NURSULTAN NAZARBAYEV’İN 2018 ULUSA SESLENİŞ KONUŞMASININ ŞİFRELERİ

Dr. Öğretim Üyesi Serdar YILMAZ
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Üyesi

Ülkesinin bağımsızlığıyla bütünleşen, ülkesini ve vatandaşlarını seven bir liderin her yıl düzenli olarak ulusa sesleniş konuşması yaparak iç politikadan dış politikaya kadar önemli konulara değinmesi ve ülkenin iyi yetişmiş yöneticilerine gelecek projeksiyonu göstermesi ender rastlanan bir durumdur. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, insanı merkeze alan yaklaşımı, gelenek ve moderniteyi birleştirmesi ve ülkenin modernizasyon sürecinde ekonomiden siyasete, turizmden kalkınmaya kadar bütüncül politikalar benimsemesi ile Kazakistan’ın artık yeni bir aşamaya geçtiğinin en büyük göstergesidir.
5 Ekim 2018 tarihinde yapılan ulusa sesleniş konuşmasının içeriğinin halkın ekonomik durumunun gelişmesi, bürokrasinin azaltılması, sosyal, eğitim ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, yapılan reformların hayata geçirilmesi, asgari ücretli, öğretmen ve polislerin şartlarının iyileştirilmesi, geçim kalitesinin yükselmesi, Kazakistan vatandaşlarının değişime ayak uydurması ve etkin dış politika konularından oluşması bu yeni aşamanın başlangıcını oluşturmaktadır. Bu ulusa sesleniş konuşmasının üç önemli tarafı bulunmaktadır. Birincisi, konuşma içeriği özellikle Kazakistan vatandaşlarının ekonomik, soysal, kültürel ve yaşamsal yönlerine odaklandığı ve refahı arttırmayı amaçladığı için insanı merkeze alan insan odaklı bir gelişmeyi hedeflemektedir. Nazarbayev, yapmış olduğu bu konuşma ile insani değerleri dikkate alan, insanları duygusuz robotlar olarak kabul etmeyen ve insanların verimli çalışmasının ülkenin yönetim ve organizasyon sürecine katkı sağlayacağına inanan bir anlayışın hâkim olmasını arzulamıştır.
İkinci olarak, eğitim kalitesinin daha fazla arttırılması için özellikle çocukların okullaşma oranının yükseltilmesi, devlet okullarındaki eğitim ve öğretim standartlarının özel okullarla aynı seviyeye gelmesinin amaçlanması, iyi ve kaliteli eğitim veren üniversitelerin küresel işbirliğine açık olmalarının beklenmesi, öğretmen, polis ve asgari ücretlinin yüklerinin ve ekonomik durumlarının iyileştirilmek istenmesi ve çalışanların çalışma saatleri içinde verimli çalışmalarına olanak sağlanmasının arzulanması gibi konular ise Nazarbayev’in ülkenin sosyal devlet kimliğini güçlendirmek istemesiyle ilgilidir. Nazarbayev’in en önem verdiği kavramlar eleştirel bakış açısı, iletişim, teknolojik gelişmelerin takip edilmesi, yabancı dil bilgisi, yaratıcılık ve ekip ruhuna uygunluktur.
Nazarbayev’in bürokratların halkın efendisi değil hizmetçileri olduğunu vurgulaması, kırsal kesimlere yatırımın arttırılmasını istemesi, ülkede yaşayan tüm etnisitelere saygı duyan ve diğer taraftan ulusal kimlik ve kültür bağlamında kendi köklerini güçlendirecek adımlar atan bir yaklaşım benimsemesi ve tüm bunları hukukun üstünlüğü ilkesi ile garanti altına alması sosyal devlet anlayışını güçlendirmektedir. Yani Nazarbayev, vatandaşların imkânları ve hayat kalitelerinin artmasıyla Kazakların diğer ülke vatandaşlarıyla her anlamda rekabet edecek pozisyona gelmesi ve insanların Kazak bayrağının altında yaşamaktan daha çok gurur duyacakları bir ülke yaratmak için çalışmaktadır.
