BÖLGESEL ANALİZ TOPLULUĞU ANKARA ZİYARETLERİ


 
KAZAKİSTAN BÜYÜKELÇİLİĞİ
Bölgesel Analiz Topluluğu olarak ilk gezimizi 31Ekim-3 Kasım tarihleri arasında başkentimiz Ankara'ya gerçekleştirdik. Süre zarfınca edindiğimiz deneyimleri sizler ile paylaşmaktan mutluluk duyar ve fayda sağlamasını temenni ederiz. Etkinliğimizi eyleme dökmemizde desteklerini esirgemeyen Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne , bizleri en içten sevgi ve saygıları ile ağırlayan Syn. milletvekillleri, Dışişleri Bakanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Ankara
Büyükelçisi'ne teşekkürü borç biliriz.
  
İYİ PARTİ MECLİS TOPLANTI SALONU

İlk ziyaretimiz TBMM'de  bizleri ağırlayan ve aslında herkesin felsefe haline getirmesi gereken cümleler ile aklımda kalan İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve Kocaeli Milletvekili Syn. Lütfü TÜRKKAN'a olmuştur. Parti meclis toplantı salonunda samimice gerçekleştirdiğimiz sohbetten kalan en çarpıcı  cümlelerden birkaçı şudur ki; '' Hangi partiden olursanız olun karşınızdakine hoşgörü ile yaklaşın, dinleyin. Eleştirmek için hareket etmeyin. Hepimiz birbirimize karşı hoşgörü ile davranmak zorundayız. Kimseye git diyemeyiz, denmez de. '' Kısaca Syn. Türkkan'ın da dediği gibi; tahammül edemediğimiz fikri yargılamamalıyız. 
  Topluluk danışmanımız Doktor Öğretim üyesi Syn. Serdar YILMAZ'ın misyon ve vizyonumuza dair yaptığı  girizgah ve bizlerin çalışmalarından kısaca söz etmesi sohbetimizin ilk dakikaları iken Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler öğrencisi olarak TBMM'de olmanın heyecan ve gururu hepimizin yüzlerinden okunuyordu. İnsanın sırtını yaslayabileceği somut adımlarının olması kendini çok daha güvende hissettiriyormuş. Bizlerin somut adımlarından bazıları; yazdığımız yazılar, henüz ilk sayımızı çıkardığımız dergimiz ve yaptığımız bölgesel çalışmalar.. Şimdilik.
  Yıllarca vakıf ve dernek başkanlıkları yapan, onbine yakın öğrenci okutan camcı Cevat'ın oğlu Türkkan, hiç okula gitmemiş olan babasının onu camcı yapmak istediğini fakat aldığı burslar ile öğrenim hayatına devam ettiğini belirtirken burs verme kriterlerinin yalnızca maddi durum yetersizliği olmadığını aynı zamanda emek, başarı ve azmin bu konudaki önemli yapı taşları olduğunun bir kez daha altını çiziyordu. Sosyal demokrat, ateist, tasavvup sahibi, muhafazakar ya da küpeli bir çok öğrencisi olan vekil, geçmişte dayatılan belli kalıplara takılıp genelleme yapmanın yanlışlığını  ve 19 yaşında cenaze yıkamayı öğrenmenin yükü ile böylesine kötü ve çirkin bir dönemden sonra insanların birbirini kırmaması gerektiği üzerinde de durdu.
  Bölgelere yönelik notlar alan ve Hindistan'ın önümüzdeki yirmi sene içinde Çin Halk Cumhuriyeti ile işbirliği yaparak dünyanın lider ülkesi haline geleceğini iddia eden Türkkan, Türkiye'nin ülke ile ilişkilerini ihracat-ithalat seviyesinden ileri düzeye getirmesi gerektiğini söylerken Orta Doğu'nun  dünyanın kanayan yarası olduğu fakat petrolün değeri azaldıkça  bölgenin önemini yitireceğini hatta ve hatta ' Tanzanya' kadar sözü geçer bir konuma geleceği iddiasında bulundu. Ayrıca İYİ Parti olarak, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile kurulan ilişkilerdeki ekonomik birliğin dünyaya diz çöktürebileceği tezini savunduklarını söyledi.
 
TOPLULUK BAŞKANIMIZ FATMA DAMLA ÜZÜMCÜ
LÜTFÜ TÜRKKAN'A DERGİMİZİ HEDİYE ETTİ.
Makedonya Kiril Metodi Üniversitesi Türkoloji bölümü mezunu ve aynı zamanda Üsküp doğumlu göçmen bir ailenin oğlu olması sebebiyle Balkanlar hakkında bilgi ve deneyimlerin merkezindeki isim yine kendisi olurken ' Balkanlar ' konulu yüksek lisans yapmak isteyen içimizden bir arkadaşımıza da burs vermek istediğini içtenlikle dile getiren vekil,  güzellik ve kanın harman olduğu bölgenin önümüzdeki süreçte mutlak ve mutlak tekrar dizayn edileceğinden bahsetti.  Daha önce Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nda da görev alan ve AB üyeliğimiz konusunda Balkan Devletleri'nden yeterli desteği göremediğimizi ve  bölge ülkelerin bu tutumunu hazmedemediğini söyleyen Türkkan, buna  ek olarak Türkiye'nin Makedonya gibi ülkelerde yayılmacı bir politika izleyerek jeopolitik anlamda güçlü olması gereğine de vurgu yaptı.  İYİ Parti Eskişehir Milletvekili ve Aile, Sağlık, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Syn. Arslan KABUKÇUOĞLU'nun da bizleri bir kaç sözü var; '' Kişisel gelişiminizi tamamlayın. Hikaye okuyun, kitap okuyun gerisi gelir. ''
  
CHP MUĞLA MİLLETVEKİLİ SUAT ÖZCAN
VE TOPLULUK ÜYELERİMİZ.
 İkinci parti ziyaretimiz Atatürk'ün ' Benim iki büyük eserim var;  biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri Cumhuriyet Halk Partisi. '' dediği CHP'ye olmuştur.  Chp Muğla milletvekili Syn. Suat ÖZCAN öğretmenlik geçmişi dolayısıyla da bizlerle öğretici bir sohbete imza atmış,  Türkiye gibi ülkelerde  gençlerin bu gibi çalışmalara önem vermediğini bu sebeple de bizlerin uğraşını tebrik ettiğini söylemekten çekinmemiştir.  İnsan kendini 'aydın, çağdaş' olarak tanımlıyorsa gereğini yapmalıdır. Bilim, kültür ve sanat ile önde kalmalı ve katkısını ortaya koymalıdır.
   Kişi her yaşta öğrenir. Sizler bugünden ne öğrendiniz mesela , ve yahut dünden ? Peki yarın, ne öğretecek her birimize ? Örneğin; eski öğretmen olan Özcan mesleğe başladığı ilk zamanlarda resmi yazı yazmayı bilmiyordu ama öğrendi. Bizler de acemi kalmayacak ve öğreneceğiz. Zaman  bu denli hızlı seyrederken yaşadığımız pratikler değerli olacaktır. Ayrıca günümüz teknolojisine uyum sağlamalı ve bu yolda iyi bir donanım geliştirmeliyiz.
   Peki tüm bu kargaşayı, kaosu halının altına süpürdüğümüzde kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimizin sesini nasıl bastıracağız ? Bastırmayalım.  Syn. Özcan Muğla'daki zeytin ağaçlarını unutmayarak buna direniyor. Biz de bu direnişin kendi benliğimizde bir parçasını bulalım. Çünkü biliyoruz ki ülkelerin uzun yıllar boyu ayakta kalmasını sağlayan şey yerel kimliklerini unutmamalarıdır. 
    Dostluk Grupları çerçevesinde adımları olan Syn Suat Özcan, topluluğumuz ile beraber çalışmak istediğini belirttikten sonra kendisi ile olan sohbetimiz meclis lokantasında yediğimiz yemek ile devam etti.


MHP İZMİR MİLLETVEKİLİ TAMER OSMANAĞAOĞLU
VE TOPLULUK ÜYELERİMİZ
TBMM'deki son görüşmemiz Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Syn. Tamer OSMANAĞAOĞLU ve MHP Muğla milletvekili adayı Syn. K. Kürşat GÖNÜL 'e gerçekleşti. Türkiye'yi yalnızca Türkiye'de düşünmekten ileri gidip 'dünyada Türkiye'yi düşünme'nin altını çizen Syn. Osmanağaoğlu bu yolda bizlere büyük görev düştüğünü ve Bölgesel Analiz Topluluğu olarak bu amacı gütmemizden mutluluk duyduğunu söylerken topluluk içindeki arkadaşlarımızın yurtdışı projelerde rol oynamasını da ayrıca  kutladı. 

 Öğrencilerin kendi sosyal gelişimlerini sağlamak adına üniversite topluluklarını önemsediğini, kendi adına da üniversiteden kazandığı yegane değerin 'cesaret' olduğunu, yediyüzbine yakın İİBF mezunu işsiz varken bizlerin kendimizi geliştirmemiz gerektiği hatta bununla kalmayıp hocalarımızı geçmek için çaba sarfetmemizin önemine değinen Gönül,  siyasetin bir rant aracı değil çözüm üretme mekanizması olarak görülmesi ve siyaset denen bu ciddi müesseseye nefesin bizim olmamız gerektiğini belirtti.
TOPLULUK BAŞKANIMIZ FATMA DAMLA ÜZÜMCÜ
MERAL AKŞENER'E DERGİMİZİ HEDİYE ETTİ.
    Gezimizin ilk gününün son ziyareti güçlü kadın lider kavramının haklı örneği,  İYİ Parti Genel Başkanı Syn. Meral AKŞENER'e  yapıldı. Ataerkil yapının toplumun her alanında vücut bulduğu ülkemizde  kadın liderleri takdir etmek ideolojinin değil eşitliğin yanında yer almalıdır.  Syn. Akşener'e ve İYİ Parti Gençlik Kolları Başkanı Burak ÖZTÜRK beyefendiye bizi ağırladıkları, dergimizi ve hediyelerimizi kabul ettikleri için teşekkür ederiz. 
    Yolculuğun ve günün yorgunluğunu atmadan önce  18 Ekim 1924 tarihinde hizmete açılan ve halen '' Cumhuriyet Müzesi '' olarak faaliyette olan II. TBMM 'de soluklandıktan sonra bizlere güleryüzleri ile kapılarını açan 
Türkiye Şöförler ve Otomobilciler Federasyonu Konukevi'nde istirahate çekildik.
TSOF KONUKEVİ ANKARA
Bu anlamda konaklamamızın yarısına sponsor olan TSOF Başkan Vekili Sayın İbrahim YILMAZ'a çok teşekkür ederiz.

 Ankara'da daha dinç ve dinlenmiş olarak karşıladığımız ikinci günün programı Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi ile başladı. Bakanlık tarihçesi, personel yapısı, görev ve yetkiler, bakanlığa giriş sınavları, çalışma şartları gibi konular üzerine kısa bir sunum ile bilgilendirildikten sonra soru-cevap şeklinde gerçekleştirdiğimiz sohbetimizde önemli gördüğüm noktaların sizlerin de aklında kalması ve sorularınıza cevap olması adına paylaşmaktan sevinç duyarım.
   Başarıya dair kalıcı adımlar atmak isteyen kimselerin biriktireceği yegane değer 'bilgi'dir. Elbette yalnızca bilgi sahibi olmak yeterli değildir. Bilgilerimizi karşı tarafa nasıl geçireceğimiz, onları nasıl paylaşabileceğimiz hususunda da çabamız olmalıdır. Kendimizi ifade edebildiğimiz ölçüde bilgimizi var edebiliriz. Peki bu kadarı yeterli mi ? 
   Bilgi dağarcığımız ve bunu nasıl kullanmamız gerektiği üzerinde dururken kendimizi grup içinde var etmeyi es geçersek tamamlanmamaya meyilli bir varoluşun içindeyizdir. Bu durumu, okulu yalnızca notlardan ibaret olarak algılamak gibi düşünebiliriz. Hobiler edinmeli, insanlarla iletişim kurmaktan, girişken olmaktan çekinmemeli ve kendi vizyonumuzu en nihayetinde bizlerin genişletebileceğimizi unutmamalıyız. Mesleki ve kişisel alanda hanemize yazdırdığımız her artı bizlere kültürel artıyı da beraberinde getirecektir.  Bunların yanı sıra  'dil' denen enstrümanı en güzel şekilde çalmaktan geri durmayalım. Dil ki ülke kodlarını anlamaya ve onları karşı tarafa aktarmadaki en güçlü araçtır. Hem insanların nabzını tuttuğumuzda belki önyargıları kırmaya bile fırsatımız olabilir. 

TC.DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
Son olarak, bölgesel olan ile interdisipliner olanı doğru kavramalıyız. Örneğin; ABD ve Rusya arasındaki ilişkiyi hesaba katmadan Suriye'yi anlayamayız. Tarihi, sosyolojik boyutları, coğrafyayı, iktisatı iyi bilmeli ve kendimizi her daim inşa etmeliyiz.  Kısaca hangi işi yaparsak yapalım iyisini yapmalı, ne olursak olalım en iyisi olmalıyız..
  
Ankara'ya gelip Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün huzuruna çıkmamak elbetteki olmazdı. Müzeleri ve anıtı ziyaret ettiğimiz dakikalar Ulusal Kurtuluş Mücadelemizi baştan ayağı bir kez daha hissettik.
ANITKABİR ZİYARETİMİZ

Topluluk bünyesinde gerçekleştirdiğimiz bu ilk gezimiz, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri özellikle de Kazakistan alanında çalışmalar yapan Doktor Öğretim Üyesi Syn. Serdar Yılmaz hocamızın da ilgisi dahilinde Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği'nde son bulmuştur. Büyükelçi Syn. Abzal SAPARBEKULI'nın ''Bir de Kazakistanlının ağzından Kazakistanı dinleyin.'' sözlerine kulak verip  'hür adam' anlamına gelen Kazak sözcüğünden türemiş Kazakistanı hep birlikte daha yakından anlamaya çalışalım. 
 
KAZAKİSTAN BÜYÜKELÇİSİ ABZAL SAPARBEKULI
VE TOPLULUK ÜYELERİMİZ
Ülke hakkında tarihi, kültürel, politik,doğal kaynak zenginlikleri, ekonomik vb. konularda bilgiler veren Syn. Saparbekulı, popüler Avrasya'da bulunan Kazakistan ,dünya petrol rezervlerinde onuncu ülke olması ile önemli bir profile sahiptir. Dış politikasını çok yönlü ve çok düzeyli tutan ülke  komşuları ile stratejik ortaklığa önem verirken Rusya, ABD ve İslam dünyası ile ilişkilerini de aktif tutmaya çalışmaktadır. Bilim ve teknolojiye gerekli değeri verip çeşitli  çalışmalar üstlenen Kazakistan Cumhuriyeti, İslam İşbirliği Konferansı'nda ortaya attığı Gıda Güvenliği Örgütü'nü başkent Astana'da kurmuştur. Örgütün amacı; Müslüman dünyasında güvenlik sağlanması, önlem alıcı çalışmalar yapılması ve depolama merkezi kurulması ile yapılan yatırımların fayda yönünde iyileştirilmesidir. AB ve ABD ile olan bölgesel işbirliklerini de titizlikle sürdürmekte olan Kazakistan, aynı zamanda Çin Halk Cumhuriyeti'nin de önemini atlamamakadır.
  BM Güvenlik Konseyi'nde geçici üyeliği bulunan Kazakistan Cumhuriyeti, nükleer silahsızlanma ve terörizm ile mücadeleye yönelik katkılarını esirgememektedir. Bu bağlamda Türkiye'den gördükleri desteği göz ardı etmediklerini belirten Saparbekulı ülkedeki ekonomik reformlara devam ettiklerini ve  demokrasi yönünde de devletin adımlarını güçlendirdiğini söylemektedir. Başkanlık sistemi olarak gözükse de ülkesinin yarı başkanlık ile yönetildiğini, meclis ve senatonun atamalarda kesinlikle onayına gidildiğini belirten Elçi bey ,bu konuda Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Syn. Nursultan Nazarbayev'in güçlü liderlik özelliklerinin önemli yer tuttuğuna vurgu yapmıştır. 2019 itibari ile Latin alfabesine geçecek olan ve 2025'e kadar aşamalı bir biçimde çalışmalarına devam edecek olan ülkenin,  kültür ve sanat açısından dünyaya entegre olabilmesi için bunun gerekli olduğuna dikkat çeken Syn. Saparbekulı son olarak Türkiye ile olan ilişkileri hakkında verdiği bilgiler ile konuşmasına devam etti.
  Bağımsızlığını kazananan Kazakistan Cumhuriyeti'nin yaklaşık otuz dakika sonra Türkiye Cumhuriyeti sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından tanınmasının unutulmaması gereken tarihi bir olay olduğunu söyleyen Saparbekulı,  Türkiye ile ekonomik ilişkilerin istenilen seviyede olmadığı  ve bunun önündeki en büyük engelin de Türkiye'den taşınacak mal bulunmaması sebebinden dolayı maliyetin artması olduğunu söyledi. Fakat tarih boyunca zor sahnelere aktör olsak da Syn. Nazarbayev'in de değindiği üzere; siyasi anlaşmazlıklar halkların duygusuna yansımamalıdır. Halkların duygusu her şeyden önemlidir. 
    Bizlerin vizyonuna değerli birer ışık niteliğindeki gezimizden edindiğimiz deneyimleri ve bilgileri sizinle paylaşmaya çalıştık. Fiilen bize  kazandırdığı faydaya yakın mesafede sizlerin de aklında  yer edecek, sorularınıza cevap sağlayacak bir yazı olmasını dileriz. Topluluğumuzu en samimi duygular ile ağırlayan herkese saygı ve sevgimizi takdim eder, dergimizi ve hediyelerimizi kabul eden büyüklerimize söyledikleri her cümleyi dikkate alacağımıza nacizane söz veriririz.           
  Bölgesel Analiz Topluluğu üyeleri olarak bizler  Ankara ziyaretini kişisel motivasyonu artmış, sürekli öğrenmenin ve entelektüel birikimin önemini daha fazla kavramış, hem kişisel hem de akademik gelişimimize daha fazla odaklanma isteğiyle bitirmiş bulunmaktayız. Dünyada var olan ilgili bölgelere karşı özel ilgisi olan arkadaşlarımızı aramızda görmeyi ümit ediyor, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

  
  
  

Yorumlar

Popüler Yayınlar