dış politikalarında yaratacağı değişimler tartışma konusu olmuştur.
28 Kasım tarihinde Gürcistan’da  yedinci Cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekleştirilmiştir. Bu seçim Gürcistan için Cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği son şecim olmuştur. 2017 yılında kabul edilen yeni anayasa ile beraber Gürcistan, Anayasal Parlamenter Sisteme geçmiştir. Artık Cumhurbaşkanı, Gürcistan meclisi tarafıdan seçilecektir.Bu anayasa ile Gürcistan’da Cumhurbaşkanlığı görevi sembolik hale gelmiş ve başbakanlık koltuğu güçlendirilmeye çalışılmıştır.
Kasım ayında gerçekleşen seçimin, ilk turunda  salt çoğunluğunun sağlanamamasından dolayı seçim ikinci tura kalmıştır. İkinci tur, Gürcü Rüyası Koalisyonu tarafından desteklenen bağımsız aday Salome Zurabişvili’nin zaferi ile sonuçlanmıştır. Gürcistan’da halk oyuyla seçilen son Cumhurbaşkanı olan  Zurabişvili ikinci turda %59 oy alırken, rakibi Grigol Vaşadze ise %40 almıştır. Zurabişvili’nin Gürcistan’da halk tarafından seçilen  ilk kadın Cumhurbaşkanı olması bu seçimi önemli ve farklı kılmaktadır.
Soloma Zurabişvili, Fransa doğumlu bir Gürcü’dür. Fransa Dışişleri Bakanlığında bir diplomat olarak yetişen Zurabişvili, 2004-2005 yıllarında Gürcistan Dışişleri Bakanlığı yapmıştır. Zurabişvili’ye, Mihail Saakaşvili tarafından Gürcistan vatandaşlığı verilmiş ve Zurabişvili görevinden istifa ederek hayatına Gürcistan’da devam etmiştir. Zurabişvili‘nin Fransa kökenli olması ve iyi bir diplomat kariyerine sahip olması AB tarafından seçimlerde desteklenmesini sağlamıştır.
Zurabişvili’nın Cumhurbaşkanlığı döneminde Gürcistan’nın dış politikasında statükocuğun devam etmesi beklenmektedir. Zurabişvili’nin, Rusya ve Batı ile ilişkiler çerçevesinde bir denge politikası izlemesi beklenmektedir.  Bu dönemde de Gürcistan , Rusya’nın baskısından ve etkisinden kurtulmak için AB ve NATO gibi Batı tarzı örgütlere dahil olmaya çalışabilir. Ancak bunu yaparken Rusya ile olan ilişkilerine ve dengelerine önem vererek, Rusya’nın çıkarlarına ters düşmeyen politikalar izlemeye devam etmesi beklenmektedir. Bunun en önemli sebebi Rusya’nın, Gürcistan topraklarında bulunan Abhazya ve Güney Osetya sorunun da kilit nokta olmasıdır. Buna rağmen Zurabişvili Cumhurbaşkanı seçildikten sonra yaptığı konuşmada, Rusya’nın Güney Osetya ile ilgili politikalarında ısrar etmesinden ve bu bölgeden Tiflis’in daha yakınına doğru hareket etmesinden dolayı  Rusya ile ilişkilerin gelişmesinin zor olacağını ve Rusya ile ilişkilerine hemen başlamayacağını ifade etmiştir.
Zurabişvili’nin Fransa kökenli olmasının Gürcistan’ın Batı ile ilişkilerini olumlu etkilemesi beklenmektedir. Gürcistan’ın Batı ile ilişkilerini kurmasında Türkiye önemli bir işleve sahip olduğundan, bu dönemde Gürcistan-Türkiye ilişkierinde de bir olumsuzluk beklenmemektedir. Gürcistan dışında doğmuş ve yetişmiş birinin Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi aslında Gürcistan’ın Sovyet öncesi dönemi ile barıştığının ve demokratikleştiğinin bir göstergesidir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Güney Kafkaya ülkelerine etkisine baktığımızda, Azerbaycan’da bulunan enerjiden faydalanmak ve güzergahta yer alarak ekonomik fayda sağlamak isteyen Gürcistan’nın, Azerbaycan ile ekonomik ve stratejik ilişkilerini devam ettirmesi beklenmektedir. Fakat bunu yaparken bir yandan da İran’a açılan kapı olarak gördüğü Ermenistan ile bağlarını güçlendirerek bir denge politikası benimseyebilir.
Burda unutulmaması gereken mesele halkın refah isteğidir. Gürcistan halkı ülkedeki yolsuzluğun ve gelir adaletsizliğin bitip, kişi başı milli gelirin ve GSYH’sının artmasını istemektedir. Eğer Zurabişvili döneminde bu başarılamazsa halkın sokağa çıkıp protestolar yapması Gürcistan için pek de süpriz bir sonuç olmayacaktır.
Ermenistan’daki seçime gelirsek, Kadife Devrim olarak adlandırılan süreç sayesesinde siyasal gücü eline alan Nikol Paşinyan Mayıs 2018 tarihinde ülkenin Başbakanı olmuştur. Fakat Paşinyan ekim ayında erken istifa edeceğini açıklamış ve istifasıyla Ermenistan’ı erken seçime götürmüştür. Paşinyan’ın istifa etmesinin sebebi siyasi bir taktik olarak halkın desteği ile gücünü pekiştirme isteğidir.
Paşinyan, seçim gününde yaptığı açıklamada 9 Mayıs’ı ve bu seçimi özgür, demokratik ve müreffeh bir Ermenistan'a doğru giden ilk adımı olarak değerlendirmiştir. Bu çerçevede 9 Aralık tarihinde erken seçim için halk sandık başına gidip oy kullanmıştır. Paşinyan’ın partisi ‘Toplumsal Sözleşme’ öncülüğündeki ‘Benim Adımım’ ittifakı bu seçimde %70 alarak ezici bir üstünlük elde etmiştir.
Paşinyan, birçok siyaset bilimci tarafından liberal olarak tanımlanmasına ve sol milliyetçi ideolojilerden beslendiği söylenmesine rağmen iddiaları reddetmiş ve kendisini bu nitelemelerin hiçbirine dahil etmediğini, ideolojilerden bağımsız olduğunu savunmuştur. Bu çerçevede Ermenistan’da değişim söylemleri yapmış ama ülkede değişim adına kayda değer bir ilerleme yaşanmamıştır. Bunun sebepleri arasında Paşinyan ve ekibinin tecrübesizliği, milletvekillerinin önemli kısmının yaş olarak oldukça genç insanlardan oluşması yer almaktadır.
Bu seçim sonrasında ülkedeki dengeler ve bunun bölgesel yansımaları takip edilmeye başlamıştır. Seçim çerçevesinde ülkede yaşanacak olan değişimler konusuna gelindiğinde Emenistan’da da Gürcistan’dan farklı bir tablo beklenmemektedir. Ermenistan’nın da mevcut statükocu yapısına devam etmesi beklenmektedir.
Ermenistan bu dönemde Rusya ile ilişkileri fazla sorgulamama taraftarıdır. Paşinyan kendisinin Rusya karşıtı olmadığını, ülkesini Rusya'ya karşı konumlandırmayacağını ifade etmiştir. Paşinyan, geleneksel şekilde Rusya ile iyi ilişkilerin devam etmesi gerektiğini belirtmiştir. Birkaç gün önce Patrinyan’ın, Rusya'nın lideri olduğu ve Ermenistan’ın da üye olduğu, Avrasya Ekonomik Birliği toplantısına katılmak üzere Rusya'ya gitmesi ilişkilerde ki statükonun devam edeceğinin bir göstergesidir. Rusya'nın Ermenistan'daki askeri üsleri de iki ülke arasındaki ilişkinin boyutunu ortaya koymaktadır. Bunun dışında Rusya’da yaşayan Ermeni nufüsü Paşinyan’ın Rusya ile ilişkilerine etkileyen faktörlerdendir.
Paşinyan, bir taraftan da Batı ile daha iyi ilişkiler geliştirilmesini savunmaktadır.  Bu söylemler Paşinyan’ın AB, ABD ve bazı Avrupa ülkeleri tarafından zaman zaman desteklenmesini sağlamaktadır. Seçim sonrası dönemde de Paşinyan’ın Rusya ile dengelerini bozmadan Batı ile ilişkiler kurmaya çalışması beklenmektedir.
Dağlık Karabağ'daki soruna geldiğimizde Paşinyan’ın iktidara geldikten sonra ilk ziyaret ettiği yer Dağlık Karabağ’dır ve bu ziyaret bölgeye verilen önemi simgelemektedir. Paşinyan’ın işgalin sürmesi hususunda önceki liderlerden çok da farklı bir duruş sergilememekte ve bu yüzden Paşinyan’ın Dağlık Karabağ konusundaki politikasında bir değişiklik beklenmemektedir.
Türkiye-Ermenistan ilişkilerine baktığımıda statükonun devam edeceği beklenmektedir. Paşinyan yaptığı konuşmada Türkiye’yi Azerbaycan'ın yanında yer almasından dolayı eleştirmiş ve bu sorun sebebiyle 1993'ten bu yana sınırın kapalı olmasını "kötü bir politika" olarak değerlendirmiştir. Ayrıca yaptığı başka bir konuşmada, Türkiye ile ilişkiler düşünüldüğünde Rus askerlerinin Ermenistan’ın Türkiye sınırını koruduğunu ve bu yüzden üslere ihtiyaçları olduğunu ifade etmiştir. Paşinyan, Türkiye ile ilişkileri önkoşulsuz normalleştirmeye hazır olduklarını fakat 1915 olaylarıyla ilgili Erivan'ın tutumunu koruyacağını ifade etmiştir. Paşinyan’ın bu açıklamaları dikkate alındığında seçim sonrası dönemde Ermenistan'ın izleyeceği dış politikada, Türkiye ve Azerbaycan ekseninde, büyük bir değişim beklenmemektedir.
Sonuç olarak Paşinyan Rusya’ya karşı bir denge arama ihtiyacındadır. Ancak bunu yaparken Ermenistan’ın , Rusya ile kolay kolay koparamayacağı bağlarını dikkate alarak Batı ile ilişkiler kurması gerekmektedir.

Emel ŞAHİN
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

KAYNAKÇA
Gürcistan’daki Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Güney Kafkasya Ülkeleri Bağlamında Olası Yansımaları, (11 Aralık 2018), https://ankasam.org/gurcistandaki-cumhurbaskanligi-secimlerinin-guney-kafkasya-ulkeleri-baglaminda-olasi-yansimalari/ (Erişim Tarihi: (12 Aralık 2018).
Gürcistan'da cumhurbaşkanlığı seçimleri ve kişiselleşen siyaset, (12 Kasım 2018), https://www.haberturk.com/istanbul-haberleri/16884946-analiz-gurcistanda-cumhurbaskanligi-secimleri-ve-kisisellesen-siyaset (Erişim Tarihi: 12 Aralık 2018).
Gürcistan Yeni Cumhurbaşkanı Zurabaşvili’den  Rusya Açıklaması, (30 Kasım 2018), https://www.dirilispostasi.com/dunya/gurcistanin-yeni-cumhurbaskani-zurabasviliden-rusya-aciklamasi-5c012d34c0d1c52db95b1888 (Erişim Tarihi: 12 Aralık 2018).
Gürcistan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: Statükonun Devamı, (2 Aralık 2018), https://ankasam.org/gurcistan-cumhurbaskanligi-secimleri-statukonun-devami/ (Erişim Tarihi: 12 Aralık 2018).
Ermenistan'da değişim mümkün mü?, (11 Aralık 2018), https://www.timeturk.com/analiz-ermenistan-da-degisim-mumkun-mu/haber-1006030 (Erişim Tarihi: 13 Aralık 2018).
Nikol Paşinyan: Parlamentoda devrimci çoğunluk var, (10 Aralık 2018), https://www.gercekgundem.com/dunya/56007/nikol-pasinyan-parlamentoda-devrimci-cogunluk-var (Erişim Tarihi: 13 Aralık 2018).
Ermenistan erken seçime gidiyor, (8 Aralık 2018), http://www.milliyet.com.tr/ermenistan-erken-secime-gidiyor-dunya-2791746/ (Erişim Tarihi: 13 Aralık 2018).
Erken seçimlerde yüzde 70 oy alan Nikol Paşinyan kimdir, (10 Aralık 2018),
https://tr.euronews.com/2018/12/10/erken-secimlerde-yuzde-70-oy-alan-nikol-pasinyan-kimdir (Erişim Tarihi: 13 Aralık 2018).

Yorumlar

Popüler Yayınlar