Ulusa sesleniş konuşmasının üçüncü önemli tarafı ise Kazakistan Cumhuriyeti’nin dünyanın birçok ülkesine örnek olan çok vektörlü politikayı devam ettireceği etkin bir dış politika hedefini ortaya koymasıdır. 27 yaşında olan genç ve bağımsız Kazakistan, bağımsızlığını aldığı ilk günden günümüze kadar gerçekleştirdiği dış politika başarıları ile uluslararası arenada haklı bir saygınlığa ulaşmıştır. Bağımsızlık sonrası nükleer silahlardan kendi isteği ile vazgeçmiş, başkenti Almatı’dan Astana’ya taşıyarak modern bir başkent kurmuş, Türk ve İslam dünyasının öncü devletlerinden biri olmuş, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Örgütü başkanlığı yapmış, Avrasya Ekonomik Birliği’nin kuruculuğunu üstlenmiş, Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmuş, 2016 yılında hem Ukrayna-Rusya hem de Rusya-Türkiye arasında arabulucu olmuş ve özellikle Rusya-Türkiye arasındaki uçak krizini çözüme ulaştırmıştır. Asya Kış Olimpiyatları ve EXPO-2017’ye ev sahipliği yapan ilk Orta Asya devleti olmuştur. 2017 yılında Suriye iç savaşını sonlandırmak, kalıcı ateşkes ve barışın tesisi için Astana Süreci ile arabulucu olarak dünya siyaset sahnesinde çok kararlı bir irade ortaya koymuştur.
2017 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesiyle Orta Asya bölgesinde ilkleri gerçekleştiren bir devlet olduğunu bir kez daha göstermiştir. BM Güvenlik Konseyine geçici bile olsa üye olan ülkeler küresel ve siyasal süreçlere katılmakla birlikte insan hakları, demokrasinin gelişmesi, küresel dış yatırımların artması ve diplomatik eşitliğin sağlanması açısından büyük saygı görmektedirler. Dolayısıyla Nazarbayev’in ulusa sesleniş konuşmasında altını çizdiği “etkin dış politika” konusu, Kazakistan’ın zamanla yarattığı olumlu imajın ve uluslararası politikanın sorumlu ve rasyonel davranan bir üyesi olmaya devam edeceğinin en büyük göstergesidir. Başka bir ifadeyle Kazakistan, etkin ve proaktif bir dış politika anlayışıyla bölgesel ve küresel çapta barış ve güvenliğin tesis edilmesi için çalışmaya devam edecektir.
Sonuç olarak, 5 Ekim 2018 tarihinde yapılan ulusa sesleniş konuşmasında Nazarbayev, iç siyasette insanı merkeze alan sosyal devlet anlayışının bundan sonra hakim unsur olacağını, dış politikada ise vizyon, imkan ve ulusal güç doğrultusunda bölgesel ve küresel çapta etkin bir dış politika izlemeye devam edileceğini ortaya koymuştur. Devletin ve toplumun modernizasyonu, nitelikli eğitimin tesis edilmesi, bürokrasinin azaltılması, yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve hukukun üstünlüğü gibi kavramların sosyal devlet anlayışı ile ortaya konması Kazak toplumunun hem refahını arttıracak hem de dünya ile rekabet etmesini kolaylaştıracaktır. Kazakistan, genç, çok uluslu, kendi geleceğine güvenle bakan ve dinamik biçimde gelişmekte olan bir ülkedir. Devlet yaratma yolunda büyük deneyim kazanarak yeni bir aşamaya girmiştir. Bu doğrultuda, karizmatik liderliği, dünya siyasetini yakından takip etmesi, bilgisi, birikimi ve devlet deneyimi sayesinde ülkesini kısa bir zaman diliminde saygın bir ülke yapma başarısı gösteren Cumhurbaşkanı Nazarbayev, başarılarının anahtarı olan fikir ve düşüncelerini her yıl yaptığı “ulusa sesleniş” konuşmalarıyla vatandaşlarıyla paylaşmaya devam etmeli, gelecek kuşaklar ise Nazarbayev’in ortaya koyduğu “Nurlu Yol”un esaslarına uymalıdır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar